Economist translate Turkish
132 parallel translation
He was an eminent economist of the historical school.
'Tarihselci okul'un önde gelen iktisatçılarındandı.
Sebastião while continuing his training as an economist,
Sebastiao iktisati eğitimini sürdürürken,
He had to take the enormous risk to abandon his promising career as an economist to start from scratch.
Sıfırdan başlamak için büyük bir riskle umut verici kariyerini terketmek zorundaydı.
He watched farmers in Rwanda, country had already visited, but as an economist.
Eskiden ekonomist olarakta ziyaret ettiği Rwanda'da çiftçileri izledi.
"Workers" managed to unite the Sebastião Salgado economist with the artist in which he had become.
"İŞÇİLER" Sebastiao Salgado'nun ekonomist ve sanatçı kişiliğini birleştirecekti.
There's Doctor Jean-Bernard de Georges, the economist
Jean-Bernard de Georges diye bir ekonomi doktoru var.
He's an economist at NATO.
Evet, NATO'da ekonomisttir.
He's a red hot political economist.
Ben anlatırım. Kendisi koyu bir komünisttir.
Uh-uh. An economist in Washington.
Washington'da iktisatçı.
You told me you wanted me to change the world, to make it better. But you meant by becoming a lawyer or an economist... and marrying someone from Harvard.
... bana sürekli söylediğin, benden bu dünyayı değiştirmemi ve daha güzel bir yer haline getirmemi istediğindi... fakat kast ettiğin bir hakim olmak, yada bir ekonomist olmak... ve Harvard mezunu biri ise evlenmemmiş.
Why was there no article about the abduction of the beautiful economist?
Güzel ekonomistin kaçırılmasıyla ilgili neden hiç haber yoktu?
I studied under a nobel Prize-winning economist.
Ekonomi öğretmenim, Nobel ödülü kazanmış biriydi.
There's a psychologist, an archaeologist - a priest and an economist.
- O zaman sana ben söyleyeyim. Birimiz psikolog, birimiz arkeolog, birimiz de ekonomist olabiliriz.
Tenoch was the second of three sons of a Harvard economist Subsecretary of State and of a housewife attending esoteric courses and activities.
Tenoch, dışişleri bakanı bir Harvard ekonimistinin ve... ezoterik kurslara ve aktivitelere katılan bir ev kadınının.. ... üç oğlundan ikincisiydi.
Robert Reich - It was in a sense the triumph of the self, it was the triumph of a certain self indulgence, a view that everything in the world and all moral judgment was appropriately viewed through the lens of personal satisfaction. - Economist and member of Clinton Cabinet 1993-1997
Bir anlamda bu, bireyin zaferiydi.
A member of his own delegation, the renowned economist John Maynard Keynes, was openly critical.
Kendi heyetinin bir üyesi olan ünlü ekonomist John Maynard Keynes oldukça tenkitçiydi.
In this instance, we must defer to the famed economist, Adam Smith who laid the foundation of a free market.
Şu anda, serbest piyasanın temelini atan ünlü ekonomist Adam Smithe hürmet etmeliyiz.
Giles is an economist.
Giles bir ekonomist.
An economist.
Bir ekonomist.
Not a surgeon, Sheru, an economist.
Cerrah değil, Sheru, bir ekonomist.
An economist for UNICEF.
UNlCEF adına çalışan bir ekonomist.
And look at me, I'm reading the economist.
Bir de bana baka, The Economist dergisini okuyorum.
I'm Julio Quintana, I'm a lawyer and an economist.
Ben Julio Quintana, Avukat ve ekonomistim.
I'm Carlos de Arístegui, I'm an economist.
Ben Carlos de Arístegui, bir ekonomistim.
The greatest word economist of all times.
Tüm zamanların en büyük kelime ekonomisti.
- I don't want another evening of you sitting alone in the corner reading The Economist.
Senin yine bir köşeye geçip tek başına Ekonomist dergisi okuyarak geçirdiğin bir akşam daha görmek istemiyorum.
The Economist?
The Economist?
