English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't talk nonsense

Don't talk nonsense translate Turkish

187 parallel translation
Don't talk nonsense.
Saçma sapan konuşma.
- Don't talk nonsense.
- Saçma sapan konuşup durma.
- Don't talk nonsense, Inspector.
- Saçmalamayın, müfettiş
- Don't talk nonsense.
- Saçmalama.
For heaven's sake... don't talk nonsense when it's us being winnowed out!
Tanrı aşkına Ashley, savrulup gidenler bizken orada dikilip de benimle saçma sapan konuşma.
Don't talk nonsense, Darcy!
Boş konuşma, Darcy!
Don't talk nonsense.
Saçmalama.
Please don't talk nonsense.
- Saçmalamaz mısın sen?
- Nonsense. Don't worry, he'll talk.
Merak etme, konuşacak.
Then I send him up for three years. Oh, now don't talk nonsense, Sam.
Sonra da onu tutuklayıp hapse atıyorum.
- Don't talk nonsense.
Saçmalama.
Don't talk such nonsense.
Saçma sapan konuşma.
- Don't talk nonsense.
- Boş boş konuşma.
Don't talk nonsense!
Saçma sapan konuşma!
Don't talk nonsense. Of course it will.
Saçmalamayı bırak, tabii ki yakışacak.
Don't talk nonsense!
Saçmalama!
– Don't talk nonsense... – You can't fly.
– Saçma sapan konuşma... – Sen uçamazsın.
You don't need to talk nonsense.
Aptalca konuşma.
Don't talk such nonsense.
Saçmalama.
Don't talk nonsense!
Saçmalama.
Please don't talk nonsense.
Lütfen saçmalamayın.
Don't talk nonsense.
Saçma sapan konuşma, olur mu?
Don't talk such nonsense.
Böyle anlamsız konuşma.
Don't talk nonsense.
Kesemez len. Boş laf edip durmayın.
I don't talk nonsense.
Boş konuşmam ben.
Don't talk nonsense :
Böyle konuşma.
Don't talk nonsense!
Bu saçmalık nereden çıktı?
It won't be long as I don't want to talk nonsense and my son-in-law knows a thing or two.
Gereksiz şeyler söyleyerek sizi sıkmak istemiyorum. Damadıma bir iki şey söylemek istiyorum.
Don't talk nonsense.
Saçmasapan konuşma.
Don't talk nonsense
Saçmalama!
Don't talk nonsense
Boş konuşma.
Don't talk nonsense, let Master decide
Saçmalama! Efendimiz herşeyi bilir!
Don't talk nonsense
Saçmalamayı kes
- Don't talk nonsense again!
- Bir daha anlamsızca konuşma!
Don't talk nonsense
- Saçmalamaya başlama.
Don't talk nonsense.
Saçmalama!
- Don't talk nonsense.
- Saçma sapan konuşma.
Don't talk nonsense, I'll die before you.
Bırak saçmalamayı, ben zaten senden önce ölürüm.
- Don't talk nonsense.
- Saçmalamayın.
Don't talk nonsense!
Kes sesini konuşma sen!
Don't talk nonsense.
Saçma sapan konuşma!
Don't talk nonsense.
Mantıksız konuşma.
Don't talk nonsense, stand up!
- Saçmalamayın, ayağa kalkın!
- Don't talk nonsense with him.
- Onunla saçmasapan şeyler konuşmayın.
Nonsense, don't talk rubbish.
Anlamsız, saçma sapan konuşma.
Don't talk nonsense.
- İris, saçmalama.
Don't talk nonsense, Josh.
Saçma sapan konuşma Josh.
Don't talk nonsense.
Ama...
Of love or... Don't talk nonsense!
Saçmalama.
Don't talk nonsense
Aranızda savaşmak niye?
Don't talk nonsense.
- Bırakalım, hiçbiri bizim büyücümüz değil. - Saçmalama, yardım edelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]