English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Donna

Donna translate Turkish

6,955 parallel translation
Hey, Donna!
Donna!
Donna's here!
Donna gelmiş!
Look, last year I was terrified to talk to this girl, Donna, but then on the very last day of camp, I did talk to her, and now she's my girlfriend.
Geçen sene şu Donna isimli kızla konuşmaktan korkuyordum ama kampın son günü onunla konuştum ve şimdi sevgiliyiz.
Oh, that's my girlfriend, Donna!
Şu sevgilim Donna!
Hey, Donna!
Merhaba Donna!
I'm Donna's boyfriend.
Donna'nın erkek arkadaşıyım.
Donna, I can't believe you smoke now.
Donna, sigara içtiğine inanamıyorum.
Donna!
- Donna! Donna!
- Donna! What's going on?
Ne oluyor?
- Uh, goodbye, Donna.
- Öptüm Donna.
Yeah, "Oh, my God" is right, Donna!
Aynen, ben de "inanamıyorum" Donna!
I don't see you unpacking any bags, Donna.
Eşyalarını boşalttığını göremiyorum Donna.
You know, men have feelings, too, Donna, and I'm not ashamed to admit that.
- Vay. Erkeklerin de hisleri vardır Donna ve bunu itiraf etmekten utanmıyorum.
- Donna, don't back away from me!
- Donna, benden kaçmasana!
- Yeah, well, I feel terrible, Donna!
- Evet, berbat hissediyorum Donna!
With great memories. But I don't even know who you are anymore, Donna.
Müthiş anılarımız olacaktı ama artık seni tanıyamıyorum Donna.
Go unpack your bags, Donna Berman!
Git torbalarını boşalt Donna Berman!
Can I kiss you, Donna? Okay.
- Seni öpebilir miyim Donna?
My girlfriend, Donna, got it for me from Jerushalayim.
Kız arkadaşım Donna benim için ta Kudüs'ten getirmiş.
Donna got'em for us.
Donna almış bize.
Donna gave you those?
Donna mı verdi size?
Donna, yofi, this is wonderful.
Donna, yofi, inanılmaz bir şey bu.
Those are beautiful words, Donna.
- Güzel sözcükler Donna.
Donna, hey.
Donna, selam.
You gave me a shofar, Donna.
Bana bir şofar verdin Donna.
Donna!
Donna!
Donna, of course I forgive you.
Donna, elbette seni affediyorum.
Yaron lent me the earring and the vest, and Donna gave me the shirt.
Yaron küpelerle gömleği ödünç verdi. Donna da gömleği aldı.
Okay, Coop, Donna, here we are.
Peki Coop, Donna, işte buradayız.
When you kiss Donna, you must kiss her from the waist.
Donnay'yı öperken onu belinden tutup da öpeceksin.
This is the true meaning of kibbutz, of community, of kehillah. Now, kiss Donna. Yeah.
Kibutzun, toplumun kehillahın gerçek anlamı bu.
Donna, are you coming?
Donna, geliyor musun?
I had to break up with Donna after Yaron tried to make us have a threesome.
Yaron bizimle üçlü yapmaya çalışınca Donna'dan ayrılmak zorunda kaldım.
Ah, Cooperberg, Donna and I came to say shalom.
Cooperberg, Donna'yla beraber veda etmeye geldik.
That's one of the core principles outlined in "The Book of Donna."
Bu "Kitab-ı Donna" da anlatılan temel prensiplerdendir.
Donna, how many times have I told you I want you out front?
( 6 yıl önce ) Donna, sana kaç kez söyledim, önde masanda durmanı.
- Well, I'm Donna to him.
- O da bana Donna diyor.
Holy shit, Donna.
Vay anasını, Donna.
Congratulations, Donna told you my favorite breakfast drink, but what does that have to do with the price of tea in Antarctica?
Tebrikler, sana favori kahvaltı içeceğimi söylemiş, fakat bunun Antarktika'daki çay fiyatlarıyla ne ilgisi var?
Donna also told me that you were pissed, because you found out I gave you a client I didn't want in the first place.
Donna bana aynı zamanda, sana istemediğim bir müvekkilimi pasladığım için, senin kızgın olduğunu söyledi.
Donna's gonna call with some preplanned emergency.
Donna önceden ayarladığınız bir aciliyetle seni arayacak.
That was Donna, wasn't it?
Donna yaptırdı, değil mi?
You worked it out with Donna and Rachel.
Donna ve Rachel ile işleri yoluna koydun.
Donna, I am not going to Louis.
Donna, Louis'e gidemem.
Donna.
Donna.
Donna, I've had Harvey's back since the day I met him.
Donna, Harvey'ye tanıştığımız ilk günden beri arka çıkıyorum.
Donna, there's a reason why you are where you are and I am where I am, and that is because one of us sees the bigger picture.
Donna, senin orada olman ve benim de burada olmamın bir sebebi var. O sebep birimizin büyük resmi görebiliyor olması.
When you invited me and Donna to dinner last week, was that to butter me up for this?
Geçen hafta bizi yemeğe davet etmen bu iş için bana yağ çekmek için miydi?
Donna asked you if Cameron's company could be my pilot program.
Donna sana, Cameron'ın şirketinin deneme programım olup olamayacağını sordu.
_
~ Deme öyle. Gordon Donna'nın kocası. ~
Donna?
- Donna.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]