English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Emerging

Emerging translate Turkish

430 parallel translation
Amongst all the stories of eyewitnesses, confusing reports of sea level changes were also emerging.
Görgü tanıklarının hikâyelerinin arasında deniz seviyesindeki değişiklikle ilgili kafa karıştırıcı raporlarda geliyordu.
What were you saying just now about something emerging very clearly?
Tek ve net bir sonuç çıktı diyordun.
- About something emerging? - Mmm.
Sonuç mu çıkıyor dedim?
That's what was emerging so clearly.
Evet. İşte çıkan net sonuç buydu.
Communicants were emerging
Kilise ahalisi ortaya çıkmaya başlamıştı.
Patriotism is out of favor with the intellectuals now, but I believe that Britain is emerging into an age when she will be greater than ever...
Vatanseverlik artık entelektüel çevrelerce pek tutulmuyor ama ben inanıyorum ki, İngiltere her zamankinden daha güçlü bir devre ayak basıyor...
You are already emerging.
Kızlar, bu utanç verici. Çıkın dışarı.
- Dead Nazis keep re-emerging!
- Ölü Naziler hortlamaya devam eder!
But deep inside, I know, each man who waited here for death saw emerging from that blackness, our saviour's face.
Ama ta içimde biliyorum ki burada ölümü bekleyen her insanın o karanlıktan çıktığını gördüm. Kurtarıcımızın yüzü.
I've never seen anything emerging from these filthy walls.
Bu pis duvarlardan ortaya çıkan hiçbir şey görmedim.
Senator Carlyle, kindly agreed that the line... Atchison-Santa Fe passed by our small And emerging city.
Senatör Carlyle Atchison-Santa Fe hattının gelişen küçük kasabamızdan geçmesine karar verdi.
There seems to be a definite pattern emerging and of course this pattern, once isolated, can be coped with.
Ortada belirgin bir davranış kalıbı var ve bu kalıp soyutlanırsa, üstesinden de gelinebilir.
Kill anyone emerging from the tunnel!
Tünele gireni derhal öldürün!
"With atomic energy new Poland is emerging".
"Yeni Polonya atomik enerjiyle gelişiyor"
If the emerging nations of the Third World are to abolish imperialism colonialism, racism...
Eğer üçüncü dünya ülkeleri ayağa kalkarlarsa, emperyalizm sömürgecilik, ırkçılık -
And I don't give a tuppenny damn about emerging nation.
Ve bir ulusu ayağa kaldırmak zerre kadar umurumda değil.
It's very exciting for me to watch a new talent emerging.
Yeni bir yeteneğin doğmasını izliyor olmam benim için çok heyecan verici.
Scanners indicate three Cylon fighters emerging from the asteroid dust cloud.
Tarayıcılar Cylon savaşçılarını gösteriyor. Asteroit bulutundan buraya doğru geliyorlar.
The pattern is emerging.
Kalıp ortaya çıkıyor.
And suppose one day we find a strong signal slowly emerging.
Diyelim ki bir gün,... yavaşça beliren güçlü bir sinyal keşfettik.
Or maybe they are here, but in hiding because of an ethic of non-interference with emerging civilizations.
Ya da belki buradalardır ancak,... uygarlıkların karşısına çıkmak konusunda etik bir karışmamazlık prensibi sebebiyle saklanıyorlardır.
It would carve a hole for itself completely through the Earth emerging out the other side perhaps in China.
Kendi için bir oyuk açıp yerkürenin öbür tarafından, muhtemelen Çin'den dışarı çıkardı.
The potential for a global intelligence is emerging.
Küresel bir bilinç potansiyeli artıyor.
Now, for the third world or the emerging nations you could tailor-make the campaign to look something like this.
Üçüncü dünya ve gelişmekte olan ülkeler için kampanyayı değiştirip böyle bir şey yapabiliriz.
Like a man emerging from a dream, Zelig notices her.
Rüyadan uyanan bir insan gibi, Zelig onu tanır.
My second personality is emerging.
