Elif translate Turkish
105 parallel translation
- Her body's straight as the letter alif.
- Vücudu elif harfi gibi düzgün.
- Elif?
- Elif?
Bea, what did you learn today?
Bea? Bugün ne öğrendin? Elif, ba...
I knew Elif when she was a child.
Elif elimizde büyüdü.
Elif, Elif.
Elif, Elif.
Elif,
Elif,
Elif.
Elif.
He says that he shot Elif.
Elif'i vurdum diyo.
As far as I know, Elif is still alive. Really?
Benim bildiğim Elif yaşıyor lan.
Good morning Elif, come in.
Günaydın Elif gel.
Elif, do you think that maybe we shouldn't do this film?
Elif ya, bu filmi çekmesek mi acaba?
I just feel so weak, Elif.
Gücüm yok Elif ya.
Elif, I haven't slept for two days.
Elif, ben iki gündür uyumuyorum.
Elif's been gone for the past three days.
Elif üç gündür yok.
Elif told me some stuff.
Elif anlattı biraz.
Elif insisted.
Elif ısrar etti.
Take Elif for instance...
Elif mesela...
I don't know what goes on between Elif and you, but I have absolutely nothing to do with your relationship.
Elif'le aranızda olanları bilmiyorum ama olanların kesinlikle benimle bir ilgisi yok.
And I didn't even realize that Elif thinks of me like that.
Ayrıca Elif'in beni öyle gördüğünün farkında bile değilim.
Elif's really changed a lot since she's gotten involved in the film stuff.
Açık söylemek gerekirse Elif bu işlere bulaştıktan sonra çok değişti.
Did you talk to Elif about all this stuff?
Peki Elif'le konuştun mu bunları?
Are you telling me to forget about Elif?
Elif'i unut mu diyorsunuz bana?
I would never go that far. Right now wewre not talking about Elif, wewre talking about what you think.
O kadarına karışamam ben hem şimdi Elif'i değil senin düşüncelerini konuşuyoruz.
Elif got this way after she met you.
Elif sizinle tanıştıktan sonra bu hale geldi.
As far as Elif is concerned I mean.
Yani Elif için demek istiyorum...
Don't tell Elif I came here.
Buraya geldiğimi Elif'e söylemeyin...
Elif, dinner's ready.
Elif yemek hazır...
Elif...
Elif...
Elif would you just pick this up?
Elif şunu kaldırsana bir ya?
Elif?
Elif?
Elif!
Elif!
You know I'll call Elif if something happens. O.K.?
Abi, ben Elif ablayı ararım bir şey olursa, tamam?
Your assistant Miss. Elif called me last week. About a trial shot.
Geçen hafta asistanınız Elif hanım aramıştı, deneme çekimi için...
And Elif has quit. Really?
Elif hanım da işi bıraktı.
Mashallah! She's got so big. Elif!
Maşallah ne kadar büyümüş Elif ya!
Elif. Tell Mum to start getting the beds ready.
Kızım, anana söyle yavaş yavaş yatakları hazırlasın.
Come on, Elif wants a washing machine, new carpets, new clothes...
Yani şimdi Elif de bir bulaşık makinesi olsun istemez mi he? Böyle yeni halılar, güzel üst baş.
What?
- Elif ne oluyor ya?
Elif...
Elif.
I left Elif there with her father and au pair...
Kız, babasıyla birlikte bakıcıyla kaldı orada.
Don't worry, Elif.
Merak etme Elif.
Mehmet Bircan, son of Mustafa, and Elif Kocaman, daughter of Ýbrahim are getting married at 8.00 tonight in the municipal gardens.
Kasabamızdan Mustafa Bircan'ın oğlu Mehmet Bircan ile Mücahit Kocaman'ın kızı Melis Kocaman'ın bu gün akşam Belediye bahçesinde saat 8'de düğün merasimleri vardır.
So, in Al-Tusi there is the Arabic Alif, which is A.
Yani, Al-Tusi'ninkinde Arapça "ELiF" harfi var ki bu "A".
Look, this is the letter Aleph.
[İbrahim] Bak bu "Elif."
I heard that her aunts will visit Elif's family this evening.
Akşamleyin teyzesigil Eliflere gideceklermiş.
I heard that they will make Elif marry her cousin, Hüseyin.
Elif'i Hüseyin'e, teyzesinin oğluna vereceklermiş.
Elif's mother told this to my wife.
Bizim hatuna söylemiş Elif'in anası.
- I have to find Elif.
- Elif'i bulmam lazım!
Elif, what are you saying?
Yahu Elif ne demek ne bileyim ben?
Elif!
Elif! E...
You will come when I absolutely loose Elif, ha?
Ben Elif'i tamamen kaybettiğim zaman mı!