- I could take an Economist.
- Bana, Ekonomist alsan fena olmaz.
- I'm an economist.
- İktisatçıyım.
Real economics were advocated by Milton Friedman, an extreme right-wing economist at the University of Chicago.
Gerçek ekonomi Milton Friedman tarafından savunuluyordu,... bir aşırı sağ-kanat ekonomisti, Chicago Üniversitesi'nden.
Influenced by the economist John Maynard Keynes Roosevelt started a program of public employment to get people back to work.
Ekonomist John Maynard Keynes'in etkisiyle Roosevelt, insanların tekrar iş sahibi olabilmeleri için kamu istihdam politikasını uygulamaya başladı.
Friedman was member of a group called the Mount Pellerin Society, led by the austrian economist Friederich von Hayek.
Friedman, Mount Pellerin Society adlı bir grubun üyesiydi. Bu grup Avusturyalı Ekonomist Friederich von Hayek tarafından kurulmuştu.
Arnold Harberger, the economist in charge of the program described himself as a "seriously dedicated missionary".
Programın sorumlu ekonomisti Arnold Harberger kendisini ciddi bir misyoner olarak nitelendirdi.
No, Milton Friedman's the economist who won the Nobel prize in the'70.
- Hayır, Milton Friedman, 1970'lerde Nobel Ödülü kazanmış bir ekonomist.
Maybe you weren ´ t born to be an economist, Pautrat.
Belki de bir ekonomist olmak için doğmamışsındır.
- Don ´ t wanna be an economist?
- İktisatçı olmak istemiyor musun?
No, he was an economist, not an entomologist.
Hayır, o bir ekonomistti, bir entomolojist değil.
- mom, you know... - my subscription to " the economist.
- Anne, lütfen... - ben bir ekonomistim.
I'm an economist for IBIS and nothing else.
Ben IBIS için çalışan bir ekonomistim, o kadar.
He's the family economist.
Ailenin ekonomisti o.
But you're an economist.
Ama siz bir ekonomistsiniz.
I don't need an economist!
Bana ekonomist lazım değil, peşinen söyleyeyim.
My employer an economist.
Bir ekonomistin yanında çalışıyorum.
The man you are working for is not an economist.
Yanında çalıştığın adam ekonomist falan değil.
WE WERE TOLD THAT HE WAS THE WORLD'S MOST INFLUENTIAL ECONOMIST.
Bize, onun dünyanın en forslu ekonomisti olduğu söylendi.
I SOUGHT OUT DR. FRIEDMAN AND HAD THE GREAT PLEASURE AND PRIVILEGE OF MEETING HIM AND HIS ECONOMIST WIFE ROSE.
Dr. Friedman'a ulaştım ve kendisi ve ekonomist karısı Rose'yle tanışma memnuniyeti ve ayrıcalığına eriştim.
Friedman was member of a group called the Mont Pelerin Society, led by the austrian economist Friederich von Hayek.
Friedman, Mount Pellerin Society adlı bir grubun üyesiydi. Bu grup Avusturyalı Ekonomist Friederich von Hayek tarafından kurulmuştu.
Darwin found his answer in a book about population growth written by an economist and clergyman called Thomas Malthus.
Darwin cevabını, Thomas Malthus adındaki.. ... bir ekonomist ve rahip tarafından, nüfus artışı hakkında yazılmış bir kitapta buldu.
People forget that Karl Marx was the greatest economist who ever lived, and whatever you think of his solution the problem he posed was about the catastrophic
İnsanlar, Karl Marx'ın yaşamış en büyük ekonomist olduğunu unutuyor. Çözümünün her ne olduğunu düşünüyorsan sorunun pazaryerindeki yıkıcı yükseliş ve düşüşten kaynaklandığını ortaya atmıştı.
We had a chance to speak with economist and author George Humphrey.
Ekonomist ve yazar George Humprey ile konuşma şansımız oldu.
A Chilean. A colleague in Berkeley. A great economist.
12 00 : 33 : 00 : 00 Büyük bir ekonomist.