English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Embassies

Embassies translate Turkish

124 parallel translation
Receiving embassies and dismissing soldiers.
Elçileri kabul ediyor, askerleri terhis ediyoruz.
The Embassies of Hati and Kush.
Hati ve Kush Elçileri.
After all, there are nine embassies in London at present.
Londra'da tam dokuz büyükelçilik var.
We desire above all things to help the people of earth to establish embassies here, and, in the near future, to set up reciprocal visits between earth people and kanamits.
Her şeyden öte, dünya insanlarına yardım etmek ve buraya elçilikler kurmak istiyoruz. Ve yakın bir gelecekte, dünya insanları ve Kanamitler arasında karşılıklı ziyaretler ayarlamak istiyoruz.
They've got embassies in every country now.
Artık her ülkede bir elçilikleri var.
Since he and the Looran boy are both in London, I have arranged... for the other four to be brought here by their embassies.
Madem dedim hem Paul hem bu çocuk, ikisi de Londra'da diğer dördünün de konsolosluklarını arayıp buraya getirilmelerini sağladım.
Three of the embassies you called at yesterday... are flying in special planes... to take their own newly-discovered assets back home.
Dün aradığınız büyükelçiliklerden üçü, kıymetini fark ettikleri yeni keşiflerini özel uçaklarla ülkelerine geri götürdüler.
At least their embassies will know you are trying to protect them.
En azından büyükelçilikleri onları korumaya çalıştığınızı biliyor olacaklar.
Do you still want to take them to your embassies?
Hâlâ onları büyükelçiliklerinize götürmek istiyor musunuz?
Would you go to your embassies?
Büyükelçiliklerinize dönseniz?
Did they say they were going to their embassies?
Büyükelçiliklerine mi gideceklermiş?
There's been murder and chaos in four embassies.
Dört büyükelçilikte cinayet ve kargaşa hâkim.
With him is a volunteer from each of the embassies.
Yanında da her büyükelçilikten gönüllü temsilciler var.
I don't know what happened at the embassies... but at least hear their side.
Bakın, büyükelçiliklerde ne oldu bilmiyorum Bay Harib ama en azından bir de onları dinleyin.
I was the one that sent them to their embassies.
Onları büyükelçiliklere ben göndermiştim.
They... They burnt cars and they... They stoned the embassies of our allies.
Onlar arabaları yaktılar ve müttefiklerimizin elçiliklerini taşladılar.
Believing we should make our views known, we went to the embassies.
Düşüncelerimizin bilinmesi isteğiyle büyükelçiliklere gittik.
This machine lets us intercept every word between Tokyo and all Japanese embassies.
- OP-20-G - Bu makina, Tokyo ile tüm Japon büyükelçilikleri arasındaki her kelimeyi yakalamamızı sağlıyor.
Tokyo to embassies in Washington and Berlin.
Tokyo'dan Washington ve Berlin'deki Büyükelçilik'lere.
We've got a watch on the embassies, but if Cross doesn't move, he'll be invisible.
Elçiliği gözetlemeliyiz ama Cross hareket etmezse, görünmez olacaktır.
They say her lovers are English, don't mix with the embassies, and that the Ambassador knows.
Aşığının İngiliz olduğunu, elçiliklere karışmadığını ve Büyükelçinin bildiğini söylüyorlar.
Sir Humphrey likes going to Foreign Embassies, with his white tie, tails, medals.
Efendim Humphrey yabancı sefaretlere beyaz kravat ve frakla gitmeyi sever.
To be very frank, I know that in these countries... the American embassies have agents that are involved with the local police... and the military training programs.
Açıkçası biliyorum ki bu ülkelerde Amerikan elçiliğinin ajanlarının yerel polis ve askeri eğitim programı ile ilişkisi var.
But, Ambassador, my friends have talked to refugees... in the Swedish, Mexican and French embassies.
Büyükelçi ve arkadaşlarım, İsveç, Meksika ve Fransız elçiliklerindeki mültecilerle konuştu.
The French and Russian embassies would pay an immense sum to learn its contents.
Fransız ve Rus elçilikleri içeriğini öğrenmek için büyük miktarda para ödemeye hazır.
I see you doing your gold walls and your Turkish pillows... and all that garbage in hotels and embassies and stuff.
Sen banliyölerdeki küçük evlerin dışında malikaneleri ve otelleri de dekore edebilecek yeteneğe sahipsin. Oralarda Türk işi yastıklar ve altın yaldızlı duvar kağıdı kullanıp onlara can verebilecek birisin.
These examinations are qualifiers for positions in the intelligence sections of our embassies overseas.
Bu sınavların sonuçlarına göre istenilen pozisyonlar için kalifiye olanlar... Deniz aşırı ülkelerdeki elçiliklerin gizli bölümlerine yerleştirilecektir.
It started when students, workers and peasants linked to the guerrillas occupied foreign embassies and took over the National Cathedral.
