English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dorky

Dorky translate Turkish

277 parallel translation
Maybe dorky, but his friend kinda cute.
belki salakça, arkadaşı çok tatlı.
You did that dorky twirl, and, when he laughed, you grabbed it and ran.
Salak ifadeni yapmış, Gary gülerken kapıp kaçmışsındır.
I mean, she thinks of me as her dorky little bro...
Yani, beni küçük bir dümbük kardeş olarak görü...
I know this sounds dorky, but it kind of changed my life.
Biliyorum, biraz bayat gelecek ama, bu bir anlamda hayatımı değiştirdi.
We softened. We watched Superman have dumb adventures with dorky plots and we didn't laugh at them.
Aptal maceraları ve saçma olayları ile Superman'i izledik ve hiç gülmedik.
They looked totally dorky on those geeks in Chess Club.
Satranç kulübündeki ineklerin üstünde çok şapşal görünüyordu.
Ah, come on. You wanna waste your life... hanging out with a bunch of dorky teenagers?
Bu aptal gençlerle takılıp hayatını harcamak mı istiyorsun?
We don't give a dead rat about building your dorky fort.
Senin o aptal kaleni yapmak umurumuzda değil.
She must've taped God knows how many hundreds of hours with these three dorky kids who, from what I've seen, would have a major struggle just reciting the days of the week in proper order.
Tanrı bilir bu üç salak çocukla kaç saatlik kaset harcadı. Gördüğüm kadarıyla yapabildikleri en büyük iş haftanın günlerini düzgün sayabilmekti.
By the way, this didn't seem so dorky out in the hall.
Bu arada bunu bir tiyatro da filan yapsak bu kadar aptal gözükmezdik.
I don't want to appear in public in this dorky outfit!
İnsanların içinde bu salak şekilde duramam!
You know, Joey, without make up you kind of look like my dorky brother, Bud.
Biliyor musun Joey, makyajsız halinle aptal kardeşim Bud'a o kadar çok benziyorsun ki.
Look at all these dorky clothes.
Şu aptal kıyafetlere bak.
That's my dorky little brother, Bart - holomew.
Bu benim aptal kardeşim, Bart... holomew.
I guess it's kind of cute in a dorky sort of way.
Burası bana biraz ilginç geldi.
No, it's not like you think it'sfunny or dorky.
Hayır, sen bundan komik ya da ilginç olduğu için hoşlanmıyorsun.
- Some dorky kid stole it as a souvenir.
- Domuz tipli çoçuğun teki onu çaldı.
Probably out fucking that dorky Prince of Real Estate asshole.
Muhtemelen o ahmakla sevişiyordur, Gerçek Emlak Prensi götüyle.
- and a very dorky grad student.
— âşık olan biz değiliz.
SOUNDS REALLY DORKY.
Kulağa salakça geliyor.
OH, LINDSAY, I DON'T THINK THAT SOUNDS DORKY AT ALL.
Lindsay bana hiç de aptalca gelmiyor.
Not cool. Dorky.
Değil.
It's totally deserted ever since those dorky kids were dismembered.
O salak çocuklar atıldığından beri orası bomboş!
Sophisticated cool, 21 - year-old college girls don't fall for dorky high school seniors.
Sofistike havalı, 21'lik kolej kızları inek liselilere aşık olmazlar.
Yes, they kept saying "Baby Ally and her dorky daddy."
Seninle dalga mı geçtiler? Evet, sürekli "Bebek Ally, gardiyanı babası" deyip durdular.
You're dorky Daddy.
Gardiyan baba.
She's like that dorky Baldwin brother who isn't as good-Iooking or successful and never answers my letters, but he's still a Baldwin, dammit, and so is Meg.
Yine de bir Baldwin be! Meg de öyle!
Ok. Let me just get this dorky stuff out of the way, ok?
Bırakın da yağ çekeyim.
She's wearing that dorky hat again.
O aptal şapkayı giyiyor.
Then Sporky Dorky appears.
Sonra Sporky Dorky çıkacaktı.
You owe me for Sporky Dorky.
Bana Sporky Dorky için borçlusun.
I'll never get to see Sporky Dorky.
Asla Sporky Dorky'yi göremeyeceğim.
And you're holding up the fucking line, too, some dorky looking prick with a fanny pack waiting to be approved for a bag of Cheese Doodles.
Ve üstelik sırayı bekletiyorsunuz, salak bi çantası olan aptal bakışlı hıyar Peynir cipsi için onay bekliyor.
He's kind of dorky and goofy. But every other guy I've been attracted to, it turns out to be a disaster.
Biraz acemi ve aptal ama benim hoşlandığım tüm erkekler nedense bir felaket çıkmıştı.
- Mom, no one wears these dorky hats.
- Anne, kimse bu aptal kapşonları giymiyor.
Have you seen a dorky girl with braces and a monkey and a wild boy?
Diş telleri ve maymunu olan, vahşi çocuklu bir kız gördünüz mü?
No, she was this dorky girl in school who followed Rachel around like a puppy..
Hayır, o lisede Rachel'ı yavru köpek gibi takip eden gerçekten aptal bir kızdı.
But I even liked that dorky red sweater.
Fakat şu berbat kırmızı süveteri bile beğendim.
It's a dorky-looking helmet.
Bu aptal bir kask.
This dorky-looking helmet is the only thing that'll protect me from the real bad guys.
Bu aptal kask, beni gerçek kötülerden koruyabilecek tek şey.
This dorky safety guy told us if it gets really crazy tonight, We're supposed to get in a bathtub and sleep under a mattress.
aptal güvenlik elemanı bu gece işler kötü giderse, küvete girmemizi ya da yatak altında uyumamızı söyledi.
I don't mean like dorky boy-band kind of special, which I'm sure you get all the time, but...
Bir erkek grubunda havalı olmak gibi bir özellikten bahsetmiyorum, gerçi eminim öyle özelliklerin de vardır, ama...
I mean, you'll think this is funny, but Jack when I first met him he was shy and kind of dorky.
Bunu çok komik bulacaksın. Onu tanıdığımda çok utangaç ve saf bir çocuktu.
Was it about those dorky shoes?
Şu komik ayakkabılar yüzünden mi?
Too dorky :
Çok aptal.
Pretty dorky, huh?
Tuhaf değil mi?
No, they're not dorky, they're...
Yo tuhaf değil de... nasıl desem...
And a dorky "sea monkey" at that.
Ben bir deniz maymunuyum.
And it's a pretty dorky theme.
Çok saçma bir tema aslında.
Dorky chicks like you turn me on too.
Senin gibi pasaklıklar beni heyecanlandırır.
Yes. I'm a dorky fan. I admit it.
Sersem bir hayranım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]