Eew translate Turkish
61 parallel translation
Eew. Looks sick.
Çok hasta görünüyor.
Eew, she smells!
Leş gibi kokuyor!
it's time to go... eew, it smells like gasoline all over this place!
Mutlu yıllar. Mutlu yıllar. Artık gidelim.
Eew! This is the worst place yet.
Bulunduğum en kötü yer.
Eew, you got me,
Bana sorma.
Eew!
Iyyy!
- Mr. Dewey. - Eew, Mr. Dewey! - Eew, he's a lech.
İpeka sindirim borusunda kasılmalara sebep oluyor.
No, no, no, eew.
Hayır, hayır, hayır, eew.
Eew.
Eew.
Eew.
Iyk!
- [Both] Eew. - You guys are sick.
Hastasınız siz.
- Ohh! - Eew.
- [Adam] Ohh!
OH! EEW! OH, COME ON!
Hadi ama!
And the "eew" in "jujitsu."
Ve "jujitsu" in de "eew" i.
And also, eew!
Ve ayrıca, iğrenç!
Eew. Thumbs?
Parmaklarınla!
Eew I think I just stepped in a puddle of throw-up
Galiba bir kusmuk birikintisine bastım.
Eew, lion spit.
Ööö, aslan tükürüğü.
- Eew! Why would I want to do that? Trust me, Meg.
- Iyy, Bunu neden yapmak isteyeyim ki?
Eew!
Ööğ!
Eew. Gro-o-o-ss!
İğrenç.
- Eew, you love to eat throw up?
- Kustuğunu yemeli misin?
Eew, waxy.
Iyyy... Balmumu gibi...
- Buckets of eew.
Çok fena kokuyor.
Eew, what the heck is goin'on in here?
Eew, neler oluyor burada?
Eew!
Garipmiş.
Eew! Yuck!
İğrenç!
Eew! I know, right?
Haklıyım değil mi?
He claims he killed a moose and slept inside it. - Eew!
Söylediğine göre bir geyik öldürüp içinde uyumuş.
Eew.
Bakın!
- Eew! - Oh. Oh, that's okay.
Önemli değil.
It's apple chai tea infusion. Eew.
Elmalı bitki çayı.
Eew. I'm going to my kid's school.
Ben okula gidiyorum.
Ok, what about--eew- -
Peki ya- -
Eew!
Iyy!
- Eew.
- Iyy.
- Eew!
- Iyyy!
I mean, I'm not going to do it, because I don't want--eew--it's mine.
Demek istediğim, ben vermeyeceğim, çünkü istemiyorum.
Not in this context. Eew.
Bu bağlamda değil.
Eew, gross, gross, gross.
İğrenç, iğrenç.
Oh, my God, eew.
İğrenç.
- Oh, man, eew! - Now that we're a family again,
Tekrardan aile olduk.
'Cause that's where we enter the town of weirdville on the corner of eew and icky-icky.
İşte tam burada tuhaf kasabasının iğrenç köşesine girmiş bulunuyoruz.
Eew!
İğğ..
Eew!
Eew!
Eew!
Vay!
what's that smell? - Eew! It's wee!
Tanrım, bu koku da ne?
Gross. Eew.
Ve Max "onu almaya sen gitmeyiver" modundaydı.
{ \ pos ( 192,220 ) } Eew, dad!
Baba!
Eew.
Hayatta kalmak için her şeyi yemeliyiz.
The time machine set us on fire! Eew.
- İğrenç.