Egghead translate Turkish
180 parallel translation
Egghead! Egghead!
Entel.
Egghead!
Entel.
Welcome, egghead Wipe that smile off your face
# Hoş geldin entel, # Yüzündeki sırıtmadan kurtul
What an egghead You're an egghead
# Amma entelsin # Sen bir entelsin
Welcome, egghead You're an egghead
# Hoş geldin entel # Sen bir entelsin
You're an egghead, aren't you?
- Siz bir uzmansınız, değil mi?
That shock-trooper egghead amuses me.
Bu geveze entelektüel beni eğlendiriyor.
- And that egghead gave me more trouble than -
- O entel başıma çok iş açmıştı.
Don't you know how some egghead in Moscow sticks his finger on the map, and we go there and start drilling.
Bilmiyor musun Moskova'daki bazı entellerin haritaya parmaklarını nasıl bastığını, ve bizim de oraya gidip kazdığımızı?
Even your Miss Egghead there.
Senin Bayan Yumurtakafa bile.
Now that I'm running in egghead circles, we're going to bump into each other at parties.
Artık entelektüel sınıfında olduğuma göre partilerde birbirimizle karşılaşacağız.
Listen, egghead, let me bring you up to date on what's...
- Dinle, yumurta kafa! İzin ver de sana yeni gelişmeleri akt...
All they do is tease me about being an egghead.
Benimle yumurta kafa diye dalga geçiyorlar.
But one egghead, long-distance, phone-in father is enough for this baby factory.
Bu bebek fabrikasına telefonla babalık yapan bir tane entel yeter.
Way to go, egghead!
Aferin, yumurta kafa.
I don't know. It's hard figuring you and Egghead as brothers. The hospital might have scrambled the babies.
Bilmiyorum, seni ve yumurta kafayı kardeş olarak düşünmek zor, hastane bebekleri bir yerde karıştırmış gibi görünüyor.
Any word from Egghead?
Yumurta kafadan haber var mı?
Old Egghead would've blown a gasket seeing us here tonight!
Yumurta kafa bizi bu gece burada görseydi çılgına dönerdi değil mi?
I was kind of rough on Egghead.
Yumurta kafaya biraz sert davrandım.
- The egghead wants a carrot juice.
Çok bilmiş, havuç suyu istiyor.
Stupid egghead.
Aptal yumurta kafa.
Find an egghead and pump him for some answers.
Bir entel bul ve birkaç cevabı ağzından almaya bak.
No, tomorrow, egghead!
Yok yarın, zeki insan!
- More wacky, less egghead.
- Daha çok çılgın daha az entelektüel.
- More wacky, less egghead. Thanks, thanks.
- Daha çok kaçık daha az entelektüel.
More wacky, less egghead.
Dur bunu not alayım. Daha kaçık.
Nothing, but... he's too much of an egghead.
Hiç ama fazla entel.
Yes, but I'll never be an egghead.
Fakat asla bir entel olmayacağım.
Face it, I'm just an egghead.
Kabul et, ben sadece zekiyim.
Honey, you'll always be just an egghead with an attitude like that.
Tatlım, sen her zaman akıllı olacaksın ve öyle davranacaksın.
- You said "cold" twice, Mr Egghead.
Soğuk kelimesini daha önce söylemiştin. Yumurta Kafa.
- Egghead! Egghead!
- Yumurta kafa mı?
- You said "egghead" twice too!
Yumurta kafa mı? - Yine 2 kez söyledin.
Better keep the egghead.
Yumurtakafa kalsın.
"Egghead likes his booky-wook"
"Yumurtakafa sever onun pis hippi kafasını"
Hit the streets, egghead!
Kendini sokaklara vur, yumurta kafa!
Hey, egghead!
Hey, yumurta kafa!
Here, Professor Van Doren turns in the evidence of his amazing popularity, thousands of letters a week for the egghead turned national hero.
Profesör Van Doren popülerliğini kanıtlıyor. Gelen 1000'lerce mektup entelektüeli kahraman yaptı.
For an egghead, you're pretty dumb.
Senin gibi aydın biri için oldukça budalasın.
I think I can find an egghead a lot easier to work with than you.
Sanırım sana göre daha kolay çalışabileceğim akıllı birini bulabilirim.
This guy's an Einstein, genius college boy egghead motherfucker.
Herif Einstein gibi, fakülteli çocuk entel orospu çocuğu.
Whoa! Whoa! Slow down, egghead.
Yavaş ol, yumurta kafa.
And you were such an egghead, remember?
Ve sen de çok inektin hatırlıyor musun?
- No. - You were an egghead.
- Hayır. - İnektin.
I thought you'd be more of an egghead.
Yumurta kafalı biri olduğunu sanmıştım.
Huh? Egghead! Brainiac!
Entel beyefendi.
You know, after all these hoity-toity, caviar-sucking egghead types you've been dating, I think a lady cop would be a nice breath of fresh air.
Çıktığın onca kibirli, havyar seven, entelektüel kadınlardan sonra polis memuru senin için hoş bir değişim olacaktır.
Why is it the egghead position that aliens are always benign?
Uzaylıların hep dostane olduğunu nerden çıkarıyorsunuz?
Why listen to some egghead from up north?
Bilgiç bir kuzeyliyi neden dinlesinler?
An egghead, yet
Amma da karışıkmış be!
- An egghead classic.
Bir entel klasiği.