Elio translate Turkish
75 parallel translation
Ferocci Elio, Via della Renocchia, 33.
Elio Torocci. Adresim Ronocchia sokağı, no.23.
"The Working Class Goes To Paradise" by Elio Petri, a political film, which denounces the workers'oppressed condition whilst defining a new concept in human relations.
"İşçi Sınıfı Cennete Gider". Yönetmen Elio Petri. Politik film, işçilerin ağır çalışma koşullarını gözler önüne sererken insan ilişkileri kavramına yeni bir tanım getiriyor.
[Tubbs] Elio's playin'a game, mon.
Elio bir oyun oynuyor, kanka.
He attacked Elio.
Elio'ya saldırdı.
Maybe it's Elio.
Belki de Elio'dur.
Eliodoro is ready now.
Elio hazır.
Hal, listen. Val wants to go with Elio Sebastian as art director.
Val, sanat yönetmeni olarak Elio Sebastian'ı istiyor.
Val says that Elio really knows the streets of New York.
Val'e göre, New York sokaklarını çok iyi biliyormuş.
Elio Fiorucci had a shop on the 59th and he loved the middle of Downtown
Elio Fiorucci 59 üzerinde bir dükkan vardı ve o Downtown ortasını ekledi.
Elio, my brother, said the nightmares would stop if he taught me to swim.
Elio, erkek kardeşim, eğer bana yüzmeyi öğretirse kâbuslarımın kesileceğini söyledi.
I can't sit on the bar, Elio.
Ön tarafa oturmamam, Elio.
At the beginning, I thought Elio just wanted a bit of independence from me.
Başlangıçta, Elio'nun sadece biraz kendi başına kalmak istediğini düşünmüştüm.
Tell Mom I'm gonna be back late. But I can't sleep till you get back, Elio.
Ama sen gelene kadar uyuyamam, Elio.
Elio would disappear.
Elio, neredeyse elimden uçup gidecekti.
Come on, Elio, we're not buying that crap.
Hayır, hayır. Olmaz. Hadi Elio, yürü, almıyoruz bu döküntüyü.
It's fucked up, Elio.
Boktan bi'durum, Elio.
Where is Elio?
Elio nerede?
But, Elio, this is destroying me.
Ama, Elio, bu durum beni mahvediyor.
Dad was always telling Elio to be more of a man.
Babam, Elio'ya sürekli, daha fazla erkek gibi davranmasını söylüyordu.
One time, Elio slammed him against the wall.
Bir seferinde Elio, babamı omuzlarından tuttuğu gibi duvara çarpmıştı.
Dad grabbed Elio and hugged him.
Ardından babam, Elio'yu tuttu ve kucakladı.
Elio.
Elio!
Thanks for giving the message to Elio.
Elio'ya notumu ilettiğin için teşekkürler!
Or do you like Elio more?
Yoksa Elio'dan daha mı çok hoşlanıyorsun?
Elio "
Elio "
Thanks for giving my message to Elio.
Elio'ya notumu ilettiğin için teşekkürler!
Or is it that you like Elio more?
Yoksa Elio'dan daha çok mu hoşlanıyorsun?
Elio!
Elio!
Elio said we should get people from school to push it back out...
Elio, balinayı derin sulara doğru itmek için okuldan insanları çağırmamız gerektiğini söylemişti.
What are you getting Elio into?
Elio'yu nasıl bir işe bulaştırıyorsun?
Of course it's about me, Elio!
Elbette öyle, Elio!
Elio worked for hours.
Elio, saatlerce çalıştı, durdu.
Elio, I'm scared of the water.
Elio, sudan korkuyorum.
Hurry up, Elio.
Acele et, Elio.
Elio, have they gone yet?
Elio, gitmediler mi hâlâ?
So we still have, like, 80 miles, Elio?
Aynı zamanda, 80 mil daha yolumuz var anlamına da geliyor, değil mi, Elio?
Wait a sec, Elio.
Bi'saniye dur, Elio.
Isn't that true, Elio?
Doğru değil mi, Elio?
Elio, you know what?
Elio, bak ne diyeceğim?
I'm just Elio, just Elio.
Sadece Elio'yum, her zamanki Elio!
Well, be Elio with someone else, not with me.
Tamam, Elio ol. Ama başkasıyla ol, benimle değil!
Elio, I want to see Mom.
Elio, annemi görmek istiyorum.
Elio, we're sinking.
Elio, batıyoruz.
Fuck, Elio!
Siktir, Elio!
- Elio, help me!
- Elio, yardım et bana!
- And Elio?
- Elio nerede?
- Elio!
- Elio!
No, Elio!
Hayır, Elio!
Knowing that Elio could be out there kept me alive.
Elio'nun orada bir yerde olabileceği düşüncesi beni hayatta tuttu.
Elio would want me to keep moving forward.
Elio, ileriye doğru yoluma devam etmemi isterdi.
- Okay. We are going to have an opening night party, Elio's restaurant, Italian restaurant.
Elio'nun İtalyan restoranında bir açılış gecesi partisi vereceğiz.