English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eavesdropping

Eavesdropping translate Turkish

436 parallel translation
Is eavesdropping standard practice?
Gizlice dinlemek standart uygulama mı?
If you must know, my dear Kitty, I'm eavesdropping.
Bilmen gerekiyorsa Kittyciğim, kulak kabartıyorum.
Not only were you insulting but you were eavesdropping.
Hakaret etmekle kalmadın aynı zamanda gizlice dinliyordun.
The engineer may be eavesdropping.
Makinist bize kulak kabartıyor olabilir.
- Eavesdropping, Nancy?
Bizi mi dinliyorsun Nancy?
Tell me, are you a member of a syndicate with international contacts... or do you get all your information by eavesdropping?
Söylesene, sen uluslararası bağlantıları olan bir sendikaya mı üyesin yoksa tüm istihbaratını gizlice kulak misafiri olarak mı alıyorsun?
You were eavesdropping, naturally.
Sen de kapıyı dinliyordun, değil mi?
- Oh. You've been eavesdropping.
Demek gizlice bizi dinliyordun.
It's like eavesdropping.
Bu birini gizlice dinlemek gibi.
If you want to add impertinence to your eavesdropping we'll soon see about that.
Gizlice dinlediğin yetmiyormuş gibi bir de münasebetsizlik edeceksen şimdi icabına bakarız.
I should apologise for eavesdropping, but I'm glad I listened.
Gizlice dinlediğim için özür dilemeliyim. Ama dinlediğime memnun oldum.
Come, I'm sure you don't wish to suggest to the jury that you were eavesdropping.
Herhalde jürinin kapıları dinleme alışkanlığınızın olduğunu düşünmelerini istemezsiniz.
Forgive me, ma'am, but I was having a smoke out on that gallery and I couldn't help but overhear I wasn't eavesdropping. But it rankles me when somebody tries to force somebody to do something.
Bağışlayın bayan, balkonda hava alırken elimde olmadan konuşulanları duydum, bakın sarhoş değilim,... ama biri, bir diğerini bir şey yapmaya zorladığında, tepem atar.
Eavesdropping is something that nice young ladies just don't do.
Kapı dinlemek sizin gibi genç bayanlara asla yakışmayacak bir davranış
Her roommates were busily eavesdropping at the door when Aunt Lily and I were yelling at each other.
Oda arkadaşları Lily teyze ile konuşurken kapımızı dinliyormuş.
- Were you eavesdropping?
- Bizi mi dinliyordun?
- I wasn't deliberately eavesdropping.
- Kapı dinlemedim ama.
Always eavesdropping, that maid.
Hizmetçi hep gizlice bizi dinliyor.
And eavesdropping, isn't that a disgrace?
Kapı dinliyorsunuz. Çok güzel, Komiser! Ne güzel bir davranış!
Sorry, I did not know that a lady would eavesdropping.
Tanrı beni affetsin, ama bu hanımın, beni, kapının arkasından dinlediğini biliyordum. Ricca!
She was eavesdropping.
Bizi gizlice dinliyordu!
Dad, Hu Zi, you been eavesdropping'on us?
Baba, Hu Zi, bizi mi dinliyordun?
Eavesdropping.
Kapıları dinliyor bu! Evet, yeter!
Why were you eavesdropping on us?
Neden bizi mi dinliyordun?
These people are eavesdropping.
Bu adamlar gizlice bizi dinliyor.
Were you... eavesdropping?
Sen... gizlice dinliyor muydun?
- She keeps eavesdropping
- Gizlice dinleyip duruyor.
Eavesdropping, me?
Ben mi gizlice dinliyorum?
- Eavesdropping is fun, isn't it?
- Kulak misafiri olmak ne hoş, değil mi?
- Who's eavesdropping?
- Kimmiş kulak misafiri olan?
He was eavesdropping
Bizi gözetliyormuş bu herif!
- He might be eavesdropping.
- Başkalarını gizlice dinleyebilir.
Eavesdropping?
Bizi mi dinliyordun?
You have been eavesdropping.
- Bizi dinliyordunuz!
We were eavesdropping.
İstemeden kulak misafiri olduk.
Didn't anyone ever tell you that eavesdropping is not nice?
- İki kişi konuşurken üçüncüye ne düşeceğini söylemediler mi sana?
Do you get off on your little bit of eavesdropping? You just...
Küçük bir akşam yağışı için ayrılıp gider misiniz?
But whispering so that Margarita, who was eavesdropping, wouldn't hear. "Hi. This is a matter of life or death."
10 00 : 16 : 14 : 11 Ama fısıldadığımızdan, kulak misafiri 12 00 : 16 : 15 : 07 " Merhaba.
I think I'll do some eavesdropping.
Sanırım biraz kulak misafiri olacağım.
The Booroos are eavesdropping.
Burolar dinliyor.
You eavesdropping, LSD?
Sana ne oluyor?
You want me to be more specific here with half the scientific community eavesdropping?
Bilim dünyasının yarısı kulak kabartırken daha açık nasıl konuşayım?
You were eavesdropping.
- Demek kapı dinliyorsunuz. - Evet.
I simply will not tolerate eavesdropping unless I'm a part of it.
Ben de parçası değilsem kapıları dinlemeye tamamen karşıyım.
No risk of eavesdropping.
Kulak misafiri bulunma riski yok.
While eavesdropping on the intimate revelations of a psychiatrist's office might be fascinating to some people, it was not exactly what I had in mind when I rented the place.
Bir psikiyatrın kişisel ofisinde konuşulanlara kulak kabartmanın bir çok insan için etkileyici olduğunu kabul ediyorum. Ama burayı kiraladığımda benim aklımdaki bu değildi.
- Eavesdropping.
- Kulak misafiri oldum.
On the contrary, I can complain about human rights violations due to eavesdropping. IF the government feels like respecting the Alliance Constitution.
Forseti rezil lideri işte orada Prens Braunschweig!
through informants, eavesdropping, unreasonable searches and seizures...
el koymalarla medeni haklarımızı kısıtlama girişimini önlemek- -
I've been eavesdropping on a couple of ruddy turnstones.
Bir çift taşçeviren kuşunu dinliyordum.
They're worried about Romulan eavesdropping.
Ve sizin için bir yolcumuz var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]