Edgar translate Turkish
2,420 parallel translation
But it didn't last long, Edgar.
Ama uzun sürmedi Edgar.
Pick up the phone, Estelle. Edgar.
Estelle, Edgar, telefonu açın.
Edgar, from New York.
Edgar, New York.
Edgar!
Edgar!
- Edgar!
- Edgar!
Edgar, where are you?
Edgar, neredesin?
- Who the hell is Edgar?
- Edgar da kim yahu?
- Edgar, answer me.
- Edgar, cevap ver.
- Answer her, Edgar.
- Cevap ver ona Edgar.
- Edgar, where are you?
- Edgar, neredesin?
- Edgar, answer me.
- Edgar, ses ver.
- That must be Edgar.
- Bu Edgar olmalı.
Thought Edgar was a home crow.
Edgar bir ev kargası.
And now we got Edgar up there to keep him away. So...
şimdi edgarı biraz yukarı koyalım onu uzak tutmak için...
Edgar.
Edgar.
We'll have to get you clean like that Edgar.
Seni şu Edgar gibi temizlemeliyiz.
- Hello, Edgar.
- Merhaba, Edgar.
Edgar?
Edgar?
Edgar's asked me to marry him.
Edgar bana evlenme teklif etti.
I wouldn't even think of marrying Edgar.
Edgar'la evlenmeyi bile düşünmezdim.
Edgar's parents are long dead.
Edgar'ın anne babası uzun süre önce öldüler.
Edgar's idea.
Edgar'ın fikri.
Your veins are full of ice, Edgar.
Edgar, senin kanın buz tutmuş.
You and Edgar have broken my heart.
Sen ve Edgar kalbimi kırdınız.
And I take it that you and my grandfather were old friends.
Birlikte büyüdük. Anlıyorum. Adım Edgar White.
My name is Edgar white.
Bay White benim babamdı.
It's a pleasure to meet you, Mr. white. Oh, "Edgar" is fine.
Çok uzun zamandır da aramızda yok.
I bet there's lots of things you know you wish you could just forget, hmm?
Max Devore artık bir ölü Edgar. Sana zarar veremez.
Max Devore is dead now, Edgar.
Bu her zaman doğru değildir.
Tell me the secret of Max Devore that you keep in your heart after all these years.
Anlat Edgar. Bana ne olduğunu anlat...
Tell me, Edgar. Tell me what happened...
Sen, Max Devore ve Sara Tidwell hakkında olanları.
Edgar's starting to think you don't like us!
Edgar bizden hoşlanmadığınızı düşünmeye başladı.
It's like Edgar Allan Poe.
Edgar Allan Poe'nun şiirleri gibi.
Oh, you like Edgar Allan Poe?
Edgar Allan Poe'yı sever misin?
Your brother's a good man, Edgar... but you will restore our family to greatness.
Edgar, kardeşin iyi biri ama sen ailemizi eski güzel günlerine geri döndürecek kişisin.
Edgar? Am I boring you?
Seni sıkıyor muyum Edgar?
Edgar, are you smoking?
Sigara mı içiyorsun Edgar?
And please, call me Edgar. It's what my mother uses.
Bana Edgar demenizi istiyorum, annem de böyle der.
- Edgar?
- Edgar?
Edgar, Agent Smith is back.
Edgar, ajan Smith geldi.
Edgar, should I arrange our travel to Paterson on Valentine's Day?
Sevgililer gününde, Paterson'a yapacağımız seyahati ayarlayayım mı Edgar? *
Don't forget about your appointment with the Attorney General, Edgar.
Edgar, Adalet Bakanıyla yapacağın görüşmeyi unutma.
- I'm so incredibly proud of you, Edgar.
- Edgar, seninle inanılmaz derecede gurur duyuyorum.
Edgar, good to see you.
Seni görmek güzel, Edgar.
Of course, Edgar.
Edgar, elbette.
There's a new face to communism, Edgar, and this isn't it.
Edgar, komünizmin yeni bir yüzü var artık ve bu sandığın gibi değil.
My mother calls me Edgar, my niece calls me J.E., and I sign John E., not John.
Annem Edgar, yeğenlerim J.E. derler bana ve John E. diye imza atarım, John diye değil.
J. Edgar Hoover, director of the Bureau of Investigation.
Soruşturma Bürosunun Başkanı, J. Edgar Hoover.
What is it, Edgar?
Edgar, ne oldu?
Edgar, are you sure about this?
Emin misin, Edgar?
We grew up together.
Sizinle tanıştığıma memnun oldum Bay White. Edgar deyin lütfen.