Downs translate Turkish
926 parallel translation
You take your ups and your downs.
Ne kadar yükselirsen o kadar düşersin.
Well, it has its ups and downs.
Eh, inişleri ve çıkışları var.
I could imagine life with you being a series of ups and downs, lights and shadows, some irritation, but very much happiness.
Evet. Seninle birlikte yaşamak herhalde sürekli iniş çıkışlar,..... ışık ve gölgeler arasında gidip gelmek biraz huzursuzluk ama çok daha fazla mutluluk demektir.
You know, we've had our ups and our downs.
Biliyor musun, bizim iniş çıkışlarımız oldu.
Tibowee, Tedford Downs.
Tibowee, Tedford Downs.
We all have our ups and downs, don't we?
Hepimizin hayatında iniş ve çıkışlar vardır değil mi?
If we keep on having these ups and downs, get zippers.
Bu takıp çıkarmalar devam edecekse, fermuarla tak.
I'm going to write a book on marriage and its ups and downs.
Evlilik ve evliliğin iniş çıkışları hakkında bir kitap yazacağım.
I've had my ups and downs, but today
İyi ve kötü günlerim oldu.
- Oh, it has its ups and downs, sir.
- İnişli çıkışlıdır.
This also has its downs.
Bu işin de incelikleri vardır.
Well, he'll just have to understand that the first year's business... is always a matter of ups and downs.
Bir işin ilk yılında iniş çıkışlar olacağını... anlamak zorunda.
This world is filled with ups and downs.
Dünya iniş ve çıkışlarla dolu?
I never knew those ups and downs.
Ben sizin sıfırlarınızı hiç yaşamadım, ne de yüzlerinizi.
The market always has ups and downs. It's normal.
Borsa'da inişler ve çıkışlar olur, bunlar normaldir!
A few gallops over the downs will have you back in the saddle in no time.
Komşu tepelerde birkaç gün dörtnala gezin, bir şeyiniz kalmaz.
Now, there are lots of ups and downs, like a helicopter.
Bir helikopter gibi birçok iniş ve çıkış vardır.
" Her smiles, her frowns Her ups, her downs
" Gülüşü, küsüşü Neşesi, üzülüşü
Well, what family doesn't have its ups and downs?
Her ailede böyle çalkantılar olur değil mi?
As we launch him into the rapids of adulthood, we look back at the ups and downs of his childhood, and view with some satisfaction the fine specimen you see before you now.
Onu yetişkinlerin zorlu dünyasına gönderirken çocukluğunun inişli çıkışlı zamanlarına dönüp bakarak büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki karşımız duran örnek insan halini almış.
God knows they had their ups and downs.
Tanrı biliyor, onların da sorunları olmuştu.
"Do you have ups and downs without obvious reason?"
"Hiçbir neden yokken, neşelenip, üzüldüğünüz oluyor mu?"
It has its ups and downs, but it is nice work.
Biraz acemi bir parçaya benziyorsun. Fakat palazlanırsın.
This and that, ups and downs. Uh, what can I say? Well, that pretty much covers it.
Herhalde birliklerini kaybettiler ve yiyecek bir şeyler arıyorlar.
Everybody has ups and downs, don't worry about it...
Herkesin inişleri çıkışları olur, kafana takma.
Anyone with sensitive nerves like me has their ups and downs.
Benim gibi sınırda bir insanın iniş ve çıkışları olur.
Has its ups and downs
İyi ve kötü zamanları vardır
Outnumber the downs
Kötü zamanlardan fazladır
We may have had our ups and downs
* Oldu hepimizin inişli, çıkışlı zamanları *
"Mr Nicholas St Downs III."
"Mr. Nicholas St Downs III."
My uncle used to ride every morning on the Downs behind Brighton.
Amcam her sabah Brighton'ın arkasındaki Downs'ta ata binerdi.
We have ups, downs, three ludes, two jays and half a bottle of vodka.
Üç hap, iki sarma ve yarım şişe de votka var.
- I've just learned to live with my ups and downs.
- Git gellerimle yaşamayı öğrendim.
Harry has brought you some apples all the way from Five Bob Downs.
Harry sana, ta Five Bob'dan elma getirmiş.
Your grandmother says he's come back and has managed to regain possession of Five Bob Downs.
Büyükannenin dediğine göre, dönmüş ve Five Bob'un mülkiyetini yeniden almış.
We all have to take the ups with the downs, Tess.
Her durumun iyisi kötüsü vardır.
A few ups and downs.
Bir iki olay dışında.
Mine were too long - your hand-me-downs.
Benimkiler çok uzundu, açmama yardım ederdin.
It has its ups and downs.
Yani, iniş ve çıkışlar oluyor.
Oh, it has its ups and downs.
İnişli çıkışlı.
And a mitten for rub-downs.
Keselenmek isterseniz sünger de var.
I don't need your hand-me-downs.
Zaten yardımına ihtiyacım da yok.
The high-traction drop-downs are ready.
Yüksek çekiş gücü hazır durumda.
Let's try those high-traction drop-downs.
Hadi şu yüksek çekim gücü sistemini bir deneyelim.
Let's see what those high-traction drop-downs can really do, pal.
Bakalım şu yüksek çekim gücü sistemin neler yapabiliyor ahbap.
Churchill Downs is in Louisville.
Churchill Downs yarış pisti Louisville'de.
The button downs were in great shape.
İliklilerin durumu çok iyiydi.
The only melt downs around here are the cheese sandwiches in the toaster oven.
Ama burada eriyen şeyler peynirli sandviçler ve tostlardır.
We live, we have our ups and downs.
Bir seviniyoruz bir üzülüyoruz.
we had our ups and downs.
İnişli çıkışlıydık.
well, right now i'm having one of my downs.
Şu an, inişlerimden birini yaşıyorum.