English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Donations

Donations translate Turkish

656 parallel translation
Miss Starr is always delighted to accept small donations.
Bayan Starr küçük bağışlardan her zaman büyük memnuniyet duymuştur.
I don't think it becomes His Majesty to advertise his charitable donations.
Majeste, hayır bağışlarının reklamının yapılmasını istemiyor.
So he gets his donations, ranging from $ 2 to $ 500 apiece, a total of over $ 30,000.
Böylece parça başına 2 dolardan 500 dolara kadar değişen, toplamda 30.000 doları aşan miktarda bağış topladı.
You know, our treasury is based on donations, and right now we're rather low.
Gelirlerimiz bağışlara dayanıyor ve şu anda dardayız.
We are collecting donations for the Red Cross.
Kızıl Haç için bağış topluyoruz.
- I'll keep my donations to charity by hook or by crook.
- Yani? - Bunu hayır kurumlarına bağışlayacağım da.. .. cebime girmeyecek.
I've been making donations to that college for years.
O koleje yıllardır yardım yaparım.
I'm for making donations, though. What should we do?
Ben de bağışta bulunuyorum, ama elimizden ne gelir ki?
All donations gratefully accepted.
Tüm bağışlar mutlulukla kabul edilir.
The donations aren't enough.
Bağışlar yeterli değil.
I take donations for the construction of churches in China.
Çin'de bir kilise yapımı için bağış topluyorum.
Those donations...
Şu bağışlar...
The head of state will then receive the donations to National Aid brought by peasants from all over the region.
Devlet başkanı daha sonra, Ulusal Yardım'a bölgenin her yerinden köylülerce getirilen bağışları alacak.
There are donations of food and clothing coming from all over the state!
Ülkenin dört bir yanından kıyafet ve yiyecek yardımları geliyor.
"The lnstitution will continue the prescribed donations" "up to and including the child reaching the age of fifteen."
"Enstitü, önceden belirlenmiş hibeleri ödemeye çocuk on beş yaşına gelene kadar devam edecektir."
Donations for Reverend Moon?
Rahip Moon için bağış mı?
Of course, we would look kindly on any donations.
Tabii her tür bağışı memnuniyetle kabul ederiz.
Your friends, they come here for free food, free booze... and to suck up to you for donations.
Arkadaşların bedava yemek, bedava içki ve bağış için yağ çekmeye geliyorlar.
Any donations for the family may be given to Cecil, as usual.
Aileye yapilacak yardimlari her zamanki gibi Cecil'e verin lütfen.
Donations?
Bağışlar?
- Donations.
- Bağış yap!
Donations!
Bağış yap!
It netted about 1,100 a month in donations... pamphlets, baptisms... and then she walked in.
Bağışlardan, el ilanları, arınma törenlerinden... ayda yaklaşık 1,100 kazanıyordu... ve sonra o içeri girdi.
Donations to hospitals, soup for the poor... protection for animals... anything which touches her sentimental heart.
Hastanelere bağış, fakirlere çorba... hayvanlara sığınak... o duygusal yüreğine dokunan her şey.
For the rest of it, we depend on donations.
Gerisi için yapılan bağışlara güveniyoruz.
We want you to know that only through your generous donations can the work here at the OMI continue to progress.
Bilmenizi isteriz ki, sizin cömert bağışlarınızla OMI'de çalışmaların ilerlemesi devam edebilir.
Now, we're not asking for donations.
Hayır yardım istemiyoruz.
- Did you want donations?
- Para istiyordunuz?
In lieu of flowers, please send donations to the Holy Name Society. "
Çiçekten ziyade, lütfen Holy Name Cemaatine bağışlarınızı gönderin.
It wasn't just the parlor pink business or the speeches or the donations that finally turned you into an exile.
Sadece yatak odası hayatın ve konuşmaların ya da bağışların değildi seni sonunda sürgüne gönderen.
Help out veterans, give donations to the homeless?
Gazilere yardım edip, evsizlere bağış mı yapacağım?
Now, in these times, it was customary on Christmas Eve for well-meaning gentlemen to call upon businesses, collecting donations for the poor and homeless.
Bu dönemlerde, Noel arifesinde iyi niyetli, kibar beylerin iş yerlerini ziyaret etmeleri gelenekselleşmişti. Yoksul ve evsizlere bağış toplamak için.
While you're considering organ donations it might be wise to spare some thought for the passengers on board.
Siz organ bağışlarıyla ilgilenirken... birileri de uçaktaki yolcuları düşünse daha akıllıca olur.
Amnesty International, Greenpeace and the United Negro College Fund... announced record earnings this week... due mostly to large, anonymous donations.
Uluslararası Yaşlılar Kurumu, Greenpeace ve Birleşik Zenciler Okulu Vakfı bu haftayı çok iyi geçirdiklerini duyurdu. Her üçüne de çok büyük miktarlarda bağışlar yapılmış.
I look for private donations, but the average person, it is terrible.
Bağış toplamaya çalışıyorum, fakat sıradan insan, korkunç gerçekten.
Reminds me of blood banks rejecting donations from blacks for fear of syphilis.
Bu bana sifiliz korkusu ile siyahların kan bağışının red edilmesini hatırlatıyor.
Oh, members of the Service are not allowed to accept gifts, donations, premiums or favors, Article 35, section B.
Daire üyeleri Madde 35, bölüm B uyarınca hediye, bağış, prim ya da iyilik kabul edemez.
"Send Joe to Lourdes all donations welcome."
"Yardımlarınızla Joe'yu, Lourdes'e gönderelim."
One tanuki disguised himself as a priest asking for donations at the train station.
Rahip kılığına giren bir rakun, tren istasyonunda bağış topladı.
I'm all in favor of charity, sir, but your donations are costing the corporation a billion dollars a year and I think it's time we asked ourselves :
Tamamen hayırseverlik yandaşıyım, efendim, ama bağışlarınız sermayeye milyarlarca dolara mal oluyor ve bence kendimize sormalıyız :
I've been to all the big toy stores trying to get donations.
Tüm büyük oyuncak mağazalarına uğradım bağış toplamak için.
Relax, we're taking great care to distance Viologic's donations to your campaign.
Rahatla, kampanyana yaptığımız Viologic bağışlarını çok dikkatli bir mesafede olmasına önem veriyoruz.
This is the only time this year we'll be asking for donations.
Bu sene sizden bağış istediğimiz tek zaman bu.
No donations, no winter blankets for the children.
Bağış olmazsa, çocuklar için kış battaniyeleri de olmaz.
The fee's taken care of by donations.
Ücreti bağışlar karşılar.
Look, you've turned your husband's wealth into charitable donations.
Bak, sen kocanın servetini şefkat dolu yardımlara yönlendirdin.
Your generous donations... have made this our slipperiest, slimiest slobstacle course ever!
Eli açık bağışlarınız bize en iğrenç, en alçakça programı yaptırdı.
By making donations
Bağışlar yapacak
We need donations!
Pamuk eller cebe!
Donations.
Bağış.
- Organ donations.
- Organ Bağışları.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]