Doğruymuş. İkinci kişiliğim ortaya çıktı.
Running in the early mist with the members of the Shield Society, I felt something emerging as slowly as my sweat. :
Kalkan Derneği'nin üyeleriyle puslu bir sabah koşarken terim kadar yavaş bir şeyin çıktığını hissettim.
The, er... secret, Your Majesty, is emerging again
" Sı... sırrımız, Majesteleri, yeniden göründü
But if I could have five minutes to explain the opportunities emerging in the international debt market.
Ama uluslararası borç pazarında meydana çıkan fırsatları açıklamam... için beş dakika verirseniz.
But if I could just explain the opportunities emerging in the international debt market... I'm sure that...
Ama sadece uluslararası borç pazarında... - meydana çıkan fırsatları açıklayabilirsem... - ( hat kesilir )
Some of us have seen strange patterns emerging.
Aramızdan bazıları... garip şeyler olmaya başladığını gördü.
Every five years, the best fighters in its ranks would face each other in full-contact with one winner emerging as the superior warrior the champion.
Her beş yılda bir, kademelerindeki en iyi dövüşçüler... serbest dövüş için karşı karşıya gelirlerdi. Kazanan kişi üstün savaşçı... şampiyon ilan edilirdi.
They said they saw a pattern emerging, so they kicked me out.
Aynı şeyler olmaya başlıyormuş, o yüzden kovuldum.
As I said again and again yesterday, it was emerging through the fly screen.
Dün tekrar tekrar söylediğim gibi sinekliğin arasında gözüktü.
I got Emerging Markets seminar at 5.30.
5.30'da pazarlama seminerim var.
And then they came, the Germans, emerging out of the freezing night mist, calling to us, and we clambered up over the top and went to meet them.
Sonra da Almanlar geldiler, gecenin dondurucu sisinden çıkıp, bize seslendiler, biz de tepeye tırmanıp onlarla görüşmeye gittik.
We're emerging from the route.
Rotamıza dönüyoruz.
( LAUGHING ) " Emerging victoriously with Anna Rodriguez,
" North Shore konfeksiyon fabrikasının terzisi...
They see a new Saxon leader... emerging to threaten my throne.
Tahtımı tehdit eden yeni bir Saxon liderin doğduğunu görüyorlar.
"Juan joins up with an emerging European terrorist organization... and soon returns to the U.S. with a supply of homemade nuclear weapons."
"Juan yeni ortaya çıkan Avrupalı terörist örgüte katılıyor..." " ve çok geçmeden Birleşik Devletlere, el yapımı nükleer silah stokuyla dönüyor.
They're emerging from the beaming shield.
- Işınlama kalkanından kurtulmak üzereler.
If I could have five minutes of your time to explain the extraordinary opportunities emerging in the international debt market...
Ama uluslararası borç pazarında meydana çıkan fırsatları açıklamam... için beş dakika verirseniz.
If I could have five minutes of your time to explain the extraordinary opportunities emerging in the international debt market...
Ama sadece uluslararası borç pazarında... - meydana çıkan fırsatları açıklayabilirsem... - ( hat kesilir )
The baby is emerging head first.
İlk olarak, bebeğin başı göründü.
A pattern is emerging from the signals.
Sinyallerden, bir patern oluşuyor.
Sir, an unidentified ship is emerging from the limb of the moon.
Efendim, ayın kenarından kimliği belirsiz bir gemi yaklaşıyor.
And I tell her to go away, and not to chase me. But every time, her face comes before me like the Moon emerging from the clouds.
beni kovsa bile ona gidip söyleyecegim her zaman, yüzü benden önce gelir bulutlarin arasindan çikan ay gibi
Captain, something is emerging.
Kaptan, bir şey beliriyor.
Something is emerging.
Kaptan, bir şey beliriyor.
We'll see these heroes emerging momentarily.
Kahramanların çıkışını her an göreceğiz.
Multitudes of life forms are emerging.
Pek çok yaşam formu ortaya çıkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]