East translate Turkish
14,638 parallel translation
Your tribe... they broker Philistine weapons to the east, yes?
Ne gerekiyorsa. Kabilen, Filistin silahlarını doğuya gönderiyor, değil mi?
He says Spector looks like a man who rents a lock-up from him in east Belfast, under the name Baldwin.
Doğu Belfast'ta kendisinden depo kiralayan birine benzediğini söylüyor.
He says Spector looks like a man who rents a lock-up from him in East Belfast, under the name Baldwin.
Doğu Belfast'ta kendisinden Baldwin adıyla depo kiralayan bir adama benzetmiş.
The Foyle Clinic in East Belfast.
Doğu Belfast'taki Foyle Kliniği.
It's two days hard ride east to Old Mere.
Eski Mere'e varmak iki gün sürer.
Go east, away from the forest.
Doğuya, ormandan uzaklara doğru.
When this transaction is completed, I expect to be your exclusive East Coast supplier.
İş tamamlandığında sizden Doğu Yakası'nın tek tedarikçisi olmanızı bekliyorum.
Banshee will become the distribution hub for the entire East Coast pipeline.
Banshee tüm doğu yakası için dağıtım merkezi hâline gelecek.
- East Hollywood.
- Doğu Hollywood'da.
The Middle East.
Orta Doğu.
Marina Oresh, North Kingsley Avenue, East Hollywood.
Marina Oresh, North Kingsley Caddesi, Doğu Hollywood.
In the morning, when the Khan is looking for you, I will ensure our scouts report you rode east.
Sabah Han seni aradığında izcilerimizin doğuya gittiğini rapor etmesini sağlayacağım.
I'm from East London.
Doğu Londralıyım.
This is Delta 984 in pursuit of a black Mercedes SUV heading'east on Laurel Street!
Siyah Mercedes Laurel Caddesinin do usuna idi or.
I'd arrive on the East Coast around 6 : 00 Saturday morning and catch the last flight out on Sunday night.
Cumartesi sabahı altı gibi Doğu Kıyısı'na varırdım ve pazar günü son dönüş uçağını yakalardım.
When he performed anyplace east of the Mississippi, we would fly out to be there.
Mississippi'nin doğusunda bir yerde ne zaman sahneye çıksa uçakla oraya giderdik.
You... you went to college in the East.
Sen... Doğuda üniversiteye gittin.
Could take us east a piece, but we can get back on track on Mayhew.
- Meadows. Biraz doğuya kayarız ama Mayhew'dan tekrar yolumuza dönebiliriz.
I'm from the Great Tang Dynasty in the East...
Doğudaki büyük Tang hanedanlığındanım.
The Great Tang Dynasty in the East... Yes! You're that guy
Doğudaki büyük tang hanedanlığı... evet'sen o sun
Last night, hundreds of homes in East Hawkins were affected, leaving many residents in the dark.
Dün gece Doğu Hawkins'te yüzlerce ev etkilendi ve çoğu kişi karanlıkta kaldı.
The entire east wing will be evacuated within the hour.
Doğu kanadının tamamı bir saat içinde boşaltılacak.
The sun rises in the east, and it sets in the west.
Güneş doğudan doğar, batıdan batar.
If you're worried about it, we can move to the Upper East Side.
- Eğer dert ediyorsan, doğu tarafına taşınabiliriz.
I remember you and my dad exchanging sets on the tennis court out East.
Babamla East'teki tenis kortunda kaç set maç yaptığınızı hatırlarım.
And someday soon, I'm gonna cross that East River, and I can't let anybody distract me from that.
Bir gün East River'ı geçeceğim ve kimsenin ilgimi dağıtmasına izin veremem.
This is the Middle East, not the Wild West.
Burası Orta Doğu, Vahşi Batı değil.
We go from the East to the West, from the West to the East,
Doğu'dan Batı'ya, Batı'dan Doğu'ya gideriz.
From the East to the West, we'll charge you less if you sell that tape to me.
O kaseti bana satarsan bizde daha az ödersin.
East River Bar at 9 : 00.
9'da East River Bar'da.
- Land mine.
- East River barı? Ben, Greta ve Gabe var. Kontrolcü yok.
East where the black mahogany lives.
Siyah maun doğuda bulunuyor.
Mm, Fillmore East. "Pride of Man."
Fillmore East. "Pride of Man".
Um, but I think, she missed something in the east wing.
Ama sanırım doğu kanadında bir şeyleri atlamış.
The hottest place on the East Coast, baby!
East Coast'daki en ateşli yer, bebeğim!
This town is in the middle of the new east-west shipping route
Bu kasaba yeni doğu-batı nakliye yolunun tam ortasında.
This is my first time out east, and my friend is out of town, so I'm staying at her place.
Doğu tarafına ilk kez geliyorum. Arkadaşım şehir dışında olduğu için onun evinde kalıyorum.
Unit 214, you are two blocks east.
214 numaralı birim olay yerinin 2 blok doğusundasınız.
Suspect's moving east on 119th Street. Gray van.
Şüpheli 119. sokaktan doğu yönüne ilerliyor.
Warren Franco, 5251 East 33rd.
Warren Franco, 5251 Doğu 33.
His body washed up on the shoreline of the East River a few months later.
Birkaç ay sonra cesedi East River'ın kıyısına vurdu.
East corridor.
Doğu koridoru.
Those are not your East Texas fire ants.
Bunlar Doğu Teksas ateş karıncaları değil, dostum.
With two others, in the woods to the east.
Doğudaki ormanda. Yanında iki tane daha vardı.
You know... Normally, somebody wants to waltz with me, I find myself sawing a 20-ounce rib eye on the East Side with a $ 500 Cabernet.
Hani normalde biri benim suyuma gitmek istese bu Doğu Yakası'nda 500 dolarlık şarapla yarım kilo pirzola yerken olurdu.
Rich is a Marquis Jet card, uh, flying out East on a chopper.
Zenginler özel jetle seyahat eden tiplerdir.
I prefer the east coast swing, but Edwin is quite adept at the collegiate shag.
Şahsen Doğu Yakası Swing'i tercih ederim. Ama Edwin Collegiate Shag'e epey alıştı.
Enjoy the Poinsettia Garden outside the east wing and have a very pleasant day.
Doğu kanadının dışındaki Atatürkçiçeği Bahçesinin keyfini çıkarın ve size iyi günler dilerim.
Germany needs more room for its people, especially in the east, and for that there will have to be a re-ordering of other populations.
Almanya'nın, halkı için daha fazla yere ihtiyacı var, Özellikle doğuda, Ve bunun için var olmak zorundasın.
It looks like they're on the east side of the warehouse, and I count 1, 2, 3 bags of cash in the back.
deponun doğu tarafında görünüyorlar, ve arkada da 1,2,3 çanta para.
Hostage takers are still in the east wing.
rehin alıcılar hala doğu kanadındalar.