English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Embalmer

Embalmer translate Turkish

49 parallel translation
The usual scar made by the embalmer's knife is not there.
Mumyacının bıçağının açtığı alışıldık yara izi yok ortada.
The grave's dug, and the defunct is as ready as the embalmer can make him,
Mezar kazıldı ve mezarcı cesedi hazırladı,
Looks like an embalmer.
Embalmer ( mumyacı ) gibi görünüyor..
You gentlemen wouldn't trust your own embalmer.
Siz beyefendiler kendi mumyacınıza güvenmezsiniz.
Are you sure that Johnny Diamond wasn't an embalmer?
Johnny Diamond'ın mumyacı olmadığından emin misin?
He's the embalmer at the mortuary across the street.
Caddenin karşısındaki morgda mumyalama yapar.
- Bringing the embalmer tonight?
- Akşam cenazeci kızla mı geleceksin?
- She's not an embalmer.
- O cenazeci değil.
God, I hope it's not the embalmer.
İnşallah o cenazeciyi getirmez.
Street, "the embalmer."
Sokaktaki adı, "Mumyalayıcı."
Who's your embalmer?
Kimmiş senin anılarında yaşattığın kişi?
Many see it as the embalmer's sword.
Bir çok kişi bunu mumyacının kılıcı diye bilir.
Why would you want to be an embalmer?
Niye mumyacı olmak istedin?
The embalmer at the morgue showed me.
Morgdaki mumyalama işi bana çok şey öğretti.
So what are you going to do about it, Ms. Embalmer?
Ee, bu konuda ne yapacaksın Bayan Mumyalayıcı?
You're an embalmer, aren't you?
Mumyalayıcısın, ne de olsa...
So you're an embalmer too?
Demek sen de mumyalayıcısın?
In any case, I wouldn't even call you an embalmer.
Her halükârda, ben zaten sana "mumyalayıcı" demezdim.
And so I became an embalmer.
Bu yüzden de mumyalayıcı oldum.
If Fuji was your father, would you continue to be an embalmer?
Eğer Fuji baban olsaydı, yine mumyalamaya devam eder miydin?
You, embalmer!
Sen, mumyalayıcı!
It turned out to be one of those comas where they think you're dead and they put you on the embalmer's table and you wake up at the last second.
Hayır. Komalardan birine girmiş ardından öldüğünü sanmışlar ve mumyalama masasına yatırmışlar ve son saniyede uyanmış.
My embalmer in the garden of the King is very handy.
benim mumyalayıcı kralın bahçesinde.
If I happen to pass away while we're doing anything, just have the embalmer leave the smile on my face.
Eğer biz bir şey yaparken ölürsem, beni hemen mumyalat ve yüzümdeki gülümsemeyi bırak.
The embalmer did nice work.
Mumyacı iyi iş çıkarmış.
My embalmer in the Kings Garden is very skilled.
Jardin de Roi onuruna layık gördüğünüz ben, becerikli biriyimdir.
I'm sorry, our embalmer is a little on the artistic side.
Üzgünüm, mumya uzmanımız biraz kibirlidir.
It's not like this guy will be lying in the casket and people will be saying, "Oh, my God, the embalmer's nipples were hard."
Adam tabutta yatarken millet, "aman Tanrım mumyalayıcının meme uçları sertmiş" demeyecek.
With exhumations, you always hope for a good embalmer, and I think we've got one.
Mezardan çıkarılan ölülerde, vücudun her zaman iyi bir şekilde kalmasını umarsın, sanırım bu da onlardan biri.
I stand corrected - - great embalmer.
Katılıyorum - - ceset iyi korunmuş.
I can't believe I ever married a fucking embalmer!
Ölüleri ilaçlayan biriyle evlendiğime inanamıyorum.
I'm part of a team investigating a serious public health matter involving your embalmer, Christopher...
Ciddi bir halk sağlığı meselesini soruşturan ekipte çalışıyorum içinde, çalışanınız Christopher...
That's why this woman you like, Joe, so what if she's an embalmer's assistant, so she stinks from formaldehyde?
Mesela hoşlandığın kadını ele alalım Joe. Bir tahnitçinin asistanıysa ve sürekli formaldehit kokuyorsa ne olmuş yani?
Actually, our embalmer steven's On his way over with daddy's remains.
Aslında mumyalayıcımız Steven's babamın naaşını getiriyor.
They hold the fluid the embalmer uses To replace the blood in the dead body.
Cesetteki kanı değiştirmek için kullanılan mumu akışkan tutar.
She's the assistant to the embalmer.
Mumyalayıcı asistanı.
Ah, Jethro. Palmer's embalmer said yeah, huh?
Palmer'ın mumyalamacısı evet demiş.
It's a pity your embalmer friend isn't here to see this.
Mumyalayıcı arkadaşınızın burada olamaması ne kötü.
She just became a union rep for her embalmer's local.
Yerel mumyalayıcı sendikası başkanı oldu.
This is embalmer's wax.
Bu tahnitçi balmumu.
Embalmer Jo
Mumyacı Jo
Embalmer Jo
Mumyacı Jo.
Her dad was an embalmer, surname was Jo, I think
Babası bir mumyacıydı ve sanırım soyadı Jo'ydu.
Find the embalmer who removed the king's organs.
Kral'ın organlarını çıkaran mumyalayıcı bul.
- Did you find Francis'embalmer?
- Francis'in mumyalayıcısını buldun mu?
This is the certificate of immortalization signed by the embalmer.
Bu mumlayayıcı tarafından imzalanan ölümsüzleşme belgesi.
A signed confession from the royal embalmer saying that he fled without removing Francis'organs.
Kraliyet mumyalayıcısından Francis'in organlarını çıkarmadan kaçtığını söyleyen imzalı bir itiraf.
An embalmer does your makeup.
Herkesin gelip ölüne baktığı bir parti, Makyajını da bir mumyacı yapıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]