Olaylar gerillalara bağlı öğrenci, işçi ve köylülerin, yabancı elçilikleri işgal etmesi ve başkentteki Ulusal Katedral'i ele geçirmesiyle patlak verdi.
We've increased security at our foreign embassies we're cooperating with Interpol and the French authorities in a worldwide search for Carlos.
Yabancı konsoloslukların güvenliğini arttırdık. İnterpol ve Fransız yetkililerle işbirliği içinde Carlos'u arıyoruz.
Come on. We've been working for months... through the embassies to get the original card.
Biz aylardır, kartın aslını getirmek için elçilikler aracılığıyla çalışıyoruz.
I spent my time writing to embassies... and government ministers... even the prime minister.
Sıkça büyükelçiliklere bakanlıklara hatta başbakana dilekçeler yazdım.
Like the young marines who guard our embassies?
Elçiliklerimizi koruyan genç denizciler gibi mi?
Remember, we sent a lot of them abroad to embassies, consulates as correspondents...
Unutma, birçok kişiyi gönderdik yurtdışına elçilik, danışmanlar gazeteciler olarak. Ayrıca o zaten birçok şey biliyordu.
" The day that telegram was drafted I unfortunately or fortunately had the night duty at the code room and, and was rather perturbed about it because I happened to have a very heavy date that night : there was a dance at one of the other embassies and I wanted to get out as early as possible.
Telegrafın çekildiği gün ne yazık ki ya da ne şans ki kodlama odasında gece nöbetindeydim ve oldukça canım sıkılmıştı çünkü yoğun bir gün olmuştu ve o gece başka bir elçilikte dans vardı ve çabucak oradan çıkmak istiyordum.
June 1946, a dispatch to Soviet embassies in France, Bulgaria, Yugoslavia...
Haziran 1946'da, Sovyetler Birliği'nin ; Fransa, Bulgaristan ve Yugoslavya'daki büyükelçiliklerine, bir haber ulaştı.
Because of your man's hot headed miscalculation, we are in danger of losing embassies in Saudi, Jordan and Egypt.
Başına güneş geçmiş adamların yanlış hesapları yüzünden Suudi, Ürdün ve Mısır elçiliklerimiz kapanmak üzere.
Embassies are in other countries.
Elçilikler diğer ülkelerde bulunur.
- We were at the embassies, hotels.
Elçiliklerde, otellerde kaldık.
But those of you who do graduate will be sent to work out of Langley or embassies around the world as official cover operatives.
Fakat mezun olanlarınız Langley'in dışına çalışmaya gönderilecek... veya dünya çapında gizli çalışan resmi elçiler olacaksınız.
And before you say anything, I've spoken to all the relevant relief organizations and embassies, and with 40,000 pounds... 40,000 pounds?
Tüm yardım örgütleri ve elçiliklerle görüştüm. - 40.000 sterlinle... - 40.000 sterlin mi?
Comrade Erich Honecker, in a great matter of humanitarian politeness, consented to the entering of the country by people from the FRG who've been requesting exile at the GDR embassies in Prague and Budapest.
Yoldaş Erich Honecker, büyük bir insanlık örneği göstererek Prag ve Budapeşte'deki elçiliklerin isteklerini yerine getirmek için çalıştı.
Marshal, your nomination was applauded by most of our embassies on hearing the news.
- Mareşal hakimiyetinizin bildirilmesiyle birlikte bu durum elçiliklerimizde sevinç uyandırdı.
Or perhaps you enjoy hiding bombs in embassies.
Yada elçiliklere bomba saklamaktan hoşlanıyorsun.
Not yet, but I've only heard back from about half of the embassies.
Henüz değil ama daha elçiliklerin yarısından haber geldi.
Checking embassies for hidden guests.
Gizli misafirler için elçilikleri tarıyoruz.
Two huge suicide bombs were detonated outside American embassies in Kenya and Tanzania killing more than 200 people.
Kenya ve Tanzanya'daki Amerikan elçiliklerinin dışarısında patlatılan iki büyük intihar bombası, 200 kişiden fazla insanın ölümüne neden oldu.
I didn't realize the Secret Service guards foreign embassies. - Not usually, no, sir.
Yabancı elçilikleri korumanın Gizli Servis'in görevi olduğunu bilmiyordum.
Why would the Bush administration allow a Taliban leader to visit the United States, knowing that the Taliban were harboring the man who bombed the U.S.S. Cole and our African embassies?
Bush yönetimi Harp gemimizi ve Afrika'daki elçiliklerimizi bombalayan adamı sakladıklarını bile bile nasıl bir Taliban liderinin ziyaretine izin verir?
- Embassies.
- Elçilikler.
- Embassies and diplomats?
- Elçilikler ve diplomatlar ha?
Go back to breaking into foreign embassies or stitching up Greenpeace!
Yabancı elçiliklere sızma ya da Greenpeace elemanlarını gözaltına alma işine geri dönersin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]