Educate translate Turkish
639 parallel translation
Take Her Imperial Highness, the grand duchess... and turn her over to my mistress of the robes... with instructions that from this minute on she's to be attached to my personal staff... where I can keep her under my eye, where I can educate her and teach her... what it means to be a Russian wife and how to accept the embraces of a husband... like a Russian wife!
Majestelerini, grand düşesi alıp benim elbise hanımına teslim et. Şunu da ilet ki, bu andan itibaren benim kişisel çalışanlarıma bağlı ve onu her an gözümün önünde tutacak, eğitecek ve ona bir Rus hanımının nasıl olması gerektiğini ve bir Rus hanımı gibi nasıl koca sahiplenmesi gerektiğini öğreteceğim!
And you must educate yourselves for this.
ve sizler bunun için kendinizi eğitmelisiniz.
And then these two institutions will equally educate the German man... and, therefore, strengthen and carry on their shoulders... the German State, the German Reich.!
Ve bu iki kurum eşit derecede Alman halkını eğitecek... ve bu yüzden, Alman devletini, Alman Reich'ını... omuzlarında taşıyacak ve güçlendirecektir.!
Konstantin Dmitrich Levin... Stiva's told me that you're supporting the movement... to educate the peasants. - Yes, I am.
Konstantin Dmitrich Levin Stiva sizin köylüleri eğitme hareketini desteklediğinizi söyledi.
My zing, don't they educate women up North? She's just plain ignorant.
Hadi canım, Kuzey'deki kadınları eğitmiyorlar mı?
A man of great delicacy educate you in Paris and myself I would change quickly, you will see.
Bir düzine sümüklü velet istediğimi sanıyorsunuz... Halbuki bunun yerine ölmenizi yeğlerim.
Boys of all creeds, kinds and positions - - To educate them in American ideals and to promote mutual understanding - - And to bring about a healthful life to the youth of this beautiful land.
Her dinden ve her kesimden bir araya gelecek bu çocuklara Amerikan idealleri, karşılıklı anlayış öğretilecek ve bu güzel yurdun gençlerine sağlıklı bir yaşam sunulacaktır.
And it's taken me two years to educate himself where to put his hands on things.
- Benim ona bu eğitimi vermem iki yılımı aldı.
You'll be doing me a great favor when you begin to educate the local girls.
Yerli kızları eğitmeye başladığınızda bana da büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.
But since you can't educate him properly, we send him to the farm-school.
Ama onu düzgün bir şekilde eğitemediğinize göre onu çiftlik okuluna yollayacağız.
How will you become a gentleman, unless you educate yourself?
Kendini eğitmeden nasıl bir beyefendi olacaksın?
She needs me to educate her.
Onu eğitmeme ihtiyacı var.
That's the pilot service which will forever educate the streetcar employees and the clients, which will surely reciprocate.
İlk servis hizmeti sürekli olarak tramvay çalışanlarıyla müşterilerin karşılıklı olarak fayda sağladığı bir hizmet şeklidir.
I want to send her to America. I want to educate her.
Onu Amerika'ya göndermek ve eğitmek istiyorum.
Jervis, the last time you accused me of being evil-minded... was when you wanted to bring that young French girl to this country to "educate."
Beni en son art niyetli olmakla suçladığında bir Fransız kızı "eğitim" için buraya getireceğini söyledin.
I hoped to educate my boy, but it was not to be
Çocuğu eğitmeyi umuyordum, ama bu olmadı.
I will educate my daughter my way.
Çocuğumu istediğim gibi büyütürüm!
Are you against me to educate the child?
Çocuğumu benim yetiştirmemi sen de mi onaylamıyorsun?
I assumed it for thinking Sissy is still a child... and the women of our age can educate better.
Benim gözümde Sissinin kendisi hâlâ çocuktur çocuk büyütmeye bizim yaşımızdakiler daha uygundur diye düşünüyorum.
Calvin, perhaps I can educate you to, um,'fancy art.'
Belki de seni resim konusunda eğitebilirim.
You will tell me which ladies are most like Europeans and educate them in European customs and manner for presentation.
