Efficient translate Turkish
1,745 parallel translation
The demand to build more powerful and efficient steam engines in turn created an urgent need to understand and predict the behaviour of water and steam at high temperatures and pressures.
Daha güçlü ve daha etkili buhar makineleri yapma talebi su ve buharin yüksek sicaklik ve basinç altindaki davranisini anlama ve öngörme ihtiyaci yarAtti.
Your cooperation and your professionalism has helped produce a swift and efficient review.
İşbirliğiniz ve profesyonelliğiniz sayesinde çabuk ve hayli verimli bir şekilde olayları tahlil ettik.
The fundamental aim was to overthrow the power of the medical establishment, and replace it with a new efficient system of management
Temel amaç bu departmandaki köhne gücü Alaşağı edip Yerine yeni verimli yönetim sistemini getirmekti.
- Those Americans are efficient.
- Amerikalılar çok hareketli.
We get a more efficient coupling for the ear when the aid is in the canal.
Bu parçalar orta kulakta olunca, kulaktan daha iyi performans alıyoruz.
It's so stupid that you don't use more efficient cooking utensils.
Daha işe yarar yemek kapları kullanmıyor. olman bana aptalca geliyor.
Tell her that writing reports is not an efficient use of your time.
Ona, rapor yazmanın zamanı değerlendirmek için iyi bir yol olmadığını söyle.
It's not an efficient use of your time.
Bu zamanını değerlendirmen için iyi bir yol değil.
Reports don't seem like an efficient use of my time.
Raporlar zamanımı değerlendirmek için pek iyi bir yol gibi görünmüyor.
"Reports don't seem like an efficient use of my time."
"Raporlar zamanımı değerlendirmek için pek iyi bir yol gibi görünmüyor."
Very efficient.
Çok etkili.
Do you want efficient appliances?
Verimli çalışan cihazlar istiyor musun?
Do you want efficient cars? "
Verimli çalışan arabalar istiyor musun? "
Green building is essentially the design and construction of buildings that are energy - and resource-efficient.
Yeşil yapılaşma aslında enerji ve kaynakların verimli kullanıldığı bina tasarım ve yapılarıdır.
The direction to go is to decouple from our dependence on oil through efficient transportation, better-insulated houses and the development of renewable alternatives like solar, wind and biomass and getting those to become the major part of the market using efficiency as the transition.
Gitmemiz gereken yön verimli çalışan taşımacılık, daha iyi izole edilmiş evler güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek ve bunları piyasanın büyük parçası yaparak petrole olan bağımlılığımızı kesmek, verimliliği değişimdeki anahtar olarak kullanmaktır.
I say that you... You they are the best that exist. The worst force in crash and efficient impiadosamente of the world.
Siz en iyisisiniz.Dünyanın en iyi ve en doğru askerleri
Would it be more efficient to review my previous consultations?
Önceki danışmanlarımdan daha uzman olmalısınız?
Fast and efficient?
Hızlı ve verimli bir biçimde mi?
They're the most efficient killing machines on the planet.
Gezegendeki en becerikli ölüm makinesidir.
It's generally in the server's eye-line making signaling efficient.
Çoğu zaman garsonların göz hizasında olduğundan el işaretleri daha etkili oluyor.
It's compact, but it's efficient.
Ufak ama yeterlidir.
- Fulton, you are so efficient.
- Fulton, çok beceriklisin.
Miss McKessie, I'm told that you're efficient.
Bayan McKessie, becerikli olduğunuzu duydum.
Plus, we've gotten much more efficient at it.
Ayrıca iyice de becerikli bir hale geldik bunda.
It was real efficient.
Gerçekten etkili oldu.
That was one efficient killer we got working there.
İş başındaki usta bir katildi.
Governments and corporations love Helvetica because on one hand it makes them seem neutral and efficient, but also the smoothness of the letters makes them seem almost human.
Hükümetler ve şirketler Helvetica'yı seviyor çünkü bir yandan tarafsız ve verimli görünmelerini sağlarken, harflerin yumuşaklığı onları adeta insan gibi gösteriyor. Leslie Savan Medya Yazarı
The EPA uses it now there's someone who wants to look clean and official and efficient.
