English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eddie's

Eddie's translate Turkish

2,662 parallel translation
Listen, I know we were at the bar, Eddie said that you got into it and it was half full.
Dinle, barda olduğunu biliyoruz. Eddie de ondan içtiğini ve şişenin yarısının boş olduğunu söyledi.
Yeah, not so much a surgeon per se, as Chico, the losing finalist from 2005's X Factor.
Tanrım, amma büyük bir kızmış bu. Cenaze arabasını kim sağlıyor? * Eddie Stobart mı?
Well, I lost the rest investing in a Broadway musical based on the real-life story of Eddie Gaedel, the midget who had one big league at-bat.
Geri kalan paramı Eddie Gaedel'in hayatından uyarlanmış bir Broadway müzikalinde batırdım. Müzikal, yetişkinler ligindeki bir cüceyi anlatıyordu.
- Despite my best efforts, It looks like there's still one sucker left in this family Ready to buy whatever eddie r.
Tüm çabalarıma rağmen anlaşılan bu ailede Eddie R. Lawson her ne diyorsa inanmaya hazır bir tane enayi kalmış.
She won't let me through the front door, Eddie.
Beni evin kapısına bile yaklaştırmazlar, Eddie.
Ten years, Eddie, ten years of sitting on the sidelines, waiting for my ex to notice that I am not who I was.
On yıl, Eddie! On yıl oldu, oturdum bekliyorum hala eski karım affedecek ve aslında beni yanlış anladığını söyleyecek diye.
This is Eddie, he's the head of our design team.
Bu, Eddie, tasarım ekibimizin lideri.
Where's Eddie R.?
Eddie R. nerede?
As much as I'd like to tape Eddie's check over our cash register,
Eddie'nin çekini duvara çerçeveletip asmak istesem de en iyisi onu bozdur.
Look, if Eddie's gonna be around and get tangled in our lives, I can't control it, but I can warn her.
Eğer Eddie etrafta olup hayatımızı allak bullak edecekse bunu kontrol edemem ama en azından onu uyarabilirim.
Hey, Eddie van McEnroe, Could you please take off the headband?
Hey, Eddie van McEnroe, şu kafa bandını çıkarır mısın artık?
- As easy as it was for Eddie to sign for Boris's packages?
- Eddie'nin Boris'in kargosu için imza atması kadar kolay mı?
Eddie's on the line.
Eddie hatta.
Eddie Cantor's better.
Eddie Cantor daha iyi.
Hey, Edie, it's Chris. It's okay.
Eddie, Ben Chris.
Did you see Eddie's face after the race?
Yarıştan sonra Eddie'nin suratını gördünüz mü?
Eddie's like family.
Eddie aile gibidir.
Eddie wade's a punk and a liar.
Eddie Wade bir serseri ve yalancı.
Are you saying Eddie wade's not the rat?
Eddie Wade'in muhbir olmadığını mı söylüyorsun?
Eddie wade's probably in Vegas.
Eddie Wade, muhtemelen Vegas'tadır.
Well, if he's not the rat, then who's the rat?
Eğer muhbir Eddie değilse, o halde kim?
I got the meat here from Eddie's for tomorrow.
Eddie'nin yarın ki yemeği için et aldım.
Brian Lukis and Eddie Van Coon were working for a gang of international smugglers.
Brian Lukis ve Eddie Van Coon uluslararası bir kaçakçılık çetesi için çalışıyorlardı.
Yeah, that's Eddie.
Evet, Eddie işte.
I hired Eddie because he was a bull's fan.
Eddie'yi işe aldım çünkü o da Bulls'u tutuyor. Seni de güzel olduğun için işe aldım.
Here's my I.D., Eddie.
İşte kimliğim, Eddie.
That was one of Eddie's favorites.
Bu, Eddie'nin en sevdiği takımlardan biriydi.
That dog had his head halfway up Eddie's ass for months.
O köpek aylarca Eddie'nin kıçının dibinden ayrılmadı.
That's great work, Eddie.
İyi iş, Eddie.
I'm thinking she's not the only one who's particular about her car, Eddie.
Arabasıyla ilgilenen bir tek o yok diye düşünüyorum, Eddie.
I'm sure Eddie's keeping exact... I think I bought her, like, four double vodkas to start.
Eddie'nin hesap tuttuğundan eminim ama galiba ben ona dört tane duble votka ısmarladım.
Dead guy's name is Eddie Lang- - no chemistry background, but he does have a rep as a gun for hire.
Ölen adamın adı Eddie Lang. Kimyayla alakası yok ama kiralık katil olmakla ünlü.
They're investigating Eddie's death.
Eddie'nin ölümünü araştırıyorlar.
Lucinda, Eddie, you both head down to the hospital, see what you can find out about the medical evidence.
Siz ikiniz hastaneye gidin. Tıbbi delil olarak ellerinde ne varmış bir bakalım.
Bo, meet eddie -
Bo, Eddie ile tanış -
Honor's never been your strong suit, eddie.
Sözler hiçbir zaman senin güvenilir yanın olmadı, Eddie.
Makes eddie's transgressions look positively p.G.
Eddie'nin yaptıkları solda sıfır kalır.
Eddie's not here anymore, is he?
Eddie artık burada değil, değil mi?
- Τοnight, it's the evening... lt's just Eddie, he can't dο his shift, sο I've put yοur name dοwn οn the rοta.
Eddie nöbetine gelemiyor,... bu yüzden nöbet çizelgesine senin adını yazdım.
It's Eddie!
İşte Eddie!
Then Eddie's daddy was the mayor!
O zaman Eddie'nin babası valiydi!
" No Eddie, there's no more drugs!
" Hayır Eddie, mal kalmadı! Defol evine git!
My little Eddie's all grown up.
Benim minik Eddie'm ne kadar da çabuk büyümüş.
Eddie, the mayor's son.
Eddie, valinin oğlu.
They wanna meet you and Eddie at the impound lot where they took Farwell's car, walk the two of you through the accident.
Seninle tanışmak istiyorlar ve paçayı kurtaran Edie Farwell'in arabasını aldığı yer, kaza yerine seninle gidecekler.
What Eddie's saying is that we should put the system before the individual.
Eddie nin söylediğini bilinmeyen bir adresten yayınlamak.
Eddie's mom got really sick.
Eddienin annesi rahatsızlanmış.
You are the worst liar of all time, second only to Eddie.
Bütün zamanların en kötü yalancısısın, Eddienin ardından.
Eddie, the west side of the building is clear.
Eddie, binanın batısı temiz.
What's your plan, Eddie?
Planın nedir, Eddie?
Your brother's been busy, Eddie.
Kardeşin baya meşgulmüş, Eddie.
eddie 3414

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]