Dunno translate Turkish
2,386 parallel translation
- Hearing his voice, I dunno.
Sesini duymaları, bilemiyorum.
I dunno
Bilmiyorum.
I dunno.
Ne bileyim!
- I dunno. All I heard was suck.
Tek duyduğum berbattı.
I dunno, Timmy.
Bilemiyorum, Timmy.
Dunno.
- Bilmiyorum.
I dunno...
Bilmem...
Where's Aden? Dunno, Graham.
- Bilmiyorum, Graham.
I dunno.
Bilmiyorum.
God help me, I dunno how it happened, but it was an accident, I swear.
Yardım et bana, nasıl olduğunu bilmiyorum, ama yemin ederim bir kazaydı.
Who says left-wingers can't be drop dead gorgeous? Dunno.
Kim demiş solcular bir içim su olmaz diye?
I dunno.
Bilmem.
- Dunno what you may've lost, but I've lost my wife.
- Siz arıyor musunuz bilmem ama ben karımı arıyorum.
I dunno.
Bilmem ki.
Oh, I dunno, sounds like you were.
- Bilmek istemiyorum, sen olduktan sonra.
- I dunno.
- Bilmiyorum.
Dunno.
Bilmem.
I dunno, man, do you?
Bilmem ki adamım. Tanıyor musun?
I dunno, man.
Bilmiyorum, adamım.
- Dunno.
- Bilmiyorum.
- Dunno.
- Bilmem.
You dunno nothin'You dunno nothin Nothin'damn it...
Sen hiçbir şey bilmiyorsun, hiçbir şey. Hiçbir lanet olsun...
I dunno what to say.
Ne söyleyeceğimi bilemedim.
I dunno about these guys, but... I'd rather take my chances in there with you than out here by myself.
Arkadaşlarımı bilemem ama burada tek başıma kalmaktansa şansımı seninle gelerek deneyeceğim.
Dunno.
- Bilmem.
I dunno, it, it felt...
Nasıl anlatsam...
Dunno. It's Copenhagen. Definitely.
- bilmiyorum. - bu kopenhak. kesinlikle.
I've seen it seven times. Dunno.
- 7 kere görmüştüm. - bilmiyorum.
I dunno
Bilmem.
I dunno, dude, I don't make the rules.
Bilmiyorum, dostum. Kuralları ben koymuyorum.
I dunno, maybe Super Hans's?
- Bilmiyorum, belki Süper Hans'a.
Ooh, I dunno.
Bilmem.
Oh, I dunno, I'm a bit shy.
- Bilemiyorum, biraz utanıyorum.
Look, I dunno how to say this, but things just aren't working out between us.
Bak, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum,... ama seninle benim aramızdaki şey yürümüyor.
What would you suggest? I dunno.
- Sen ne önerirsin?
I dunno.
Bilmiyorum
Dunno.
Bilmiyorum.
Dunno.
Bilmiyoruz.
I dunno, Grougal did it like that — Don't interrupt me!
Neden garip konuşuyorsun? Bilmiyorum. Grougal böyle konuşuyordu.
Ad, are you alright? I dunno...
- İyi misin Adamai?
- I dunno!
- Bilmiyorum.
I dunno. I left the paper at Wiggles.
Kağıtları Oynaklarda bıraktım.
I dunno. But I've got some money.
Ama param var.
- I dunno.
Bilmem.
I dunno, I've taken some drugs in my time.
Bilmem ki, zamanında biraz uyuşturucu almışlığım var.
- Dunno really.
- Bilmiyorum.
Dunno.
Dunno.
I dunno.
Bilmiyorum gerçekten.
I dunno...
Bilemiyorum...
How did you do that? ! I dunno.
- Nasıl yaptın onu?
I dunno...
Bilmiyorum...