English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dragger

Dragger translate Turkish

24 parallel translation
What, are you gonna sick this knuckle-dragger on me? In that case, be careful. Be very careful, because you only have so many possibilities.
O halde dikkatli ol, çok dikkatli ol, çünkü somut hiçbir deliliniz yok.
It's your ball. I won't spend my life with a foot-dragger.
Hayatımı züğürt biriyle geçirmeyeceğim.
- Tree-hugger. - Knuckle dragger. - Tree-hugger.
- Ağaç sevici!
- Knuckle dragger.
- Yabani!
Tell me, you leering, manipulative, knuckle-dragger, or I'll- -
Sırıtkan, adam kullanan, ellerini yerde sürüyen maymun konuş yoksa seni...
You're the, uh, knuckle-dragger. I'm the pen-pusher.
Sen tetikçisin, bense beyaz yakalı.
A new knuckle dragger.
Güverte mürettebatına yeni katıldı.
That guy was a knuckle dragger.
Herif izbandut gibiydi.
Knuckle-dragger.
İyi kandırdın.
Chu hides a dragger behind his smile.
Chu, gülümsemesinin arkasında hançerlerini saklayan birisi.
Son, life is just like flying dragger, you must have a target.
Oğlum, hayat da bir uçan hançere benzer. Hep bir hedefin olmalı.
And official niece-dragger.
Bölge temsilcisi ve yeğen-sürükler.
According to the ad that Halsey used to crew her up, she's a 55-foot dragger, 750-horsepower Cummins diesel
Halsey'nin tayfa bulmak için verdiği ilanda yazanlara göre 17 metrelik bir balıkçı teknesi.
And now with that decision out of the way, I can stay focused on my one-sided battle of wits with the knuckle-dragger.
Şimdi bu fikri aradan çıkardığımıza göre, ben de sıkıcı trollerle olan tek taraflı savaşıma fikir üretmekte odaklı kalabilirim.
How could I kiss a person who is, by all accounts, a knuckle-dragger and actually like it?
Nasıl oldu da her yönüyle hanzo bir insanı öpebildim. Ve bundan hoşlandım.
Then your knuckle-dragger buddy over here is gonna jump me.
Sonra bu mal arkadaşın benim üzerime çullanacak.
Now, are you a rusher... or are you a dragger... or are you gonna be on my fucking time?
Koşacak mısın, geri mi kalacaksın yoksa tempoma uyacak mısın lan? !
Out of my way, tail dragger.
Çekil önümden uyuşuk.
Knuckle dragger.
Aptalın tekiydi.
You're just a knuckle-dragger. I have painstakingly and methodically researched Deel's syndrome, and I have made... certain leaps. No!
Bir bok bilmeyen herifin tekisin.
These commercial fishing boats came in with huge nets, these dragger nets.
Büyük ağlı ticari balıkçı gemileri ve küçük motorlu tekneler geldi.
This knuckle-dragger, he plays in a fuckin'rap-metal band.
Bu mafsal sürükleyicisi, oynar Lanet olası bir rap-metal grubunda.
All right, knuckle-dragger. Come to Daddy.
Pekâlâ mankafa, babacığına gel.
I'm just your average knuckle-dragger, Stan.
Sıradan mankafalılarından biriyim, Stan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]