English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eloping

Eloping translate Turkish

149 parallel translation
- You ain't eloping, are you?
- Evden mi kaçtınız?
"Two years ago, I did you out of a wedding by eloping to Maryland."
"İki yıl önce de Maryland'e kaçıp düğünü yapmamıştım."
- How many people are lucky enough to have the thrill of eloping twice in one marriage?
- Bir evlilikte iki kere kız kaçırma eylemine giren kaç şanslı kişi vardır ki?
I am eloping with Morris.
Morris'le kaçıyorum.
But, Pops, eloping?
Fakat baba, kaçarak evlenmek diyorsun.
I told you that I didn't want you to talk about that eloping nonsense.
Bu kaçarak evlenme saçmalığından bahsetmemeni söylemiştim.
Sky, we're eloping tonight.
Sky, bu gece kaçacaktık.
- Tell them two years ago I did you out of a wedding by eloping in Maryland.
Dexter, lütfen bana yardım et. Onlara şöyle de... İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
Two years ago I did you out of a wedding in this house by eloping to Maryland.
İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
Young lovers eloping.
Genç aşıklar bozdu.
It's only when you're eloping that you keep it a secret.
Kaçarak evlenmeyeceğiz ya.
She thought of eloping, she wants to elope with me!
Kaçmayı düşünüyor, benimle beraber!
It's so romantic. Eloping to Las Vegas and all that.
Böyle Vegas'a kaçmanız falan çok romantik.
"Man thrown in prison for eloping with his sister-in-law."
"Baldızını kaçıran adam hapse atıldı."
Don't think of eloping with her
ama Sakın kızımı kaçırmayı düşünme...
And hopefully eloping.
Ve evden kaçıyorum inşallah.
I mean, she's eloping with that novelist.
Kadın, o romancıyla kaçıyor.
The story of a girl crazily in love eloping to meet her lover.
sevgilisine kavuşmak için kaçan, çılgın kızın hikayesi!
- so I'm eloping with 2,000 books.
O yüzden iki bin kitapla kaçıyorum. - Neden İspanya?
- No way! They're eloping!
Evlenmek için evden kaçıyorlar!
They're eloping.
Evlenmek için kaçıyorlar.
I'm not talking about eloping.
Evlenmeye gitmiyoruz ki.
Why didn't you tell me you were eloping?
Gizlice evlendiğinizi niye bana söylemediniz?
I'm eloping on me own.
Sadece kendimi kaçırıyorum ben!
Eloping would be beneath our dignity.
Kaçmamız saygınlığımızı etkiler.
That's one problem Mel and I avoided by eloping.
Mel ve ben kaçtığımız için böyle bir sorunumuz olmayacak.
I've heard of men eloping with women.
Ben erkeklerin kadın aşıklarıyla gizlice kaçtığını duydum.
Your ship's avatar is eloping.
Senin geminin Avatar'ı, kaçıyor.
We're not eloping.
Kaçmıyoruz demek.
Eloping was not out of the question.
Kaçarak evlenmeyi de düşünmüyorum.
So she did. But she ended up missing out all this romance stuff that they would've done, like eventually eloping and getting married in Las Vegas.
Fakat bunu yaparak, Las Vegas'a gidip evlenmeleri gibi bir çok olaya da son vermiş oldu.
There was something about eloping to Vegas... that was kind of exciting and wild... and after the ceremony, when we went back to our room... it just seemed a little cheap and depressing... so I thought I would rather be here with my friends.
Vegas'a o şekilde kaçmak... heyecan verici ve eğlenceliydi... ama törenden sonra odamıza geri döndüğümüzde... ucuz ve keyifsiz göründü... ve düşündüm ki burada arkadaşlarımla olmayı tercih ederdim.
There is a great advantage in eloping with a girl.
Kızla kaçmakta büyük avantaj var
Eloping with girls...
Kızlarla kaçmak...
- Eloping together?
- Birlikte kaçmak?
And, you know, I'm talking about just, just eloping.
Ve biliyorsun, sadece kaçamaktan bahsediyorum.
Okay, forget eloping, but there is an idea we should discuss about the band for our wedding.
Tamam, kaçamağı unut ; fakat düğünümüzde çıkacak grubu konuşmalıyız.
I am bursting at the seams to tell everyone we're eloping.
Bebeğim sence bu zamanı mı? Herkese evlenecek olduğumuzu anlatmak istiyorum.
At least if they're eloping, you won't have to go the wedding. Weddings are the worst.
En azından düğüne gitmezsin, hadi düğünler berbattır.
I think they're eloping. No.
Bence onlar evlenecekler.
They're definitely eloping.
- Kesinlikle evleniyorlar.
He and Mary went to L.A. They're eloping.
- Mary ve O, Los Angeles'a gittiler. Evleniyorlar. - Evleniyorlar mı?
" after eloping together on the day they met.
"... daha tanıştıkları gün evlenmişler. "
I am eloping!
Ben kocaya kaçıyorum!
If we don't go to Bhatinda now, then we are eloping anyway.
Şimdi Bhatinda ya gidemezsek, zaten bir şekilde kaçacağız.
Roop has also seen you eloping with her.
Roop hem de, onla seni kaçarken gördü.
We're eloping. You're still gonna get a ticket.
Yine de ceza yiyeceksiniz.
We're not eloping?
15 01 : 14 : 39 : 07 Birlikte kaçmıyor muyuz?
I'm not eloping
Ben kaçmıyorum.
I heard Bud and his hand are eloping.
Bud'ın eliyle evlenmek için dağa kaçtığını duydum.
Eloping?
Kaçıp evleniyor muyuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]