English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Empathetic

Empathetic translate Turkish

102 parallel translation
I'm being empathetic, Fleischman.
Empati kuruyorum Fleaschman.
It made me more compassionate, more empathetic, more nurturing.
Beni daha merhametli, daha anlayışlı ve daha şefkatli yaptı.
- She's medically empathetic.
- Sağlık konularında empatik.
That empathetic woman did ask about her due date.
Şu empatik kadın ona zamanını sordu.
Well, that's just the kind of girl I am, thoughtful, empathetic.
Ben böyle bir kızım işte. Düşünceli ve acınacak halde.
I'm very empathetic.
Empati kurmakta başarılıyım.
Well, Gloria's very empathetic because she had a similar weight problem.
Çünkü onun da kilo sorunu varmış. Ama onun yardım edecek kimsesi yokmuş.
We're stronger when it comes to compassion and empathetic skills.
Aslında merhamet konusunda ve empatik beceride daha güçlüyüz.
They've obviously made you a more empathetic and compassionate person.
Ve seni daha merhametli biri yapmış.
I could be empathetic.
İnsanlarla pek iyi konuşamam.
Empathetic suffering is harder for you to sustain than physical torture.
Fiziksel işkenceye dayanabiliyorsun ama başkasının acı çekmesine yüreğin el vermiyor.
- Be empathetic.
- Onun gibi düşün.
I'm completely empathetic. But sometimes I do get tired of hearing about it.
Onunla empati kuruyorum ama bazen bunu dinlemekten sıkılıyorum.
Empathetic, sensitive.
Empatili, duyarlı.
What, he was empathetic?
Ne adam empatimi yapıyor?
Empathetic consideration would also prove futile.
Tüm seçeneklerini tükettiler.
You're a very empathetic person.
Sen çok sezgileri kuvvetli birisin.
Sheldon, you were always the smartest surgeon on my staff, but also empathetic beyond the call of duty.
Sen en zeki cerrahtın ama gereğinden çok fazla empati gösteriyordun. Zayıf tarafın buydu.
Well, you just seem really empathetic to her plight, you know?
Kızın bu durumu için çok endişelenmiş görünüyorsun.
So gentle and empathetic!
Çok centilmen ve empatik!
My feeling is that the phenomena that we see, which you've described as empathetic, are phenomena which need explaining.
Benim bakış açım şöyle, bizim gördüğümüz ve sizin empatik olarak tarif ettiğiniz olay, açıklamaya ihtiyaç duyan bir olaydır.
I tried to be empathetic.
Empati kurmaya çalıştım ;
He's quite empathetic.
Karşısındakini anlayabiliyor.
And empathetic is good.
Ve empati kurmak iyi bir şeydir.
You are about to see 46 of the most daring the most empathetic beings in this out fair city.
Beğendikleri filmlerden replikler sergileyecek olan, bu şehrin en cesur ve empatik 46
I guess he didn't feel you'd be very empathetic, what with your new lifestyle.
Galiba senin yeni yaşam tarzından dolayı anlayabileceğini sanmadı.
I'm not an empathetic person.
Ben empatik bir insan değilim.
Booth is a very empathetic man.
Booth empati kurabilen biri.
I know sometimes you don't think I'm empathetic. And it can be difficult for me sometimes.
Bazen empati kuramadığımı düşünüyorsun ve bazen bu, benim için zor olabiliyor.
I'll be--I'll be empathetic.
Empatik olacağım.
I'll be the empathetic detective.
Empatik bir dedektif olacağım.
He's empathetic beyond his years,
Yaşına göre çok anlayışlı biri.
Empathetic? Yes, if someone is harmed or in distress, does he feel for them?
- Evet, mesela birisi yaralansa ya da başına bir iş gelse, onlara yardımcı olur mu?
"wise and deeply empathetic"...
" "Bilgece ve derin bir empati ile yazılmış"...
Dad you are just the most caring empathetic generous guy.
Baba, sen tanıdığım en müşfik, en anlayışlı insansın.
Pardon me for highlighting their crippling... and dangerous empathetic response with "sarcasm."
Yaptıkları şeye karşılık tehlikeli bir alaycılıkla karşılık verdiğim için kusura bakma.
Now, in order for Sue's plan to work, 200 8th graders needed to be empathetic and understanding.
Sue'nin planının işe yaraması için 2008 mezunlarının sempati ve anlayışlı olmalı gerekiyordu.
Smart, empathetic.
Zeki, sevecen.
- She's got, like, empathetic nausea... - Exactly. -...
Senin gelişinden önce kedimle birlikte empati istifrası yaptık.
He's litigious, but he's also empathetic.
Kavgacı birisidir ama aynı zamanda empati kurabilen birisidir.
It makes me too empathetic ;
Beni fazla empatik yapmış ;
I know you're not the smartest, quickest, most empathetic person, but it's no secret that for much of our relationship, you've been an iron ball attached to my ankle.
Çok akıllı, sivri zekalı ya da hâlden anlayan biri olmadığını biliyorum. Ama ilişkimiz boyunca gülle gibi seni ayağımda taşıdım.
Last call for an empathetic ear.
Can kulağıyla dinlemek için son çağrı.
It makes you more empathetic with women.
Sizi daha empatik yapar, kadınlarla.
If you are a woman, you don't need to have children to be empathetic.
Kadınsanız eğer, empatik çocuklara ihtiyacınız yoktur.
First off, be a decent, empathetic person.
Öncelikle, düzgün empatik bir insan ol.
Your patients love you because you're empathetic.
Hastaların seni empatik olduğun için seviyor.
- Right, they're all so empathetic.
- Tabii, hepsi çok sezgilidir.
and very, very empathetic.
bir hataya karşı dürüst, ve çok, çok sezici.
Is your son an empathetic person?
Oğlunuz yardımsever birisi midir?
As I'm naturally empathetic, the mere discussion of food...
Doğal empati yeteneğine sahip olarak...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]