Don't you ever forget that translate Turkish
69 parallel translation
Don't you ever forget that, Mr Mclvers.
Bunu hiç unutmayın, Bay McIvers.
Don't you ever forget that.
Sakın bunu aklından çıkarma.
Don't you ever forget that.
Bunu sakın unutma.
Striker, we don't have much time, but I'll say this... you pull this off, and a lot of people just might forget that Macho Grande ever happened.
Striker, fazla vaktimiz yok. Şunu söylemeliyim ki bunu başarırsan pek çok insan Macho Grande'yi tümüyle unutacak.
Don't you ever forget that.
Bunu asla unutma.
don't you ever forget that, sal.
Bunu asla unutma, Sal.
Don't any of you ever forget that.
Hiçbiriniz bunu unutmayın.
- Don't you ever forget that!
- Bunu sakın unutma.
Don't you ever forget that.
Sakın bunu unutma.
Don't forget that and don't ever forget the file I have on you.
Bunu ve hakkında bildiklerimi sakın aklından çıkarma.
Don't you ever forget that.
Sakın bunu unutma!
If you ever need an actress that looks like me... don't forget, I look like me.
Eğer bana benzeyen bir oyuncuya ihtiyaç duyarsan... sakin unutma, ben bana benziyorum.
Don't you ever forget that, bitch.
Bunu asla unutma pislik.
Your dad's a hell of a jock, and don't you ever forget that.
Baban bir atlet.
You are our Hitler, Don't you ever forget that, OK?
Sen bizim Hitlerimizsin. Bunu sakın aklından çıkarma, tamam mı?
Don't ever forget that we love you!
Sizi sevdiğimizi asla unutmayın!
And don't you ever, for one second, forget that.
Ve bunu bir saniyeliğine bile olsa, asla unutma.
Don't you ever forget that!
Bunu asla unutma!
So don't you ever forget that.
Bunu asla unutma.
But, Bob, just don't forget that nobody could ever do for you what I did.
Ama Bob, senin için yaptıklarımı kimsenin yapmayacağını sakın unutma.
Don't you ever forget that.
Bunu unutma.
Alma, don't you ever forget that.
Alma, bunu asla unutma.
Don't you ever forget that.
Bunu hiç unutmayın.
Don't you ever forget that.
Bunu hiç unutma.
Don't you ever forget that.
Bunu sakın unutmayın.
Don't ever think that we'll forget you.
Sakın seni unutacağımızı sanma.
And don't you ever forget that, baby boy.
Ve bunu asla unutma, bebek surat.
I am a trauma surgeon, and don't you ever forget that.
Ben bir travma cerrahıyım ve siz de bunu asla unutmayın.
If you're going to work under me, who you are, why you were placed here, and who you exist for, don't ever forget that.
Benim emrim altında çalışıyorsan kim olduğunu neden burada olduğunu kim için çalıştığını, sakın unutma.
Don't you ever forget that.
Çok yanlıştı. Bunu aklından çıkarma.
Don't you ever forget that.
Bu sözümü unutma.
Don't you ever forget that, okay?
Bunu asla unutma, tamam mı?
Don't you ever forget that.
Asla unutma.
Don't you ever forget that.
Bunu aklından çıkarma.
But don't you forget for one second. That I am the only mother you'II ever have.
Lakin, bir saniyeliğine otur da şunu bir düşün ben hayatında sahip olabileceğin tek anneyim.
I was the one who formed a special task force to deal with the crime that was filling the gap, and don't you ever fuckin'forget that I'm the one that put YOU in charge!
Onlarla uğraşmak için özel tim kuran kişi bendim. Ayrıca seni görevde tutanın ben olduğunu da unutayım deme.
Don't you ever forget that.
Sakın unutma bunu.
You don't ever forget that!
Unutulacak şey mi bu!
Don't you ever forget that.
Sakın ola bunu unutma.
And kiddies, if you ever need to go back to geo'kindergarten, don't forget that one little phrase that helps you remember all of geological time...
Ve çocuklar, eğer ki jeoloji ana okuluna gitmeniz gerekiyorsa bu ufak küçük cümleyi unutmayım tüm jeolojik süreçte size yardımcı olacağını hatırlayın.
DON'T EVER FORGET THAT GOD LOVES YOU, MORE THAN YOU COULD EVER KNOW.
Tanrı sizi seviyor, bunu şimdi daha iyi biliyorsunuz.
I'm in charge of this investigation and don't you ever fucking forget that.
Bu soruşturmanın kontrolü de bende, bunu sakın unutayım deme.
Everything you see around here, this crib, these cars, they're all because of him, and I don't ever forget that.
Bak ne diyeceğim, etrafta gördüğün her şey, bu ev, bu arabalar hepsi onun sayesinde oldu ve ben bunu asla unutmam.
You take the heads so that you don't ever forget.
Baş kesersin ama asla unutmazsın.
Don't think for a minute that I'm ever gonna forget that you were planning to murder someone on my watch.
Ancak benim emrim altında birini öldürmeyi planladığını asla unutabileceğimi aklından bile geçirme.
No, you are an artist is what you are, and don't you ever forget that.
Hayır, sen bir sanatçısın. Bunu asla unutma.
And don't ever forget it. You see that?
Ve sakın bunu unutma!
Thing like that... you don't ever forget.
Böyle şeyleri asla unutamazsın.
Don't ever forget that you have a good person right here.
O iyi birinin burada olduğunu sakın unutma.
Don't you ever forget that.
Bunu hiç unutma oldu mu?
If you ever need anything... please don't ever forget that you have a life-long friend.
Eğer bir şey ihtiyacın olursa unutma ki artık ömür boyu yardımına hazır bir dostun var.