English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eet

Eet translate Turkish

69 parallel translation
- Yes.
- Eet.
Yes, he's very interested, but you'll still have to talk to him.
Eet, çok ilgilendi, ama yine de onunla konuşman gerekiyor.
- Yep.
- Eet.
That soul who hath horses and golden robes, sayeth the beggar, and jars overflowing with gold and precious stones, e sa po ace at t y eet s ces, woma, o t ou at ee to oe pou cased
Dilenci der ki, atları, altın kisveleri, kavanozlar dolusu altını ve kıymetli taşları olan âdemoğlu, tüm bu zenginliğini, sahibi olmak istediği kadının ayaklarına serer.
Wh at's th i s th ey say a bou t you r h an d s an d you r f eet bei n g d an g erou s weap on s?
Ellerin ve ayakların tehlikeli silahlarmış öyle mi?
An d hi s h an d s an d hi s f eet sh oul d be con si d ered d an g erou s weap on s.
Elleri ve ayakları en tehlikeli silahları.
... eet!
... eet!
Where you left eet!
Bıraktığınız yerde!
! I live right across the str eet from this place!
Yolun karşısındaki evde yaşıyorum!
Excuse me. I'm terribly sorry. I should've been here to gr eet you.
Çok üzgünüm, sizi kapıda karşılamam gerekirdi.
We have been ordered by Starfleet to proceed to the Lorenze Cluster and investigate the disappearance of the light cruiser, USS Drake, which was in that system trying to unravel a mystery of its own, which began when recent long-range probes
Yıldızfilosu tarafından, Lorenze Takım yıldızında... kendine özgü bir gizemi çözmeye çalışırken kaybolan... hafif kruvazör USS Drake'i araştırma emrini aldık.
KEEL : It's about Starfleet.
- Bu Yıldızfilosu ile ilgili.
- Have you noticed anything about Starfleet Command lately? Anything unusual?
Yıldızfilosu Merkezinde son zamanlarda alışılmadık bir şeyler fark ettiniz mi?
Damn it, Jean-Luc, I tell you that some of Starfleet's top command people are changing.
Jean-Luc, Yıldızfilosu'nun bazı üst rütbelileri değişiyor.
This meeting never took place as far as Starfleet is concerned.
Bu buluşma Yıldızfilosu'na göre asla yapılmadı.
Please access all Starfleet Command orders to starships, starbases and colonies for the last six months.
Lütfen Yıldızfilosu Merkez'in son altı ayda... gemilere, yıldızüslerine ve kolonilere verdiği tüm emirleri çıkartır mısın?
I new believe there maybe a cancer growing within the ranks of Starfleet.
Artık ben de Yıldızfilosu içinde büyüyen bir kanser olduğuna inanıyorum.
The new officers have had frequent contact with the highest levels of Starfleet Command.
Yeni subaylar, yakın zamanda, Yıldızfilosu'nun üst kademeleriyle temasa geçmiş isimler..
Are you suggesting that we warp over to Starfleet headquarters and demand to know what's going on?
Sence de Genel Merkeze geri dönüp, neler olup bittiğini öğrenmek istesek mi?
Captain, I am now receiving a message from Starfleet Command.
Kaptan, Yıldızfilosu Merkezinden şu anda bir mesaj alıyorum.
Doctor, one does not beam down to Starfleet headquarters armed.
Doktor, Yıldızfilosu Karargahına silahlı olarak ışınlanmazsın.
The lives of the hostages will depend on Starfleet delivering this man to Mordan.
Rehinelerin hayatı Yıldızfilosu'nun bu adamı buraya getirmesine bağlı.
Starfleet cannot understand how or why this crisis has developed.
Yıldızfilosu bu krizin neden ve nasıl çıktığını anlayamıyor.
M eet your paremts amd pet your dog.
Ailene kavuş ve köpeğini besle.
This is just the kind of thing that might get me published'm the Starfleet Cybernetics Journal.
Bu tam da beni Yıldız Filosu Sibernetik Dergisi'ne çıkartabilecek türden bir şey.
( CheIIi ) Yes, sir. I think so.
( CheIIi ) Eet efendim, öyle zannediyorum.
My f eet are killing me.
Ayaklarım beni öldürüyor.
- Eet...
Eet...
- Eaver, Henny, Ownzy, Eet!
Eaver, Henny, Ownzy, Eet!
Miss Ungermeyer, didn't we just pass the Castel Sant'Angelo?
Bayan Ungermeyer, az önce Sant'Angelo Kalesi'ni geçmedik mi? Eet.
Yes, water!
Eet Su!
Yeah, maybe.
Eet, belki.
Kentucky, yeh.
Kentucky, eet.
Yeah, how you like that y'all!
Eet, buna ne dersiniz!
"Your dauhter'had ctay". And he'dancin rea eet.
Kızın Ecstasy aldı, ve çok güzel dans ediyor.
- Yes, Vladimir, but -
- Eet, Vladimir, ama...
- Yeah.
- Eet.
Yeh, Sokka, you really should shut your mouth...
Eet Sokka cidden yapmalısın, kes sesini.
Yes.
Eet.
Come on, where's EET? No, it's a no-shit hijack.
- Tatbikat Değerlendirme Ekibi nerede?
Keep it comin'!
Göndermeye devam eet!
Down below, the fleet is ready to launch.
Aşağıdaki donanma fırlatma için hazır bekliyor.
The fleet awaits your signal, rejoice!
Donanma işaretinizi bekliyor.
Ye-es.
Ev-eet.
Yep.
- Eet.
I've heard that once a str eet dog didn't eat butter offered by his father.
Bir keresinde bir sokak köpeginin babasinin ona verdigi tereyagini yemedigini duymustum.
Swee-eet.
İyi.
Yep.
Eet.
Yeah, I know I went too far.
Eet, fazla ileri gittiğimi biliyorum.
Deedle-eedle-eet. Works for me.
Bana uyar.
This is his company's ï ¬ ‚ eet.
Bu şirket filosu. Neden tedirginsin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]