English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't worry yourself

Don't worry yourself translate Turkish

137 parallel translation
Don't you worry about yourself?
Kendin için endişelenmiyor musun?
Don't worry yourself if you don't receive a swift reply.
Eğer hızlı bir cevap alamazsan sakın endişelenme.
And since this is your first combat, I suggest you correspond. Don't worry yourself about things that don't concern you.
Bu sizin ilk dövüşünüz olduğuna göre, sizi ilgilendirmeyen şeylerle ilgili endişelenmeyin.
Don't worry, you'll be yourself again pretty soon.
Endişe etme, yakında eski haline dönersin.
Don't worry yourself about it.
Sen bu meseleyle canını sıkma.
Don't you worry, I've spared you more than you've spared yourself.
Endişelenme, kitabımda kendini kolladığından daha çok kolladım seni.
Don't you worry yourself about me, Inspector.
Benim için endişe etmeyin Müfettiş.
Get yourself into a deep enough punctual rut, then you don ´ t have to think, so you don ´ t worry.
Yeterince derin bir dakik azgınlık içine girerseniz o zaman düşünmek zorunda kalmazsınız. Böylece endişelenmezsiniz.
Mother, don't worry so much, take good care of yourself
Anne, sen düşünme bunları, iyileşmeye bak!
Don't worry yourself.
Sen canını sıkma.
Don't worry, we'll arrange everything so that you can stay in the convent always and satisfy us all without killing yourself!
Merak etme, herşeyi sıraya koyacağız böylece her daim manastırda kalacaksın ve kendini öldürmeden hepimizi tatmin edeceksin!
Don't worry, now you'll see for yourself...
Merak etme, şimdi kendi gözlerinle göreceksin.
You don't have to worry yourself about my talents.
Benim yeteneklerimle ilgili endişelenmene gerek yok.
Don't worry yourself.
Endişelenme.
- Inside. Don't worry yourself.
- İçerde, keyfi yerinde.
Don't worry, lady, you just bought yourself a car and a driver.
Merak etme bayan, kendine bir araba ve şoför satın aldın.
Don't worry about yourself so much.
Kendi haline çok kafa yorma.
Well, keep him warm and dry, and don't worry yourself.
Onu kuru ve sıcak tutun ve endişelenmeyin.
Don't worry yourself.
Sen hiç merak etme.
Don't worry yourself.
Sen endişelenme.
Don't worry yourself. It'll be over in 20.
Canını sıkma. 20 dakika içinde bitmiş olacak.
Please, don't worry yourself.
Lütfen, bunlardan bahsetmeyelim.
Don't worry yourself Diana.
Kendini üzme, Diana.
Don't worry yourself.
Dert etme.
You might not wanna throw yourself at the prince. Oh! Don't you worry.
- Öncelikle, Herkül'ün dikkatini çektim.
- Don't you worry yourself about that, baby.
Sen o tarafını merak etme tatlım.
But don't worry you can have the boat, only it'll be in little pieces with yourself in it.
Ama endişelenme, tekneyi geri alacaksın, üstelik içinde senden küçük parçalar kalmış olarak.
Why don't you worry about yourself!
Neden kendin için endişelenmiyorsun!
You go in and eat with that Doyle... and don't worry yourself none.
Siz gidin şu Doyle'la yemeğinizi yiyin. Endişe etmeyin.
- Don't worry yourself.
- Merak etme.
I suggest you don't worry about this sort of thing... and just enjoy yourself.
bu tür şeyler için endişelenme... ve keyfini çıkar.
Don't worry yourself so.
Endişelenme.
Don't worry. Look after yourself, okay?
Kendine iyi bak tamam mı?
Don't worry yourself, Biggs.
Meraklanma Biggs.
Don't worry yourself over it.
Anlamıyorum
You don't have to worry yourself about her, is what I'm sayin',
Onun için endişe etmene gerek yok.
Frieda, don't worry yourself.
- Sabah temizlemem gerekirdi. - Endişe etme Frida.
Don't worry... He-here you can, you can dry yourself with this...
Bununla silinebilirsiniz...
Don't worry yourself, Chief.
Endişelenme şef..
Don't worry yourself.
Artık endişelenme.
But don't you worry yourself, Kaiba-boy, he is actually quite docile.
Ama endişelenme Kaiba, aslında çok uysaldır.
Don't bother me and worry about yourself.
Herkes gemilere!
Alright, well look, don't worry yourself, okay Hales?
Tamam, bak, endişelenme Hales tamam mı?
Don't worry. Just be yourself.
Dert etme.
Don't you worry about her. You just look after yourself.
- Kendine iyi bak yeter.
Don't think about it anymore, Mama, and don't worry yourself.
Daha fazla düşünme anne, endişelenme artık.
If you feel bad, don't worry... you're purifying yourself.
Kendini kötü hissediyorsan, hiç endişelenme, kendini arıtıyorsun.
Don't worry, and behave yourself, the school is free.
telaşlanma, kendine iyi bak, okul ücretsiz.
Worry about yourself and don't fuck about.
Kendini düşün, aptal olma.
[Chuckles] Don't worry yourself, mate.
Kendin için endişelenme, dostum.
Don't you worry yourself about that, doll face.
Bunun için endişelenme bebeğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]