English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Ecklie

Ecklie translate Turkish

165 parallel translation
Hey, did you know that Ecklie volunteered the lab to evaluate this scanner for Third Tech?
Hey, Ecklie'nin Laboratura şu Üçüncü Kuşak olay yeri tarayıcısını almak istediğini duydun mu?
Why don't you try being more like Ecklie?
Biraz daha Ecklie gibi olmaya çalışsana.
I could speak volumes about Conrad Ecklie but I have a crime scene to process so... you'll have to excuse me.
Ama incelemem gereken bir olay yerim var. İzninle.
Well, if you believe what you hear in the halls- - Ecklie.
Koridorlarda duyduğuna inanırsan, Ecklie çözmüş. Ecklie mi?
Well, I gave them to Ecklie. He said he'd deliver them to you.
Onları Ecklie'ye verdim.
Ecklie's going to be all over this.
Ecklie bu işi bırakmaz.
Maybe I should just go to Ecklie and tell him I was there.
- Belki de Ecklie'ye gidip dün gece orada olduğumu söyleyeyim de bitsin.
I'll talk to Ecklie. Bad idea.
Ecklie'yle ben konuşurum.
You and Ecklie... oil and water.
- İyi olmaz bence. Ecklie'yle sen anlaşamıyorsunuz.
Unless I'm mistaken, this is Ecklie's case.
Yanılmıyorsam, bu, Ecklie'nin vakası.
Ecklie find the murder weapon?
Ecklie cinayet silahını bulmuş mu?
It's no big deal.
Önemli değil. - Ne oldu Ecklie?
What's up, Ecklie? I need a DNA sample from you, Nick.
- DNA örneğini almalıyım Nick.
Just don't make it harder with Ecklie, okay?
Ecklie'nin üstüne gitme.
Ecklie, you're Day shift, and you're here because...?
Buraya neden geldin?
Ecklie was the csi on that arson.
O kundakçılıktaki Olay Yeri İnceleme uzmanı Ecklie'ydi.
I read Ecklie's brief.
Evet. Hidrokarbon.
Did you skip the page that had Damon's credit card receipts?
Ecklie'nin raporunu okudum. Damon'ın kredi kartı dökümünün olduğu sayfayı atladın mı?
According to Ecklie's report, which was filed in record time the point of origin for the fire was the closet.
Ecklie'nin rekor hızda dosyalanan raporuna göre,.. ... yangının çıkış noktası dolapmış.
Well, that confirms Ecklie's findings about the use of an accelerant.
Bu da Ecklie'nin yanıcı madde kullanımı konusunda bulduklarını doğruluyor.
So, Ecklie's conclusion of gasoline wasn't based on any physical evidence.
- Yani Ecklie'nin bulduğu benzin somut kanıtlara dayanmıyordu.
Thanks, Ecklie.
Sağ ol Ecklie.
That's why I want you to handle it so that EcKlie can't accuse me of favoritism.
Bu işe el atmanı bu yüzden istiyorum ; böylece Ecklie beni adam kayırmakla suçlayamaz.
I know that I can do Ecklie's. I forgot.
Eclie'ninkini yapabileceğimden eminim.
And if I don't shape up he going to have Ecklie take over the case.
Toparlamazsam, olayı Ecklie'ye verecekmiş.
This is Ecklie's Mercedes?
Bu, Ecklie'nin Mercedes'i mi?
Ecklie's got a multiple,
Ecklie'nin cinayetleri var.
This is where Ecklie swabbed the blood sample from the blade 15 years ago.
Ecklie 15 yıl önce bıçağın burasından kan örneği almış.
That's probably why Ecklie took the thicker one.
Herhâlde Ecklie de o yüzden belirgin olandan örnek almıştır.
Did you check the blood that Ecklie collected from the murder weapon?
Ecklie'nin cinayet silahından aldığı kanı kontrol ettin mi?
Ecklie must be rubbing off on you.
Çok politik. Ecklie seni yıpratmak istiyor.
I believe in Conrad Ecklie.
Ben Conrad Ecklie'ye inanırım.
"What can I say about Conrad Ecklie?"
Conrad Ecklie hakkında ne söyleyebilirim ki?
CSI-Three, day shift.
CSI-3, gündüz vardiyası. Sen Ecklie'yle çalışıyordun.
Ecklie's right hand.
Ecklie'nin sağ kolu.
Okay, there's no evidence of that meal anywhere here, and Ecklie always said you had an odd sense of humor, so that would make this a joke.
Pekala, bu yemeğin izi burda bir yerde yok, ayrıca and Ecklie hep senin tuhaf bir mizah anlayışın olduğuğunu söylerdi, yani bu bir espriydi.
Just keep in mind, Gil, that she is on Ecklie's team.
Sakın unutma, Gil, o Ecklie'nin ekibindeydi.
Ecklie travels fast.
Hızlı olan Ecklie.
Ecklie's used his hot line to the sheriff.
Ecklie emniyet müdürüyle görüşmüş.
Ecklie's gonna follow Sofia's recommendations.
Ecklie Sofia'nın tavsiyelerini dinleyecektir.
The problem is, she's Acting Supervisor of Days, so she needs Ecklie to sign off to keep her gig.
Asıl sorunsa, Sofia da gündüz vardiyası şefliğine oynuyor, bu yüzden Ecklie'nin onay vermesine ihtiyacı var.
And you think she'll say whatever Ecklie wants.
Ve sende onun Ecklie'nin istediği gibi bir rapor vereceğini söylüyorsun.
Ecklie was so pissed when I told him about these hairs.
Bunu Ecklie'ye söylediğimde canı çok sıkıldı.
- You told Ecklie? - Yeah.
- Ecklie'ye mi söyledin?
Maybe we need him and his day shift crew on this case with you.
Conrad Ecklie hakkında pek çok şey söyleyebilirim.
Mr. Ecklie.
- Bay Ecklie.
Ecklie?
- Gündüzcüler.
Ecklie!
Ecklie!
And Ecklie's at her house now.
- Ve Ecklie şu anda onun evinde.
Brass buys his daughter a get-out-of-jail-free card and her boyfriend ends up on a gurney.
Ecklie, sen gündüzcüsün.
Ecklie.
Evet, bence de. Ecklie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]