English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Drums

Drums translate Turkish

1,482 parallel translation
Only if I don't have my drums handy.
- Sadece davullarım yanımda değilken.
( "Fernando" by ABBAplaying ) # Can you hear the drums, Fernando?
# Davulları duyabiliyor musun, Fernando?
# I could hear the distant drums #
# Uzak davulları duyabiliyordum. #
Chris on drums.
Chris davulda.
Hey! Stay away from the drums!
Hey davullardan uzak dur.
- [Drums, Laughter] - Yeah, anything goes over there.
Orada her şey serbest.
You're playing conga drums and singing at 3 : 15 in the morning.
Gecenin 03 : 15'inde yerli davulu çalıp şarkı söylüyorsunuz.
Drums drums in the deep.
Yer SarsıIıyor. ... Derinden Davul Sesleri Geliyor.
I PLAY DRUMS. IN A BAND?
- Davul çalarım.
SO, YOU MAKE A LIVING PLAYING THE DRUMS?
O konuyu düşündük zaten. - Öyleyse, bana davul çalar mısın?
Get the fuel drums.
Yanına alman gerekeni al.
The drums... Can't you hear them?
Davullar onları duyabiliyor musunuz?
Come on, take the drums "
Hadi, çalgıları alın.
" The drums that had worried us earlier have started again, much closer now.
Serkan Çakmak / istasy10 istasy10.net turkcealtyazi.org
- Tat tat on the drums
- Pat pat pat, bateriler...
I danced on these drums at the Copacabana... in 1969.
- 1969'da Copacabana'da bu davulların üzerinde dans etmiştim.
A lot of memories happened on these drums.
Bu davulların üzerinde pek çok anım var.
Thanks for the drums.
- Güle güle. Davullar için sağ ol.
Lift up your shirt and play drums on your stomach?
Ben de... - Gömleğini yukarı çekip karnını davul gibi kullandın mı?
The drums were beating.
Davullar çalıyordu.
I love what he's done with the drums.
Davulda yaptığını beğendim.
- He plays drums loud... - ls that any reason?
Davuluyla kafa şişiriyor.
- That led me to the drums.
Bu beni bateriye yöneltti.
- Yes, but... how did violin go to the drums? That l`ve never understood.
Keman nasıl bateriye yöneltir?
[Wild drums beating]
Tamam.
That's Gene Krupa on the drums, folks.
Baylar bayanlar, işte davulda Gene Krupa.
Was that really you playing the drums on the radio?
Radyoda gerçekten sen mi davul çalıyordun?
As a special treat, sitting in on drums Colonel Robert Hogan from the hit TV series Hogan's Heroes, Bob Crane!
Yap bi özel muamele, davulda Hit televizyon programı Hogan'ın kahramanlarından Albay Robert Hogan, Bob Crane!
So I've been playing my drums, you know, just to sort of wind down.
Rahatlamak için davul çalıyorum.
You know I sometimes play the drums at the clubs.
Biliyormusun bazen klüplerde davul çalıyorum.
# # [Drums Stop ] [ Man] Okay.
# # [Davullar durur ] [ Adam] Tamam.
Stop banging those drums!
O davullarla gürültü yapmayı kes!
I got a full scholarship to Atlanta AT, playin'the drums.
Davul çalarak Atlanta AT üniversitesinde okumak için tam burs kazandım.
Drums ain't going nowhere, so what you clowns lookin'down for?
Davulların gidecekleri yok, siz soytarılar neden aşağı bakıyorsunuz?
Always remember this : playing'the drums, it's like makin'love.
Bunu unutmayın - davul çalmak aşk yapmak gibidir.
Mini-Me. I need a volunteer to polish the drums for tomorrow.
Mini-Me. Yarın davulları parlatacak bir gönüllüye ihtiyacım var.
"d" You got me polishing'drums Till the break of dawn
Gün ağarıncaya dek davulları parlatmak zorunda kaldım.
"( announcer )" Hold up! Wait a minute! Let us put some drums in it.
Durun, bir dakika bekleyin, biraz davullara yer verelim.
I want you to polish the drums tonight.
Bu gece davulları parlatmanı istiyorum.
"C'mon beat the drums O'drummers My bridal sedan too is ready"
"Davulları çalın davulcular, Gelin sedyem de hazır"
"To the rhythm of drums, her anklets chime"
Davul sesleri, halhalların sesini çıkarıyor.
I'll play drums with you sometimes.
Bazen seninle davul çalarım.
But two is fine for learning drums.
Ama iki davul öğrenmek için gayet iyi.
Maestro, give me some drums, s'il vous plait.
Maestro, bana biraz ritm verir misin lütfen.
[DRUMS PLAY]
. İşte bu.
Plus, you have no car to transport your drums anywhere as of yet.
- Üstelik davullarını taşıyabileceğin bir aracın yok.
- Or any drums
Zaten davulun da yok.
We've only got two drums up there.
Yukarıda sadece iki tane kalmış.
"To the rhythm of drums, her anklets chime"
King3000 Davul sesleri, halhalların sesini çıkarıyor.
- The drums.
- Davullar. - Evet.
- I have to have those drums!
- Ne oldu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]