English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dreads

Dreads translate Turkish

102 parallel translation
What every actor dreads.
Her aktörün korktuğu şey.
- Now you know why a MacNeil dreads to enter the castle. - No! No!
Şimdi neden bir MacNeil'in kaleye girmeye neden çekindiğini biliyorsun.
He walks close to walls and dreads to cross an open square,
Duvarlara yakın yürüyor ve açık alanlardan geçmeye ödü kopuyordu.
I am not able to complete my training in Silkworm Skill which Dugu Wu Di dreads and I don't even know if the Shadow Sword can fight against Fatal Skill.
Shiau Yau Vadisine taşınmadan evvel... Dugu Wu Di'i de yok etmemiz gerekiyor! İpek Böceği tekniğinden bir şey anlamadım... o nedenle Gölge Kılıç tekniğinde.... yeterince ilerlemem gerekiyor!
Until Today I Thought All Jamaicans Were Dope-Dealing Dreads.
Çünkü bugüne kadar, Jamaikalılar'ın uyuşturucu satıcısı olduğunu sanıyordum.
I suppose he dreads the outcome. No.
Sanırım sonuçlardan korkuyor.
The is the monster client syndrome every lawyer dreads.
Bütün avukatların korktuğu canavar müvekkil sendromu.
The world dreads him.
Dünya ondan korkar.
These are the worthy Christian works of the new Spain that, as opposed to the violence and persecution of the Reds, does well and dreads no shame.
Kızılların şiddet olaylarının ve işkencelerinin tersine... bu yapılanlar yeni İspanya'nın dikkate değer Hıristiyanlık görevleridir ve layıkıyla ve utanç duymaksızın yerine getirilmektedirler.
Well, I just got the phone call every producer dreads.
Her yapımcının en korktuğu telefonlardan birini aldım.
Say someone don't look like a Rasta, but they'as got Bob Marley records, and one of those hats with dreads attached to it.
Mesela birisi var Rasta'ya benzemiyor diyelim, Fakat ellerinde bikaç Bob Marley plakları var, ve korkunç şeyler yapıştırılmış berelerinden var kafalarında.
By the time me was 21, me had so many that I put them in dreads.
21 olduğum zamanda ihtiyaçlarımı gidericeklerden elimde bir sürü vardı.
It's done in dreads.
Çok dehşet vericidir. ALTYAZI : Core _ eye ( Kor )
As Steve faced something every man dreads, Miranda faced something every woman dreads.
Steve bir erkeğin en büyük korkusuyla yüzleşirken, Miranda bir kadının en büyük korkusuyla yüzleşiyordu.
I didn't know you had dreads.
Demek saçını örüyorsun.
There is a person who dreads the publication of "x"'s association with miss kerr even more intensely than "x" does.
Ama başarılı olabilmek için, şantaj olayını da bilmeliydi. İşte burada sen devreye girdin.
He can't get enough, so that she dreads when he leaves and when he returns.
Bu ona yetmeyince, kız iyice korksun diye gidip geliyor.
Haitian blond with dreads.
Kıvırcık, sarışın Haitili.
Just being this girl with, like, crazy cool dreads and a guitar and- - Oh, never mind, it's really dumb.
Saclarımı ördürmek. Elimde gitarımla... Boşver, hepsi saçma.
The burned child dreads the fire, eh?
Yanmış çocuk yangın korktuğu, değil mi?
That guy's really starting to twist my dreads.
Bu herif artık fazla olmaya başladı.
He looked nice, the guy with the dreads earlier.
Çocuk hoş görünüyordu, daha önce onu korkutan çocukla.
She shaved her head, then she grew dreads.
Saçlarını önce kazıttı, sonra tek tek ördü.
If you want to go for impact, go with a hawk or dreads.
Etki bırakmak istiyorsan, vahşi ve heybetli bir şeyler yaptır.
Listen, some pointy-looking dreads been asking for you.
Dinle, tuhaf görünüşIü korkunç adamlar seni sordu.
Dad dreads hospitals.
Babamın hastanelerden ödü kopar.
Girl, you are wearing those dreads.
Kızım, saçma şeyler giyiyorsun.
- Why, he dreads fire.
- Neden, o ateşten ürker.
Honky With The Dreads Is Off The Hook.
Korku içindeki beyaz adam oltanın ucunda
My father dreads solitude more than he fears the grave!
Babam mezardan korktuğundan daha fazla yalnızlıktan korkar!
She's what every copper dreads.
O her aynasızın korkulu rüyasıdır.
I like your dreads.
Saçlarını beğendim.
She is... long dreads, glasses, short.
Gözlüklü, uzun lüleli, kısa boylu bir kız.
I'm feeling dread deep in my dreads.
Kendimi dehşete kapılmış gibi hissediyorum.
Mr. Hamilton will find his little book an evil great enough for him, for it will ensure the election of the man that he dreads, or pretends to dread, far more than me.
Benden daha fazla korktuğu ya da korkuyor gibi göründüğü adamın seçilmesini garanti edeceğinden, Bay Hamilton minik kitabının kendisi için yeterince şeytani olduğunu anlayacaktır.
I'm not suggesting you challenge Bingley to a duel, which is the thing in the novel your wife dreads, but you must try to stop Lydia just flinging her maidenhood out the window.
Bingley'le düelloya tutuşun demiyorum ki karınız kitapta bundan korkuyordu ama Lydia genç kızlığını pencereden dışarı atmadan önce bir şeyler yapmalısınız.
Have you ever worked with dreads before!
Peki hiç raga saç yaptın mı?
Really? We took out that leech with the dreads easy enough.
Bella, bu paraziti uzun saçlılarla kolayca yok ettik.
Everyone dreads his appearance. Out of concern for his health and the future of the band, they finally confront him directly.
Sağlığı ve grubun geleceği için endişelenen grup üyeleri en sonunda Morrison'ın karşısına çıkarlar.
Don't be the third Thompson twin with the dreads.
Korkun yüzünden Thompson İkizlerinin * üçüncüsü olma.
King Acrisius fears the boy will fulfil the prophecy he dreads and grow up to kill him.
Kral Acrisius bu çocuğun kehaneti gerçekleştirerek kendisini öldürmesinden korkmaktadır.
Ed, uniforms called in a man in dreads in a long coat running south on parliament street.
Ed, memurlar Parliament Caddesi güneyinde pardösülü birini kaçarken görmüşler.
He fears most to get out of his mind, thing he dreads.
- En çok korktuğu şeyi aklından çıkartacağız.
Exactly, which is why everyone dreads it.
Kesinlikle. Bu yüzden herkes kaçınır.
You've violated our treaty with the dreads...
Korkuluklarla anlaşmamızı ihlal ettin.
Far beyond the capability of the dreads.
Korkulukların yapabileceklerinden çok daha gelişmiş.
So we can all live like dreads?
Korkuluklar gibi yaşamamız için mi?
Also he dreads water.
Bir de sudan korkması var.
Every Quantico graduate dreads it, but we all do it.
Tüm Quantico mezunlarının bundan ödü kopar, fakat hepimiz bunu yaparız.
Dreads?
Ya da örgü saç?
But the one event every family dreads is the moment when they finally meet the in-laws. Mom, this is Alex's mom, Melina Cominis.
Anne, bu Alex'in annesi, Melina Cominis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]