Earthman translate Turkish
41 parallel translation
"Earthman, go home"
"Dünyalılar, defolun"
Jim all these things that we've seen to an Earthman like yourself they must seem quite familiar.
Jim, tüm bu gördüklerimiz. Senin gibi bir dünyalı için oldukça aşina olmalı.
I begin to like you, Earthman.
Senden hoşlanmaya başladım, Dünyalı.
She was prepared to die, Earthman.
Ölmeye hazırlanmıştı, Dünyalı.
It was written by an Earthman named Shakespeare a long time ago.
Bu, uzun süre önce Shakespeare adındaki bir dünyalı tarafından yazılmıştı.
Perfe ct spe cimen of an earthman.
Dünya insanının mükemmel bir örneği.
Speak, Earthman.
Konuş, Dünyalı.
Earthman.
Dünyalı.
- Did you think of that, Earthman?
Bunu düşündün mü, Dünyalı?
Hey, Earthman...
Hey, Dünyalı...
- Earthman...
Dünyalı...
Earthman, we are now deep in the heart of Magrathea.
Dünyalı, artık Magratea'nın derinliklerindeyiz.
How d'you know I'm an Earthman?
Dünyalı olduğumu nereden bildin?
Earthman, the planet you inhabited was commissioned, paid for and run by the mice.
Dünyalı, üzerinde yaşadığın gezegen fareler tarafından yaptırıldı, parasını onlar ödedi ve onlar tarafından yönetildi.
'Arthur Dent, a perfectly ordinary Earthman,'was rather surprised when his friend Ford Prefect'suddenly revealed himself to be from a small planet'in the vicinity of Betelgeuse'and not from Guildford after all.
Normal bir insanoğlu olan Arthur Dent, arkadaşı Ford Prefect'in Guildford'dan değil de, Betelgeuse civarlarındaki küçük bir gezegenden olduğunu öğrendiğinde oldukça şaşırmıştı.
Earthman, it is sometimes hard to follow your mode of speech.
Dünyalı, konuşmanı takip etmek çok zor olabiliyor.
Well goodbye, Earthman.
Şey hoşça kal, Dünyalı.
What's eating you, Earthman?
Seni yiyen ne, Dünyalı?
Listen, Earthman, you've a job to do.
Dinle, Dünyalı, yapman gereken bir iş var.
It's printed in the Earthman's brainwave patterns, but I don't suppose you'll be very interested in that.
Dünyalı'nın beyin dalgalarına gömülü bir durumda, ama sanırım bu sizin ilginizi pek çekmiyor.
Earthman, Hello!
Dünyalılar, merhaba!
What time is it, earthman?
- Nasıl? - Dünyalı, saat kaç?
Greetings, earthman.
Selamlar, dünyalı.
Wasn't it an Earthman who said... that those who do not listen to history will repeat it?
"Tarih tekerrürden ibarettir" sözünü söyleyen de Dünyalı bir âlim değil miydi?
Greetings, earthman.
Hoş geldin dünyalı.
- What about the Earthman?
- Peki ya siz dünyalı erkekler?
An Earthman, to be precise.
Bir insanoğlu, daha doğrusu.
You blew it with her, Earthman, so shut your face or I'll kick you in the zatch.
Şansını kaybettin, Dünyalı, yani çeneni kapa yoksa döverim seni.
Ah, I think the Earthman's about to be sick.
Ah, sanırım Dünyalı kusmak üzere.
what's your name, Earthman?
İsmin nedir insanoğlu?
Earthman, you must realize that the planet you lived on was commissioned, paid for and run by mice.
Dünyalı, şunu anlamalısın. Üzerinde yaşadığın gezegen farelerce ısmarlanmış, parası ödenmiş ve işletilmekteydi.
- Sit, Earthman.
- Otur, dünyalı.
Being a fellow Earthman and all.
Dünya kardeşliği falan.
Or as our earthman would say...
Ya da bizim Dünyadakiler dediği...
Is it Hong Kong in 2011, earthman?
Burası 2011 yılındaki Hong Kong mu, dünyalı?
History will follow the course we have set, Earthman.
Tarih bizim seçtiğimiz yönde ilerleyecek, Dünyalı.
Helium's fate is sealed, Earthman.
Helium'un kaderi mühürlendi, Dünyalı.
Fair enough, Earthman.
Katılıyorum, Dünyalı.
- Earthman.
- Dünyalı.
Earth, Wind Fire.
Earthman in Fire