English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Doors opening

Doors opening translate Turkish

277 parallel translation
The last thing I remember was being in the ship, the doors opening and then, well, then you came.
Son hatırladığım şey : Gemideydim ve kapılar kendiliğinden açıldı ve sonra siz karşıma çıktınız.
Bomb bay doors opening.
Bomba haznesi açılıyor.
Doors opening.
Kapaklar açılıyor.
[Doors Opening, Closing] FROM THE SOUND OF THINGS, WE WON'T BE LONG.
- Yerel polis örgütü, BEN. Siren seslerini duymamız fazla uzun sürmeyecek.
Doors opening.
Kapılar açılıyor.
Doors opening.
- Kapılar açılıyor.
Well, doors opening, ofthe light outside... ofyou.
Neden korkacaksın ki? Açılan kapılardan, dışarıdaki ışıktan, senden.
( doors opening and closing )
[kapı açılır ve kapanır]
I'm not opening any doors here until you promise to talk.
Konuşacağına söz verene kadar kapıyı açmıyorum.
Either we make an example of this man, or we're opening the doors...
Ya bu adamı ibret olsun diye cezalandıracağız, ya da kapılarımızı açıp...
It seems to be stuck and you're very good at opening doors.
Sıkışmış görünüyor ve sen kapı açmakta ustasın.
How about opening those doors? I'm going home.
Şu kapıları açmaya ne dersin?
GRANDFATHER, THE DOORS, THEY'RE OPENING!
Büyükbaba, KAPILAR, AÇILIYORLAR!
Mr Spock, someone's opening the shuttlecraft bay doors.
Mr. Spock, birisi uzay mekiğinin bölme kapısını açıyor.
And later an Angel, opening the doors
Ve sonra, bir melek açan kapıyı.
I'm opening all the doors.
Bütün kapıları açıyorum.
Yeah. lt's opening up all kinds of new doors.
Evet. Her tür kapıyı açıyor insana.
I'm taking my money I'm closing my doors until tomorrow morning and I'm not opening it for anybody
Paramı alıp, dükkanı yarına kadar kapatıyorum.
All day - eating, writing, everything - opening doors... in order to break the habits of living.
Tüm gün, yerken, yazarken, her şeyde... kapı açarken yaşamının alışkanlıklarını kırmak için.
Those elevator doors are opening and we go into Carla's room.
Asansörün kapısı açılıyor ve Carla'nın odasına gidiyoruz.
Everybody made fun of them... because her dad's job was opening taxi doors.
Herkes onunla dalga geçmiştir. Çünkü babasının işi taksi kapısı tutmaktır.
Doors are made for opening, didn't you know that?
- Evet, kapı. Kapılar açıp kapamak içindir, değil mi?
Just as we went by, they were opening the gas chamber doors, and people fell out like potatoes.
Tam geçerken gaz odalarının kapıları açılıyordu ve insanlar patates gibi düştüler.
The doors to the conference room are opening.
Konferans odasının kapıları...... açılıyor.
Attention, all personnel, please leave the station... while laser doors are opening.
Dikkat, tüm personel, lütfen, lazer kapıları açılırken istasyonu terk ediniz.
See yourself opening the doors, Jack and jumping from the truck. You aren't barring groceries all your life.
O kapıyı açtığını... ve kamyondan atladığını düşün Jack.
Or opening doors...
- Kapıları açıyor...
They're opening doors, trying to pretend that looks aren't everything.
Kapılar açılıyor, dış görünüş önemli değilmiş gibi davranılıyor.
Opening torpedo tube doors.
Torpido tüp kapakları açıldı.
Here we go. I'm opening the doors.
Kapıları açıyorum.
Not opening car doors...
Araba kapısını açmadın...
I remember my father in tears... voices all over the house... doors shutting and opening.
Gözyaşları içindeki babamı..... evin her yerindeki sesleri kapının açılıp kapanışını hatırlıyorum.
All right, everybody. I'm opening the doors.
Pekala millet, kapıları açıyorum.
You're supposed to be opening doors for me.
Sorunlarımı hallediyor olman gerekiyor.
I'm opening the doors.
Kapıyı açıyorum.
Opening doors now.
Kapıları açıyorum hemen.
They're opening the missile doors.
Füze kapaklarını açıyorlar.
He's opening the launch doors!
Fırlatma kapılarını açıyor!
Opening payload doors.
Kargo kapakları açılıyor.
Opening hangar doors now.
Hemen hangar kapaklarını açın.
- Woz, what we're doing right now is like opening doors.
- Woz, şu an yaptığımız şey sanki kapıları açmak.
Everything's people opening doors - " Oh, I'm...
Kapıları açan insanlar ve ; "Oo, ben... Ooo."
The Death Star, just full of British actors opening doors and going, " Oh, I'm...
"Ölüm Yıldızı", tamamen İngiliz oyunculardan oluşur ; kapıyı açarlar ve ; "Ah, ben... oo!"
It's like all these doors are opening to all these worlds and I can walk right inside.
Küçük dünyalara açıIan küçük kapılar görüyorum.
I mean, even opening doors or pulling out chairs.
Mesela kapıları açmak, sandalye çekmek.
- Well, I guess your new name is really opening doors for you.
- Sanırım yeni ismin sana şans kapılarını aralıyor.
In Chinese myth the Dhole can be evil, capable of opening doors, stealing wives and disappearing into thin air.
Çin mitolojisine göre Dhole kötücül olabilir Kapıları açabilir, insanların eşlerini çalar ve sonra yok olur.
Ellis Island, once the arrival point for American immigrants, is opening its doors again.
Bir ara göçmenlerin giriş noktası olan Ellis adası kapılarını tekrar açıyor.
Opening China's doors to the West is a little more complicated than that.
Çin'in kapılarını batıya açmak biraz daha karmaşık.
Opening the hangar doors.
Hangar kapısını aç.
Jo, this world, it is opening its doors to you.
Jo, bu dünya sana kapılarını açıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]