English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Downfall

Downfall translate Turkish

439 parallel translation
Setting up a battle formation around the outer edge to intercept the Order of the Black Knights has brought about your downfall.
Kara Şövalyeler'in karşısına, onları kıyı kesminde durdurmak gibi bir savaş stratejisiyle çıkmak sizin çöküşünüz oldu.
On the brink of historical downfall... the capital... celebrates
Tarihsel çöküşün eşiğinde... sermaye... Kutlamalar
That's been my downfall.
Başıma gelenler bu yüzden.
She shall see who led her men to the slaughter who's responsible for her downfall.
İnsanları katliama kimlerin sürüklediğini kimin bu çöküşten sorumlu olduğunu bilecek.
Have you read the attack on the general staff in this book, The Downfall?
Genelkurmayı eleştiren kitabı okudunuz mu efendim, Downfall'u?
And now this Downfall, attacking our army.
Ve şimdi de, Downfall ordumuza dil uzatıyor.
To expose the government itself with as much truth and accuracy as I put into The Downfall.
Hükümetin gerçeklerini açık ve doğru bir şekilde ortaya koymak. Aynı Downfall da yaptığım gibi.
Gentlemen, it is your sons who will be called on to defend France while Monsieur Zola will stay at home and write a new Downfall.
Baylar, Mösyö Zola evinde yeni Çöküş'ünü yazarken Fransa için savaşacak olanlar sizin evlatlarınızdır.
You'll meet your downfall.
Çöküşünüzle yüzleşeceksiniz.
A criminal, like any human being, has his own habit patterns... unconscious traits that can lead to his downfall.
Her bir insanın işlediği suç kendisinin yakalanmasına neden olabilecek kendine özgü şablonlara, kasıtsız da olsa bırakılan izlere sahiptir.
That's been many a good man's downfall.
Bir sürü insan bu yüzden mahvolmuştur.
The noblemen who defend Scotland's honour waiting for his imminent downfall
İskoçya'nın onurunu savunan asilzadeler an meselesi olan çöküşünü beklemektedir.
One of them describes the dramatic symptoms of this downfall
İçlerinden biri bu çöküşün dramatik belirtilerini anlatır.
You will seal France's downfall forever
Fransa'nın yıkılış hükmünü vereceksiniz.
In the Army. Playing Lenny in Mice and Men in a camp show. Wonderful way to fight a war, but it was my downfall too.
Savaşmak için ne harika bir yol ancak o an benim çöküşüm oldu.
Do you know what a Mermaid's Downfall is?
'Mermaid'in Çöküşü'nün ne olduğunu biliyor musun?
"To achieve a Mermaid's Downfall..."
"Bir'Mermaid'in Çöküşü'nü elde etmek için..."
Vanity will be your downfall.
Kendini beğenmişliğin çöküşüne sebep olacak.
Triumph and downfall.
Zaferler ve çöküşler.
Ay me, I see the downfall of our house.
Vah vah, ailemizin sonu geldi demek.
Yet whether you accept our suit or no... your brother's son shall never reign our king... but we will plant some other in the throne... to the disgrace and downfall of your house.
Bilin ki dileğimizi kabul etseniz de etmeseniz de ağabeyinizin oğlu asla kralımız olamayacak. Çünkü onun yerine tahta başkasını geçireceğiz. Bu da hanenizin alçalışı ve sonu olacak.
As a matter of fact, that was her downfall.
Aslında bu onun düşüşüydü.
You've been my downfall from the first day I met you!
Daha seni tanıdığım ilk günden felaketim oldun! Adi herif ne olacak!
The port of Melish on the Red Sea in return for the downfall of Solomon. - That is impossible.
Süleymen'ın çöküşüne karşılık, Kızıl denizdeki Melish limanını istiyorum
That's how they become attracted to women who could lead to their downfall.
Kendi yıkımlarını hazırlayan erkeklerin kadınlarla yakınlaşması bu vesileyle olur.
I grant your son three cycles of the moon... to take the head of Maciste, otherwise it will be his downfall.
Ben oğluna Ay'ın üç döngüsü süre verdim... Maciste'i atamak için, aksi halde başarısız olacak.