Hangi kadınların daha Avrupalı durduğunu bana söyleyecek ve onlara Avrupa gelenek ve görgülerini öğreteceksin.
I'd like to sort of take you under my wing and educate you.
Seni kanatlarımın altına alıp, yetiştirmek istiyorum diyelim.
General and all them big shots a-trying to educate me.
General ve bütün o kodamanlar beni eğitmeye çalışıyor.
Educate you or use you?
Eğitmek mi, kullanmak mı?
They are highly intelligent and my attempts to educate them were quite successful.
Onlar yüksek derecede akıllılar ve benim onları eğitme girişimlerim oldukça başarılı idi.
Somebody educate this kid to keep his own gun hand inside.
Biri bu çocuğu eline silahını almamak konusunda eğitmeli.
I'm really travelling to educate my son.
Aslında seyahatleri oğlumu eğitmek için yapıyorum.
- I could educate them.
- Onları eğitebilirim.
That it should educate people or inspire them.
İnsanları eğitmeli ya da onlara ilham vermeli.
I've got to educate her.
Onu eğitmeliyim.
to educate her
Hadi, o biçim misiniz değil misiniz söyleyin ona.
His father spent a fortune to educate him and all he gets are insults.
Babası onu eğitmek için bir servet harcadı ama karşılığı hakaretler oldu.
" A study room with new books, the prisoners want to educate themselves.
" Bir çalışma odası ve yeni kitaplar. Mahkumlar kendilerinin eğitmek istiyorlar.
- I'm gonna have to educate this town. - Come on.
- Bu kasabayı eğitmem gerekecek.
It took a jail sentence to educate you.
Hapis cezan sayesinde birşeyler öğreniyorsun.
You can either corrupt or educate thousands of souls.
Binlerce ruhu baştan da çıkarabilirsiniz eğitebilirsiniz de.
I have come to educate the Wart.
Buraya Wart'ı eğitmeye geldim.
Let whitey educate his own women.
Bırak, beyazlar kendi kadınlarını kendileri eğitsin.
Watch your tongue! Anyway, if you want to educate the girl, then take her.
Sen de kızı okutmak istiyorsan, al götür.
Do you want to educate yourself like Lenin commanded?
Lenin'in bize emrettiği gibi okuyacak mısın?
We will educate the people!
Zorla kimi eğitebilirsin ki?
How many poor children could you educate for $ 100,000?
100.000 dolara kaç tane fakir çocuğu eğitebilirdiniz?
I want to educate you.
Size yol göstermek istiyorum.
If Pichota can't help her, he at least wants to educate her
Pichota ona yardım edemezse de, en azından kıza yol göstermek istiyor.
We can help you build schools. Educate the young in the latest technological and scientific skills.
Okul yapmanıza yardım eder, bilimsel yenilikleri öğretiriz.
You will educate and train them to establish a normal self-governing culture.
Kendilerini idare edebilecekleri bir kültürü onlara öğreteceksiniz.
Yes, I want to try to educate him.
Evet. Onu eğitmeye çalışmak istiyorum.
Educate him myself, at home.
Onu kendim eğiteceğim, evde.
I've been to Washington DC and I've seen the schools and ghettos and we're trying to educate and yet you're trying to take over our programs
Daha önce Washington DC'de bulundum okulları ve varoşları gördüm biz onları eğitmeye çalışıyoruz ve siz bizim programlarımızı ele geçirmeye çalışıyorsunuz
In sum, one cannot... reiterate it too strongly that here - as in the entire domain... of praxis - theory is there much more to educate the practitioner, to give him a sense of judgment, then to serve him as an... indispensable support at every step that the accomplishment... of this task necessitates. Clausewitz, The Campaign of 1814
Özetle – ve bunun, pratik alanin bütününde oldugu kadar, burada da sürekli olarak vurgulanmasi gerekmektedir – teorinin amaci, pratisyenin görevini basarmasi yönündeki her adiminda bir destek olmak degil, kendi kendine hüküm vermesi konusunda egitmektir. " ( Clausewitz, 1814 Seferi )
To achieve the best possible results, we educate the students in small groups.
Mümkün olan olan en iyi verimi almak adına, öğrencilerimizi küçük gruplar halinde eğitiyoruz.