English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dysfunctional

Dysfunctional translate Turkish

377 parallel translation
Even setting aside the Korean part, you had a poor home and a dysfunctional family life.
Koreli olmanı bir yana bırakalım,.. ... fakirdiniz ve işlerin kötü gittiği bir ailen vardı.
A pip-squeak with dysfunctional femininity that despises women.
Kendini beğenmiş, kadınlık organı olmayan kadınları küçümseyen bir yaratık.
- Communicators are dysfunctional.
- İletişim cihazları çalışmıyor.
These people are dysfunctional!
Bu insanlar işe yaramaz!
This is a classic case of a dysfunctional family.
Bu klasik bir mutsuz aile davası örneği. Sizin sadece yardıma, biraz tedaviye ihtiyacınız var.
Yeah, you seem a little bit dysfunctional.
Evet, sen biraz kopmuş gibisin.
Ater all, no institution is going to happily design a mechanism to self-destruct. That's not the way institutions function, so they all work to exclude, or marginalise, or eliminate dissenting voices, or alternative perspectives and so on because they're dysfunctional.
Kitapta Profesör Chomsky'nin yazdığı önsözde Forizon nispeten apolitik bir liberal olarak tanıtılıyor
As a dysfunctional wolf-child,
İşlevseli olmayan bir kurt-çocuk.
If you had come from the same kind of dysfunctional family... where open communications or the honest expression of emotions... were shunned like the plague, you'd be nuts, too.
Duyguların dürüstçe ifade edilmesinden vebadan kaçar gibi bir aileden gelseydiniz sizde kafayı üşütürdünüz.
Ted's from a dysfunctional family.
Ted, sakat ve iş yapamaz bir aileden geliyor.
I'm late for my dysfunctional family seminar.
Mutsuz Aileler Seminerine geç kalıyorum.
"Give us the unhappy, the sad, the slow, the ugly people that can't drive, that they have trouble merging if they can't stay in their lane, don't signal, can't parallel park if they're sneezing, if they're stuffed up, if they're clogged if they have bad penmanship, don't return calls, if they have dandruff food between their teeth, if they have bad credit, if they have no credit missed a spot shaving." In other words any dysfunctional, defective slob that you can somehow cattle prod onto a wagon send them over, we want them.
"Mutsuz olanı, yavaşı, çirkini, araba sürmeyi bilmeyeni otobana düzgün giremeyeni, şeridinde sabit kalamayanı sinyal vermeyeni, paralel park yapamayanı hapşıranları, doldurulmuşları, tıkanmışları yazısı kötü olanları, aramalarınıza cevap vermeyenleri, kepeklileri dişlerinin arasında yemek kalıntısı olanları, az güvenilecekleri bir yeri tıraş etmeyi unutanları bize getirin." Bir diğer deyişle işlevsiz insanları, sakatları bir şekilde vagona tıkıştırabilirseniz bize yollayın, biz istiyoruz onları.
Relatives reported only minor displays of dysfunctional behaviour :
Tanıdıkları küçük sayılabilecek davranış bozukluklarından bahsetmişler ;
Why do you think everyone on the Knicks is dysfunctional, Dad?
Neden Knicks'te ki herkesin malak olduğunu düşünüyorsun baba?
It's quite typical behavior when you have this kind of dysfunctional group dynamic.
Bu şekilde disfonksiyonel grup dinamiği olduğu zaman normal bir davranıştır.
It seems the business is very dysfunctional.
Bu da senin yarı payın. Elli kuruş?
Dysfunctional marriage!
Anlamsız evlilik.
You got one dysfunctional family, you know that?
Dostum, korkunç bir ailen var, biliyor musun?
My family life was very dysfunctional.
Aile hayatım baya işlevsizdi.
I never had those kind of experiences, but as far as emotional dysfunction it was highly emotionally dysfunctional.
Benim hiç öyle deneyimlerim olmadı, Ama sözkonusu duygusal işlevi olunca duygusal açıdan baya yıkıcıydılar.
Ray £ ¬ I was so excited that Dr. Nora was coming here... but there's no way I couId follow the dysfunctional family circus.
Ray Dr. Nora buraya geleceği için çok heyecanlıydım... Bu bozuk aile curcunasını anlayabilmem mümkün değil.
- That sounds pretty dysfunctional.
- Bu çok zor bir şey.
Just seems to me ever since you started this personal growth, self-help, power fucking dysfunctional fucking bullshit, you are all fucked up in the head!
Bence sen bu kişisel gelişim kendine yetme, güç, bozukluk saçmalıklarına başladığından beri hepten aklını oynattın!
I have a dysfunctional ex-husband and New York wasn't big enough for the two of us.
Fonksiyonsuz bir eski kocam vardı ve New York ikimize yeticek kadar büyük degildi.
