English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Edwina

Edwina translate Turkish

232 parallel translation
- It isn't what it should be, Edwina.
Olması gerektiği gibi değil Edwina.
- Edwina, that's what I'm talking about.
İşte Edwina, benim de söylemek istediğim bu.
Edwina's and mine.
- Edwina'yla benim.
- Edwina?
- Edwina mı?
Oh, hello, Edwina.
Merhaba Edwina.
- Edwina, I'm terribly sorry.
Edwina, çok özür ilerim.
- Yeah. Edwina, what I have to tell you is unbelievable.
Edwina, bütün bunlar inanılmazdı.
Edwina, we've discovered something the human race has been searching for since the beginning of time.
Edwina, insan ırkının, tarihinin başlangıcından beri araştırdığı bir şeyi keşfettik.
Edwina, imagine.
Edwina, hayal et...
Edwina, what are you doing?
Edwina ne yapıyorsun?
- Now, really, Edwina.
- İnanmıyorum Edwina.
- Keep still, Edwina.
Kıpırdama Edwina.
Well, Edwina was a very serious-minded student.
Edwina çok aklı başında bir öğrenciydi.
Edwina's vision is already perfect.
Edwina'nın görüşü zaten mükemmel.
- I heard what he said, - you peroxide kissing bug! - Edwina!
Ne dediğini duydum seni oksijenli öpücük böceği.
She hasn't done anything.
Bir şey yapmadı Edwina.
- Now, stop it!
Topla onları! - Edwina, kes şunu.
- No, Edwina.
Geri dönüp biraz daha eğlenelim.
- Edwina...
- Edwina...
Edwina, I have to test your reactions.
Edwina, tepkilerini kontrol etmek istiyorum.
- Edwina. Edwina, dear.
Edwina.
- Honey, listen to that!
Edwina, canım.
Oh, come on, Edwina.
Hadi Edwina. Gel hadi.
Get up, Edwina.
Ayağa kalk Edwina.
Edwina. Get up, Edwina.
Kalk Edwina.
Edwina, aren't you beginning to feel tired at all?
Edwina, yorulmaya başlamadın mı hâlâ?
- Edwina, in making such an experiment,
Edwina, böyle bir deney yapıyorsan,..
Edwina, are you all right?
Edwina, iyi misin?
Edwina, we drove down here to enjoy ourselves, and to pursue an important scientific experiment.
Edwina, bunca yolu iyi vakit geçirmek ve aynı zamanda da çok önemli bilimsel bir deneyi gözlemlemek için geldik.
Edwina, now, stop it.
Edwina kes şunu.
Edwina, this is ridiculous.
Edwina, bu çok saçma.
Edwina, please! Let me in.
Edwina, lütfen beni içeri al!
Edwina, something's caught in the door.
Edwina, kapıya bir şey takıldı.
Edwina?
Edwina?
Edwina, dear, listen to me.
Edwina, canım, dinle beni.
Edwina. Edwina, please!
Edwina lütfen!
Edwina, I can't stay out here any longer.
Edwina, burada daha fazla kalamam.
- Edwina, is that you?
- Edwina, sen misin?
- Edwina, Hank told me.
Edwina, Hank söyledi.
- What is everyone talking about?
- Herkes neden bahsediyor Edwina?
- Hank, please shut up! - Edwina...
- Hank lütfen çeneni kapar mısın?
- And you, too, Mother!
- Edwina, Hank haklı.
- Edwina, what's been going on? - Barnaby, if you'll...
Lütfen bana neler olduğunu söyleyebilir misin Edwina?
- Edwina, will you please tell me...
- Edwina bana neler olup- -
- Will you drive me to the plant, please?
Şimdi, lütfen beni iş yerine götürür müsün Edwina?
- Edwina!
Edwina, gel hadi.
Edwina?
Edwina, çantaları arabaya koydum.
Edwina?
Edwina.
~ Baa, baa, baa ~ Edwina? Edwina?
Edwina?
Oh, let me in, Edwina. Let me in.
Bırak gireyim Edwina.
- No, Edwina. I won't...
- Onu affetmene izin vermeyeceğim.
edwin 165

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]