You followed these decoy palanquins right to your own downfall.
Yanlış çek çekleri takip etmişsiniz!
That was the whole beginning of my downfall.
Benim batışım da böyle başladı.
Terrible downfall.
Korkunç çöküş.
The Rescator's downfall!
şu Rescator'un çöküşüne!
It could be her downfall.
BU onun çöküşü olabilir.
It will be his downfall.
Bu onun çöküşü olacak.
The Sword of Swords can mean a country's... rise or downfall
Kılıçların Kılıcı çok kudretlidir, devletleri. yükseltir ve yıkar
All my friends awaited my downfall, saying :
Dostlarım yıkılışımı haykırıyorlar :
My indolence has often been my downfall.
Kendi doğamın sıklıkla zararını gördüğüm de bir gerçek.
And so we consoled ourselves for the downfall of our nation by getting petty revenge in matters of internal affairs, a trend which, as you know, continued long afterwards.
Ulusumuzun çöküşü karşısında iç sorunlarda kendimizce önemsiz meselelerde intikam alarak kedimizi avuttuk. Bu tutum bildiğiniz üzere daha sonra uzun bir süre böyle devam etti.
But the day of your downfall won't come
Sizin yenilgi gününüz asla olmayacaktır
that money will be the murderer's downfall.
... o para katili tongaya düşürecek.
One of the reasons for man's original downfall was your peculiar habit of murdering one another.
İnsanlığın çöküşünün sebeplerinden biri size özgü olan, diğerlerini öldürme davranışıdır.
The male's attitude is that of a well-disposed academician who studied the alleged downfall of the human race with the true objectivity of a good historian.
Erkeğin davranışları, iyi yetişmiş bir akademisyen olduğunu gösteriyor. İnsanlığın sözde çöküşünü iyi bir tarihçinin tarafsızlığıyla incelemiştir.
Huerto's downfall is just a question of weeks.
Pereto, birkaç hafta içinde düşecektir.
This could be the downfall of you and yours.
Bu senin ve ailenin sonu olabilir.
And, in that smoke, from this day forward, my people will crouch and conspire and plot and plan for the inevitable day of man's downfall. The day when he finally and self-destructively turns his weapons against his own kind. The day of the writing in the sky, when your cities lie buried under radioactive rubble.
Ve bu dumanın içinde, bugünden sonra halkım, insanoğlunun çöküşünün kaçınılmaz günü için sinecekler, komplo kuracaklar, entrika çevirecekler ve plan yapacaklar ve sonunda insanoğlu kendi yıkıcılığından dolayı silahlarını kendi türüne karşı çevirdiği gün gökyüzünde yazılı olan gün şehirleriniz radyoaktif döküntünün altında yattığında denizler ölü birer deniz olduğunda ve toprak çoraklaştığında onların esareti olmadan insanlarıma liderlik edeceğim.
The suicide of the Ikoma Clansmen was inexplicable as I knew nothing about their claim, but when seen as a plot by you to effect my downfall, it all makes sense!
Ikoma Klanı üyelerinin isteklerini bilmediğimden intihârları açıklanamaz ama makamımdan edilmem için çevirdiğin entrikayı görünce, hepsi manâ kazanıyor.
The Emperor loved him while secretly plotting his downfall.
Gizlice onu mahvetmek için komplo kurarken imparator onu severdi de.
Your arrest appeared to our Grand Master like a sign of his own downfall.
Tutuklanman büyük Üstadımıza kendi sonuna dair bir işaret gibi göründü.
"The Downfall of Roch Siffredi."
"Roch Siffredi'nin Çöküşü."
My eyes will stay open to see the downfall of your Tang Clan
Gözlerim Tang Klanının yıkılışını... seyretmek için açık kalacaktır
This is the downfall of the Tangs
Bu Tang'ların kıyamet günü
It's precisely that kind of attitude that led to the downfall of the Hittite empire.
Yüksek ihtimalle Hititlerin çöküşünü hızlandıran da böyle bir davranıştı.
incredible visions of the Antichrist, from birth to downfall.
İsa-karşıtı'nın inanılmaz bir tasviri. Doğumundan düşüşüne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]