It was her tragic and dysfunctional way of letting him know she loved him.
Bu Cathrinein onu sevdigini anlamasını saglamak icin basvurdugu trajik ve iseyaramaz bir yoldu.
I am willing to trade the trappings of my dysfunctional life for one chance.
Anlamsız yaşamımı feda etmeye razıyım.
Everyone comes from a dysfunctional family. It's the 90s.
Herkesin ailesi sorunlu. 90'lardayız.
I mean even considering the dysfunctional dynamic of Pete and Melissa's relationship, you know, on again, off again, on again, do you think Pete would cheat on Melissa?
Pete ve Melissa'nın, sürekli ayrılıp barıştıkları işlevsiz ilişkilerini göz önünde bulundursak bile, sence Pete Melissa'yı aldatıyor mu?
For once in your dysfunctional... emotionally constipated, fear-filled... spiritually crippled existence... say what you want.
Bir kez olsun kendini ve kalbindeki... duyguları dinleyip, o hiçbir işe yaramayan... ağzını kullanarak, kendi istediğin şeyi söyle... böylece her şey açığa çıksın.
Both of which will be sorely lacking from the noisy, dysfunctional family feast I'll be having in 45 minutes.
İkisi de 45 dakikada yaratacağım gürültülü, bozuk aile şöleninden şiddetle yoksun.
- Classic dysfunctional father-son relationship.
- Baba-oğul ilişkisindeki bozukluk
They pick me. So what, you're like a fly strip for dysfunctional men?
Ne yani, sen yanlış erkekler için bir sinek kağıdı mısın?
The teenage solar system has become dysfunctional.
Güneş sistemi ergenlik yaşlarına ulaşırken biraz bozulmaya başlıyor. Ve sonunda, ne zaman sonlanacak?
- A dysfunctional family business.
Bu artık bir aile meselesi.
Abbie, I thinkyou should sort things out with your own wacky family... before you think about creating a dysfunctional carbon copy of your own.
Bence kendi işe yaramaz karbon kopyanı üretmeden önce kendi sapık ailenle olan sorunlarını çözmelisin.
Construing my marriage to be dysfunctional... just makes it easier for you to sell me down the river.
Evliliğimi irdelemek işine geliyor. Çünkü bu beni yere sermeni kolaylaştırıyor.
56-year-old movie producer with dysfunctional bowel syndrome.
56 yaşında bağırsak sendromu olan bir film yapımcısı.
What makes them functional or, as more often seems to be the case, dysfunctional.
Onları başarılı yapan ya da çok sık gördüğümüz üzere başarısız yapan nedir?
Well, as they say in non-dysfunctional families welcome home, Gretchen.
İşlevini yitirmemiş ailelerde dedikleri gibi evine hoş geldin, Gretchen.
Once you bond over dysfunctional-dad issues, there's no turning back. Yeah.
İki kişinin kötü babalar gibi bir ortak yanı olunca, geriye dönüş olmuyor.
So then what you're really saying, then, is that given the highly dysfunctional nature of our relationship this is actually how you express concern for me.
Yani demek istediğin, ilişkimizin işlevsel olmayan doğası nedeniyle bana olan ilgini bu şekilde ifade ediyorsun.
- Dysfunctional family's a cliche... Score card, people.
Bozuk aile ilişkilerinin bir klişe olduğunu biliyorum ama ihtimaldir.
It says if you really wanna get married, you shouldn't spend so much time around dysfunctional single women.
Diyor ki gerçekten evlenmek istiyorsanız beceriksiz bekar kadınların yanında fazla zaman geçirmeyin.
This... this totally inappropriate. boundariless. highly-dysfunctional relationship that I cherish oh-so-much.
Aramızdaki tamamen uygunsuz, sınırsız, bazı organların yer almadığı bu ilişkiye çok değer veriyorum.
- It's too dysfunctional.
- Bizimkiler çok sıkıcı.
If I got Jealous about All your affairs, I'd be dysfunctional.
Bütün aşk ilişkilerini kıskanacak olsam, geberip giderdim.
Liz, you have no right to intrude on my dysfunctional...
Liz, bunu yapmaya hiç hakkın yok.
Evading and smiling, passing out cheese puffs... over a woman that we all know was terribly dysfunctional!
Gülümseyerek geçiştiriyorum, peynirli börek ikram ediyorum. Hepimizin korkunç derecede işlevsiz olduğunu bildiğimiz bir kadın için.
They're dysfunctional to the institution itself.
Komünist bir insandır.
You married a scarred and emotionally dysfunctional woman. Has it ever occurred to you to ask yourself why?
Yaralı ve duygusal bozuklukları olan bir kadınla evlendin.
Eight dysfunctional feet away.
Sekiz sakat adım ileride.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]