English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Emitter

Emitter translate Turkish

244 parallel translation
- We'd burn out the emitter.
- Işın yayıcıyı yakmadan, zor.
I must replace the emitter module and reconnect the power supply.
Yayıcı modülü değiştirip, güç kaynağını yeniden bağlamalıyım.
Let's test the emitter.
Yayıcıyı test edelim.
The emitter ray must block the entire passage, or it's useless.
Yayımlayıcı diziyi tüm geçidi bloke etmek için konumlandırmalısınız ; yoksa işe yaramaz.
Project emitter beam, heading 042, mark 021.
Yayıcı ışını yansıt, rota yolu 042, nokta 021.
Activate the emitter.
Yayıcıyı çalıştır.
Sensors indicate damage to the Dorian subspace emitter.
Sensörler Dorian'ın alt uzay yayınlayıcısının hasar gördüğünü gösteriyor.
I was called in to reroute an emitter array on Zayra IV.
Bir dizi emitörü yönlendirmek üzere Zayra lV de ki Yıldız üssündeydim.
I had a choice. Do I let the emitter blow itself to hell?
Bir seçim yaptım. emitöre kendini cehenneme uçurmasına izin verecektim?
Emitter pads, targeting scanners, they're all working fine.
emitör yatakları, tarayıcı hedefleri, tümü normal standartlarda çalışıyor.
The phase inducers are connected to the emitter array.
Faz uyaranları yayınlayıcı dizisine bağlı.
We've modified a sensor relay emitter to transmit a subspace beacon.
Bir emitörü yer belirleyici olarak geliştirdik.
Graviton emitter's at full power, sir. Standing by.
Graviton fırlatıcıları tam güçte efendim.
We needed a more efficient emitter.
Daha etkili bir emitöre ihtiyacımız vardı.
Emitter circuits 170 percent over standard.
Emitör devreleri standardın % 170 üzerinde yayınım yapıyor.
We have lost an emitter circuit.
Bir emitör devresini kaybettik.
I will modify an anyon emitter to eliminate the fields.
Alanları yok etmek için bir anyon yayımcısını ayarlayacağım.
Subspace emitter aligned.
Alt uzay emitörü düzenlendi.
Reset subspace emitter.
Alt uzay emitörünü baştan başlat.
I could modulate the engine's power emissions and install buffers around the emitter coil.
Motorun güç emisyonlarını değiştirebilir ve yayıcı bobinlerin etrafına tampon yerleştirebilirim.
Commander, the transporter sensor log shows a concentration of antigraviton particles in the emitter coil.
Komutan, ışınlayıcı göstergesi yayımlayıcı bobinlerde anti kütle çekim madde parçacıkları konsantrasyonu olduğunu gösteriyor.
If I modify a deflector emitter to transmit old-style delta waves, the Ferengi should be able to pick it up.
Eğer saptırıcı salgıçlardan birini eski usul delta dalgası yayınlamaya ayarlayabilirsem, Ferengiler algılayabilir.
And the fuel emitter?
Ya salgıç?
Access to the circuitry is prevented unless the shield emitter is active.
Kalkan salgıcı çalışmıyorsa devrelere erişim mümkün değil.
It's modifying the diode emitter to project something.
Bir şeyi yansıtmak için diyot yayılımını modifiye ediyor.
Fire on their beam emitter.
Işın yayıcılarına ateş et.
I'm working on a subspace transceiver, but I can't get the emitter to work.
Bilim projem için bir altuzay verici üzerinde çalışıyorum, ama yayıcıyı çalıştıramıyorum.
Not if we bypass the plasma emitter.
Plazma yayıcısını baypas edersek yüklemez.
The emitter coupling is over there.
Yayıcı bağlantısı orada.
And right now, the most important job is bypassing the plasma emitter.
Şu anda yapılacak en önemli iş plazma yayıcısını baypas etmek.
The main emitter coupling has been depolarized.
Ana yayıcı bağlantısının kutuplaşması önlenmiş.
With a few modifications we could use it as a phaser emitter.
Bir kaç ayarlamayla fazer yayıcı olarak kullanabiliriz.
Transferring to the emitter array.
Gönderici sıraya ışınlanıyor.
The emitter array has been initialized, Captain.
Gönderici sırası başlatıldı, Kaptan.
It's neutralizing the tractor emitter.
Çekiciyi etkisiz hale geliyor.
Lock the towing emitter onto his vessel and bring him into the main hangar.
Çekici ışını üzerine kilitle eve onu ana hangara çekin.
With the right field modulation, it might work but we'll need more power to the emitter array.
Sağ alan modülasyonu ile çalışması mümkün. fakat düzenlemeyi göndermek daha fazla enerji ihtiyacı demek.
The emitter relays are locked.
Gönderme röleleri kilitlendi.
I just want you to know that I have personally gone over every emitter relay again and refitted four of them myself.
Bilmenizi isterim ki, kişisel olarak gidip bütün gönderme rölelerini dördü için yeniden düzenleyeceğim.
But if he tries to move into an area where there's no emitter field, he'll dematerialize.
Ama, eğer sanal yayımlayıcıların olmadığı bir bölgeye gitmeye çalışacak olursa, kendisi yok olacak.
- We can't. But if I can reconfigure my emitter array, I might be able to create a pair of holographic lungs.
Yapamıyoruz, ama yayma sırasını tekrar düzenlersem, onun için bir çift holografik akciğer yaratabilirim.
Initiating the holographic emitter array.
Holografik sistem başlatılıyor.
- Nevertheless, a signal was sent to the Kazon from your station in Engineering during our dorsal emitter test last week.
Kazon'a gönderilen o sinyal geçen hafta, yapılan test esnasında, sizin görev yaptığınız istasyondan gönderilmiş?
It looks as if they're building the beacon right on top of the particle emitter.
Öyle gözüküyor ki vericiyi sağ üst parçaçık emitörünün üstüne inşa ediyorlar.
I'll still have to charge the emitter arrays.
Ben hala yayıcı dizilerini şarj etmeye çalışıyorum.
We used a phase-conjugate graviton emitter in the tractor beam.
Biz çekici ışında birleşik faz kullanıyoruz.
Try remodulating the field emitter.
Alan yayımlayıcılarını yeniden ayarlamayı dene.
The one possible vulnerability I remember is in the thoron shock emitter.
Toron şok emicilerinde, bir zayıflık olduğunu daha hatırlıyorum.
Once we go after it with an all-out assault, the emitter should fire.
Arkasından gidecek olursak bütün saldırı silahları, ateş edecektir.
The missile's thoron shock emitter has fired.
Füzenin toron şok emicileri ateşlendi.
Why doesn't he pull the plug on the holographic emitter?
Neelix... Neden bu holografik yayımlayıcıyı kapatıp organlarımı içinden çekerek bütün bu olanları bitirmiyor, ve böylece seni tamamen kendine alabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]