English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dory

Dory translate Turkish

471 parallel translation
Since everything here is now hunky-dory
Nasılsa buradaki her şey yolunda.
I sure could stow away about a dory-load.
Bir kayık dolusu yiyebilirim.
You and me in that dory, huh?
Seninle ikimiz bir kayıkta, öyle mi?
Get your dory to the rail.
Kayıklarınızı güverteye getirin.
Lower your dory to the rail.
Güverte demirlerine indirin.
Don't look like they was jumping in your dory.
Balıklar kayığına atlıyormuş gibi görünmüyor.
And the Savior, He put his arm around my father and He give him brand-new dory to fish in.
Sonra İsa kolunu babamın omzuna koydu... ve ona balık tutmak için yepyeni bir kayık verdi.
I know my father keep place for me in his dory.
Biliyorum, babam kayığında bana bir yer ayırmıştır.
Get a dory overside!
Bir kayık indirin!
What's holding up that dory?
Nerede kaldı bu kayık?
Disko, don't put dory overside!
Disko, kayığı indirme!
I say don't put dory overside!
Kayık indirme dedim!
Get that dory in the water.
İndirin şu kayığı suya.
You remember I tell you he keep seat for me in his dory.
Hani sana, babamın benim için kayığında yer ayırdığını anlatmıştım ya.
Look, if it is that way, the way Manuel said could you fix it so someday there'll be an extra seat in Manuel's father's dory with him and Manuel?
Bak, eğer Manuel'in anlattığı gibiyse... günün birinde, Manuel'in babasının kayığında... Manuel'le onun yanında... fazladan bir yer ayarlayabilir misin?
This is Manuel's dory.
Bu Manuel'in kayığı.
I traced the evolution of "hunky dory," tracked down "skiddo" from "skedaddle."
'Dört dörtlük'ün evrimini izledim'Tabana kuvvet'ten'tabanvay'ın izini sürdüm.
Heave to. Lower the dory.
Biraz uzaklaşalım.
And when I called her Dory, that put the old boy right on the carpet.
Sonra Dory'sinden bahsetmemle eski kurt nakavt oldu.
Crawled on his hands and knees to me and begged me to get some message from this Dory.
Elleri ve dizleri üstünde emekledi, Dory'den bir mesaj almak için bana yalvardı.
He wants me to fix it so that he can see this Dory with his own eyes.
Dory'yi kendi gözleriyle görebilmesini mümkün kılmamı istiyor.
You don't have a picture of this Dory dame in your files anyplace, do you?
Senin dosyalarında falan bu Dory'nin resmi yok, değil mi?
Dory?
Dory?
Dory!
Dory!
- Dory!
- Dory!
- But it's Dory.
- Ama bu Dory.
Dory.
Dory.
Oh, Dory, forgive me.
Dory, affet beni.
Forgive me, Dory.
Affet beni, Dory.
Oh, Dory, ask God to forgive me.
Dory, Tanrı'dan beni affetmesini iste.
All I'm saying is there are lots of things that a man can do... and in society's eyes it's all hunky-dory.
Demek istediğim, bir erkeğin yapabileceği çok şey var... ve toplumda bu gayet normal.
" it ought to be hunky-dory.
"... bu sistem gerçekten birinci sınıf olmalı.
It's hunky-dory with me if you waltz off with his gold mine.
Eğer onu altın madeninden kolayca vazgeçirirsen mükemmel olur.
A little time'll pass, everything'll be hunky-dory?
Biraz zaman geçince her şey yoluna mı girecek?
Look, there's a dory tied to the back of this tub.
Teknenin arkasında bir zodiak var.
- Things weren't hunky-dory.
- İşler şöyle böyleydi.
He told Aunt Dori...
Kahvaltıda Dory teyzeye dedi ki...
I didn't inherit enough stock but Aunt Dori did and you haven't persuaded her yet.
Tabii ben sayılmıyorum, ne de olsa hissem küçük... ama Dory teyzenin hisseleri öyle değil ve sen, henüz onu ikna edemedin.
Give them back.
Dory hala onu geri ver.
They're smelts, ling, conger eel, John Dory, pilchards and frog fish.
Gümüş balığı, morina yılan balığı, John Dory sardalya ve kurbağa.
"it took Elmyr Dory-Boutin, the world's greatest art forger... just one hour to draw an original Modigliani."
"Dünyanın en iyi sahteci ressamı Elmyr Dory-Boutin'in orjinal bir Modigliani tablosu çizmesi yalnızca bir saatini aldı"
Everything was hunky-dory, Moose, till now.
Her şey çok iyi gidiyordu, Moose, şimdiye kadar.
- Everything will be hunky-dory, okay? - No, Trip,
- Her şey yolunda gidecek.
Tuesday everything was hunky-dory.
Salı günü herşey karıştı.
Everything hunky-dory?
Her şey tıkırında mı?
Good afternoon. Our specials today are the cold pasta salad, the boneless squab stuffed with foie gras and theJohn Dory, sautéed.
Günün menüsü soğuk makarna salatası, kaz ciğeriyle doldurulmuş kemiksiz et ve sote John Dory.
- We ´ re hunky-dory, sweetie pie.
- Gayet düzgün, tatlım.
Just hunky-dory, thanks.
Sadece biraz sızlıyor, teşekkürler.
- Hi, Dory.
- Merhaba, Dory.
It's all right, Andy, Wendy, everything's hunky-dory, cool.
Her şey yolunda, Andy. Wendy. Her şey süper!
Hunky-dory, yeah?
Herşey yolunda mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]