Duly noted translate Turkish
276 parallel translation
Duly noted.
Anladım.
Thank you for your opinion. It will be duly noted.
Görüşünüz için teşekkür ederim.
Your protest has been duly noted.
İtirazınız tam olarak not edildi.
Your objection is duly noted. Now turn him loose.
İtirazını dikkate aldım ama şimdi onu serbest bırak.
Duly noted.
Kayıtlara geçildi.
That's enough. It's duly noted.
Bazen Banister'la görüşürdü.
Duly noted.
- Gereğince kaydedildi.
Duly noted.
Hakkıyla değerlendirildi.
- Duly noted.
- Hemen not alıyorum.
This moment has been duly noted on your timecards and will be deducted from your pay.
Zaman ayırdığınız bu süre dikkate alınacak ve maaşınızdan düşülecektir.
- Duly noted.
- İtiraz kabul edildi.
That's duly noted.
Bunu göz önüne alacağım.
Duly noted.
Not alındı.
Duly noted Ralph. Next week you can go back to drinking from the hose.
Anlıyorum Ralph.Haftaya hortumdan içersin yine.
Your protest is duly noted.
Protestonuz kaydedildi.
Your dedication is duly noted, Mr. Neelix.
Kendinizi bu gemiye adamış olmanız gerektiği gibi not edilmiş durumda, Bay Neelix.
Your opinion is duly noted, Sergeant.
Görüşlerin yeterince dinlendi, çavuş.
Duly noted, Sergeant.
Anlaşıldı, Çavuş.
Also duly noted.
O da anlaşıldı.
Duly noted.
Bunu dikkate alacağım.
Duly noted
Anlaşıldı.
Duly noted.
Anlaşıldı.
Your initiative is duly noted.
Girişimin not edildi.
Duly noted. Okay.
Usulen not edildi.
I'll make sure it's duly noted in the report of their dismissal.
Kovulmaları için hazırlanan rapora bunu eklemeyi ihmal etmeyeceğim.
Well, your objections are duly noted and summarily overruled.
İtirazların değerlendirildi ve süratle reddedildi.
Duly noted.
Zamanlaman çok iyi.
Your cooperation will be duly noted.
Yardımlarınız karşılıksız kalmayacak
Duly noted.
Sonunda!
So, what do you say, after this quiz, once our attendance is duly noted you and I, we blow off afternoon classes, and we go get dangerous?
Şu sınavın bitip de yoklama alındıktan sonra, öğleden sonraki dersleri ekip başımızı belaya sokalım mı?
Duly noted.
Meşhur zamanlama.
It's duly noted.
Bunu not aldım.
I knew you'd say "duly noted," too.
"Bunu not aldım." diyeceğini biliyordum.
Well, duly noted.
Tamam, anlaşıldı.
Duly noted.
- Anlaşıldı.
All right, okay. All right, duly noted.
Tamam, dikkat edeceğim.
But before that promise goes into effect... I would like it duly noted for the record that I think Casey's all wrong for you... and I think you guys are moving way too fast.
Ama bu sözümü tutmaya başlamadan önce... şunu da belirtmek istiyorum ki Casey sana uygun biri değil... bence siz çok hızlı gidiyorsunuz.
Duly noted.
Uyarı alındı.
Your recommendation not to go around the president is duly noted.
Başkan'ı aşmama tavsiyen gayet dikkate alınmıştır.
Duly noted.
- Not edildi.
Clarification duly noted. Nice to meet you.
Bunu bir kenara not ettim.
It's duly noted.
Anlaşıldı. Buraya gel.
Duly noted.
Madde 24.
- Duly noted.
Hakkıyla sunuldu.
- Duly noted.
- Kabul edildi.
Duly noted.
Zamanında bir hatırlatma.
Duly noted, Supervisor Grissom.
Yazdım bir kenara Müdür Grissom.
Duly noted.
Yazdım.
- Duly noted.
- Ben basket toplarını yakalamam.
Duly noted.
Not alınmıştır
Duly noted.
Kayda geçildi.