Employees translate Turkish
4,045 parallel translation
Norris could've confided in one of his employees that Omni was an investor in own company.
Norris, çalışanlarından birine güvenip Omni'nin yatırımından bahsetmiş olabilir.
Security logs confirm reports that Ms. Locke and the President were the only employees working in the west wing on nights when the first lady was out of town.
Batı kanadındaki güvenlik kayıtları Ms. Locke ve Başkanın bu durumunun First Lady'nin şehir dışında olduğu.. ... zamanlarla eşleştiğini doğruluyor.
- What, you and Mr. Epstein are the only employees here?
- Burada tek çalışanların Bay Epstein ve sen olduğunu mu sanıyordun?
- Watch over the employees.
- Elemanları denetler.
I want a complete list of the club's employees from the police file on the Sanderson raid.
Polis dosyasından kulüp çalışanlarının tam listesini istiyorum.
Give me your parking pass right now, it's for employees only.
- Kartını derhal ver bana. Orası sadece çalışanlar için.
There's no evidence Frost had contact with any of the hotel's employees.
Frost'un hiçbir otel çalışanıyla irtibata girdiğine dair bir kanıt yok.
Employees locked him in the kitchen, and he's still in there.
Çalışanlar onu mutfağa kilitlemiş. Şu anda hâlâ orada.
The fact is most employees burn out.
Çoğunun duyguları tamamen yok olmuş.
And I also have a list of all employees.
Burada da çalışanların listesi var. İsteyebileceğinizi düşündüm.
We are seven employees.
Yedi kişiyiz.
Get me a list of all employees, but focus on the last employees.
Dükkânlarda çalışan tüm çalışanların listesini almanı istiyorum.
18 employees.
18 çalışanı var.
We need a list of all your employees.
O zaman çalışanlarınızın listesine ihtiyacımız olacak.
Tape your interviews with the employees.
Tüm çalışanların sorgularını kaydedip bize gönderin.
Approx. 6,000 employees.
Yaklaşık 6000 çalışanı var.
We need the list of employees for Medisonus ten years ago.
John, Medisonus'ta 10 yıl önce çalışanların listesini istiyorum. Tamam.
List of employees for Medisonus ten years ago.
- 10 yıl önce çalışanların listesi. - Tamam.
Not if the government employees in question were acting in a discretionary capacity.
Eğer söz konusu hükümet çalışanları keyfi durumda davranmıyorlarsa hayır.
Let's play it your way. Your little stunt notwithstanding, as soon as this shift is over, inspectors will be here to make sure that all of your employees exit timely.
Çabalarına rağmen bu vardiya bittiğinde müfettişler gelecek ve çalışanlarının düzgün bir şekilde burayı terk ettiğinden emin olacak.
We need a list of your employees, and we need to know what Stephanie Robinson and Ned Klosterman ordered.
Çalışanlarınızın listesini istiyoruz. Stephanie Robinson ile Ned Klosterman'ın ne sipariş ettiğini de bilmemiz gerek.
They just told me that it's employees only.
Sadece çalışanlar için olduğunu söylediler biraz önce.
What about your other employees?
Peki ya diğer çalışanlarınız?
Yes, I did. So, how much do you think you are worth? To price it generously, assuming that I get the same amount as the other customer service employees, after subtracting the safety hideout usage fee... it must be in the negative, right?
söyledim. sence senin değerin nedir? güvenlik parasını da çıkardığımız zaman... değil mi?
Including the Museum, Ghibli has nearly 400 employees, with over 100 people working on The Wind Rises alone.
Müzede dahil olmak üzere Ghibli'nin sırf 100den fazla "Rüzgar Yükseliyor" için çalışan yaklaşık olarak 400 işçisi var.
New employees from Nippon TVare visiting.
Nippon TV'nin yeni çalışanları ziyarete geliyor.
It's just a little something that I drew up for all the employees of the new town.
Yeni şehrin tüm çalışanları için düzenlediğim ufak bir şey.
Uh, verified the background checks on the CityLine employees- - nothing noteworthy.
CityLine çalışanlarının özgeçmiş kontrolleri doğrulandı. Dikkate değer bir şey yok.
