English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Earnings

Earnings translate Turkish

430 parallel translation
I will congratulate you on your earnings since you're bragging about it.
Parayla övündüğüne göre seni tebrik etmeliyim.
Putting our earnings to use
Kazandıklarımızı kullanıyoruz
Spending my life's earnings!
Paramı çar çur ediyorsun!
And 50 % of your weekly earnings.
Ve haftalık kazancının yarısı.
My earnings.
Kazancım.
Her pay may be small, but she could supplement her earnings.
Maaşı az olabilir ama ek işler yapabilir.
Capt. Stuart has increased the earnings of every vessel he's commanded.
Kaptan Stuart, emrindeki gemileri iyi yönetmiş biridir.
Their earnings have been cut in half.
Piyasaları çöktü.
What would you say your earnings are per year?
Yıllık kârınızı söyleyebilir misiniz?
It's a rich thing, Eli, and you can buy in out of earnings.
Bu çok akıllıcaydı, Eli, seninle gurur duyuyorum.
How come you're willing to give me 50 % of your earnings?
Kazancının % 50'sini bana vermeye neden razı oluyorsun?
For 10 % of the record company and 5 % of your earnings.
Plak şirketinin % 10'u, kazancınızın % 5'i.
I hate asking you for advances all the time, but my earnings simply refuse to catch up.
Avans için her zaman kapını çalmaktan hiç hoşlanmıyorum ama kazandıklarım da buhar olup uçuyor.
The tractor division should show an increase in earnings. Fine.
Traktör bölümümüz karlılıkta artış gösterecek.
Then you'll get your earnings... at a special ceremony.
Ve ganimetlerinizi özel bir törenle alacaksınız.
The motion on the floor is that every girl contributes one day's earnings a week toward our pension fund.
Gündemdeki önerge. Tüm kızlar haftada bir gün, o günkü..... kazançlarını emekli fonumuz için bağışlayacak.
There's nothing I can do A masseur earns only a few bucks But all earnings are mine... because I have no costs "
Yapabileceğim hiçbir şey yok bir masör sadece bir kaç kuruş kazanabilir ama kazandıklarımın hepsi benimdir çünkü hiç masrafım olmaz. "
God give you good earnings, good man.
Tanrı seni bollukla mükafatlandırsın, iyi adam.
Living big off our earnings.
Bizim kazandığımız paralarla yaşıyor.
This should cover Oharu's earnings for one night.
Bu Haru'nun koruma için bir gecede kazandığı.
Found guilty of immoral earnings in City of Baltimore, on the 10th May, last year.
Geçen yıl Baltimore şehrinde, Ahlak dışı kazançtan suçlu bulundu,
1955 : sentenced for immoral earnings.
1955 : Ahlaka aykırı gelir elde etmek.
Now, if you agree to an arrangement we have in mind... one of our staff will collect all of your earnings.
Şimdi, bizim düşündüğümüz anlaşmaya razı olursanız... bir personelimiz tüm gelirlerinizi tahsil edecek.
Here's your day's earnings, Ben.
İşte bugünkü payın Ben.
You would double your earnings, we would double our volume... and we'd all be a lot better off.
Siz kazancınızı katlarsınız, biz satışlarımızı katlarız ve hep birlikte refaha ereriz.
That's not a sin? Perhaps those who caused the accident, though unintentionally, will agree to pay you, if only to compensate for his earnings.
Belki de kazaya sebep olan, gerçi istemeden olmuş ama onun kazanç bedelini vermek kaydıyla ödeme yapmayı kabul edecektir.
They say that in Turin, prostitutes are in second place for earnings.
Torino'da derler ki, fahişeler para kazanmada ikinci sıradadırlar.
Net earnings, no taxes.
Net kazanç var, vergi ödemek yok.
So 10 % of your earnings would be about 100-mon.
Yani kazancınızın % 10'u yaklaşık 100-mon olacaktır.
And when the festival's over, you'll pay 50 % of your earnings to the boss.
Ve festival boyunca kazancınızın % 50'sini patrona vereceksiniz.
Who knows if we can live from your earnings?
Kim bilir, belki senin kazandıklarınla bile geçinebiliriz.
When drug dealers want to invest their earnings, they build apartment blocks.
Uyuşturucu satıcıları kazandıklarını yatırıma dönüştürmek istediklerinde bina inşa ediyorlar.
Before working with them, I was... on a very paltry amount of earnings.
Onlarla çalmaya başlamadan önce... Çok düşük bir gelirim vardı.
All the earnings from the store go through me.
Dükkânın bütün kazancı bana gelecek.
Please don't mind this, but I must ask about the suitor's family, his habits and his earnings.
Lütfen yanlış anlama ama talibin ailesi, alışkanlıkları ve geliri hakkında sorular sormam gerek.
As far as earnings go, once he is married,... he will start earning to fend for them.
Gelir konusunda, evlendiği zaman ailesini geçindirmek için kazanmaya başlayacağını söyleyebilirim.
Don't you have any other earnings or should we admit the loot of Götten's robberies fills the hole in your budget?
Başka gelirin mi var, yoksa Götten'in banka soygunları bütçendeki deliği kapatıyor, öyle mi diyelim?
I'm gonna announce projected earnings for this network for the first time in five years.
Beş yıldan beri ilk defa kanalımız kâra geçmiş pozisyondadır.
Offhand, I think it was based on a multiple 1975 earnings with the base period in 1975.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor.
In exchange for your earnings you'll get room and board.
Kazancınıza karşılık da yatak ve yemek.
The suspect talked about their gross earnings?
Şüpheli onların brüt kazançlarından bahsetti değil mi?
If we share it, we share the earnings, the wealth and the power.
Eğer onu paylaşacak olursak, kazançlarımızı, servetimizi ve gücümüzü de paylaşmış oluruz.
Earnings and costs, split 4 ways.
Kazanç ve masraflar, dörde bölünecek.
Our earnings.
Kazancımız.
It depends on the earnings.
Kazandığın paraya bağlı.
Pums delivers the goods and the earnings are handsome.
Pums malları dağıtacak sonra gelsin paralar.
I've seen too many people make it on illegal wartime earnings.
Savaşta kesesini dolduran bir sürü kişi gördüm.
That we share the earnings from the crematorium?
Krematoryum kazancını paylaşacağız?
And though my earnings are not sufficient to serve our needs, I believe they will raise.
Bu küpe benim ihtiyaçlarımı karşılamak için yeterli değildir ama onları yükselteceğine inanıyorum.
Yes, sir we've got the page drinking his earnings two streets away.
Evet efendim, kapıcı çocuğu aldığı parayla iki sokak ötede içki içerken yakaladık.
Bestow movement to our trade, prosperity to our earnings, health to our body O'God.
Alışverişimize hareketi, ticaret ve kazançlarımıza bereketi, vücudumuzu sıhhatli eyle ya Rabbi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]