Çevre Koruma Kurumu da Helvetica kullanıyor. Temiz, resmî ve verimli görünmek isteyen birileri var demek ki.
If this man, after 6-1 / 2 or 7 years of torture, says that it's not efficient, it's inhumane, and it breeds contempt for the United States, He can stand up and be a moral voice on this issue.
Bu adam eğer, altı buçuk ya da yedi yıl işkencenin ardından işkencenin etkili olmadığını, insanlık dışı bir şey olduğunu ve Amerika için utanç verici olduğunu söylerse bu konuda sesini yükseltip ahlaki bir ses olabilir.
Hey, it might be gross, but it's efficient.
Hey, iğrenç görünebilir ama etkili.
- It's more efficient.
- Daha etkin.
I'd like to say how very proud I am of the swift and efficient work that my department has done in tracking down and apprehending this dangerous criminal...
Şu an burada hepinize, bölümümün yapmış olduğu, etkin takip ve bu tehlikeli katili yakalamaktaki başarılarından, ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum.
You're gonna be moving down, and you've got the option then to continue your run, or you make the pass, depending on what's gonna be more efficient for you.
Hareketine devam edip sonrasında koşuna devam etme ya da pas atma seçeneklerine sahip olacaksın. Hangisinin daha verimli olacağına göre karar vereceksin.
I was making sure that the maid service here is efficient.
Burada ki hizmetçi servisinin yeterli olup olmadığına bakıyordum.
I developed a more efficient method for killing rats for dissection.
Yüksek lisansımı yaparken içlerini açmadan önce fareleri öldürmek için etkili bir yöntem bulmuştum.
Dwight from sales was one of the most honorable and efficient employees this company has ever had.
Dwight mı? Satıştaki eleman mı? bu şirketin sahip olduğu en onurlu ve..
It would be highly unusual for a first kill to be this efficient.
İlk cinayetin bu derece planlı olması pek mümkün değil.
It's damned efficient.
Çok etkili kesikler.
Well, the killings are clinically efficient.
Cinayetler klinik açıdan başarılı.
The other considers road hazards in advance in order to map out the most efficient route.
Diğeri en verimli rotayı çizmek için yol koşullarını önceden hesaba katıyor.
And I applied critical path analysis, which is a mathematical way of looking at the most efficient manner to complete tasks.
Sonra da kritik yol analizini uyguladım,... görevleri tamamlamadaki en verimli yola bakmaya yarayan bir matematiksel yöntemdir.
Then Everett was most likely headed here, by a more efficient path.
O zaman da Everett büyük ihtimalle buraya yönelmiştir, daha verimli bir yolla.
Although it's not the most efficient way of getting information, it does help people to understand their situation.
Her ne kadar bilgi almanın en etkili yolu olmasa da insanların içinde bulundukları durumu anlamalarını sağlıyor.
Priced to move. " It's precise, efficient.
Kelepirdir. Net, etkili.
Well, the most efficient route is up through Detroit... but Billy Ray...
En elverişli güzergah, Detroit boyunca yukarıya çıkmak... ama Billy Ray için...
Yes, it's very efficient, too, because the lungs feed directly into the bloodstream.
Çok etkili bir yol. Akciğerler doğrudan kan dolaşımıyla beslenir.
Lemon, the purpose of these cuts is to make us more efficient so we make more money.
Lemon, işten çıkartmaktaki amaç verimli çalışıp karımızı artırmak.
It's efficient, it's clean, it's fast.
Verimli, temiz, hızlı.
I do not have I'm just struggling to find out the most efficient way to tell my next story.
Ben tıkanmadı Sadece sonraki hikayemi anlatacak etkili bir yol bulamıyorum.
These guys are bold, efficient.
Bu adamlar korkusuz ve etkililer.
We want to do a delivery very effective and efficient...
Biz çok etkili ve verimli bir dağıtım yapmak isteriz...