I cross-referenced the purchase logs for the Merion Attaché with all of the employees from CityLine, and I got a match.
Merion Attaché için alım kayıtlarını CityLine'daki tüm çalışanlar ile eşleştirdim ve bir eşleşme buldum.
Carey, we made a commitment to our employees.
Carey, çalışanlarımıza söz verdik.
Attention all FBI employees, will the one negro in the building please get to the sixth floor.
Tüm FBI personelinin dikkatine binadaki tek zenci lütfen altıncı kata çıkın.
I've been collecting names of Grayson Global employees.
Grayson Global şirketinde çalışanların isimlerini öğrendim.
JJ, have Garcia get the names of all the employees and volunteers in the Provo and Salt Lake City library system and cross-check those with descendents of William Stoughton.
JJ, Garcia'ya, Provo ve Salt Lake Şehri kütüphane sisteminde tüm personel ve gönüllülerin isimlerini bulup William Stoughton'ın soyuyla karşılaştırmasını söyle.
No library employees are direct descendents of William Stoughton. However, there's a volunteer with a fascinating family history there.
Ancak, büyüleyici bir aile geçmişi olan bir personel var.
Our employees are as diverse as the work that we do here.
Müşterilerimiz, burada yaptığımız iş gibi çeşit çeşittir.
But if he sends bugs to tech employees looking for corporate secrets, why make the jump to SECNAV and a crime that carries out a life sentence?
Ama, şirket sırlarını araştırmak için teknik elemanlara dinleme cihazı gönderiyorsa, neden Donanma Bakanına da yerleştirip basit bir suçu ömür boyu hapse çevirdi?
Bugs have been sent to employees of every company except one.
Dinleme cihazları biri hariç her şirkete gönderilmiş.
Kalinda, did you write anything else in your notes besides the employees'answers?
Kalinda, çalışanların cevaplarının yanına başka şeyler de yazdın mı?
I wanted to look into one of the lab employees I suspected was an alcoholic.
Alkolik olduğundan şüphelendiğim bir laboratuar çalışanını incelemek istedim.
I've been collecting names of Grayson Global employees.
Grayson Global çalışanlarının isimlerini topluyorum.
One of the part-time employees stole chemicals from a company warehouse.
Yarım zamanlı işçilerden biri şirket deposundan kimyasalları çalmış.
For the employees, saying those things is an act of valor, and it show their daringness.
İşçilerin böyle şeyler söylemesi cesaret ister. Bu onların yiğitliğini gösterir.
I know I shouldn't leave you with my stupid fucking employees every day, but I got no choice.
Farkındayım ; seni her gün, aptal çalışanımla bırakmamalıydım ama başka çarem yoktu.
And one of them, you know, keeps your employees fed and housed and the other one you have to pay for yourself.
Birisi çalışanlarının tok kalmasını sağlıyor. Diğerinde ise kendin ödemen gerekiyor.
You don't want your, uh... Your employees to know That you've repeatedly abducted, raped and murdered young women?
Çalışanlarının, genç kadınları bir çok kez kaçırıp, tecavüz edip onları öldürdüğünü bilmelerini istemiyor musun?
Your Honor, quite simply, employees are compensated.
Sayın Yargıç, çok basitçe, çalışanlar tazmin ediliyorlar.
Employees are also supervised, Your Honor.
Çalışanlar denetleniyor da, Sayın Yargıç.
Therefore, Scabbit posters cannot be classified as employees.
Bu nedenle, Scabbit, kullanıcıları çalışan olarak nitelendirilemezler. - O halde ortada iftira filan yok.
- So there's no defamation. - Your Honor, we cannot be assured that the posters are not, in fact, employees of Scabbit.
- Sayın Yargıç, bu kullanıcıların gerçekte Scabbit çalışanları olup olmadıkları konusunda emin olamıyoruz.
This is the only way we can determine if the posters in question are not actually Scabbit employees.
Ancak bu şekilde söz konusu kullanıcıların gerçekten Scabbit çalışanı olup olmadıklarını tespit edebiliriz.
I mean, your argument is that the users who defamed her client are not employees.
Demek istediğim müvekkiline iftira atan kullanıcıların çalışan olmadığını savunmanız.