English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Enchilada

Enchilada translate Turkish

140 parallel translation
Come here, my little enchilada.
Eğlenceli değil mi?
Enchilada
Enchilada
Enchilada!
Börek!
I want an enchilada.
Ben börek istiyorum.
- I want an enchilada.
- Ben börek istiyorum.
~ To cook up a fine enchilada ~
# Meksika yemeğimi yesin diye...
Have no chicken enchiladas for a long time.
Uzun zamandır tavuklu enchilada yemedim.
She told me how she was taking Grant for healthy payoffs... had him right where it hurts. You know, family name, philanthropist... hospital, crippled kids - the full enchilada.
Aile itibarını, hayırseverliğini, hastaneyi ve özürlü çocukları kullanarak nasıl canını yaktığını, ondan nasıl para sızdırdığını anlattı.
We have tacos, enchiladas, chili rellenos, cheeseburgers... bonus burgers, hot dogs, potato chips, barbeque chips.
Tako, enchilada, tavada çili, çizburger, bonus burger sosisli sandviç, patates kızartması, baharatlı patates- -
That's the whole enchilada that made this country great, man.
Bu ülkeyi bu kadar güzel yapan bu fırsatlar işte, dostum.
- An enchilada?
- Enchilada olabilir.
She ate me up like an enchilada and spit me into the police car.
Beni bir çörek gibi yiyip bitirdikten sonra bir polis arabasına tükürmüştü.
Mary, if we call it the Country Kitchen... can the specialty still be the Bland Enchilada?
Mary, restorana Yöresel Mutfak adını verirsek spesiyalimiz yine de Bland Enchilada olabilecek mi?
We're just two normal, slightly confused people... trying to be connected to the whole damn rotten enchilada.
Biz, normal, kafası biraz karışık ve bütün bu çürümüşlüğü anlamaya çalışan iki insanız.
Fuel tank, pressure tank, connector valve hose, ignition lever, nozzle shield, the enchilada.
Yakıt deposu, basınç deposu, bağlantı valf hortumu, ateşleme kolu, emzik kalkanı.
We need court orders for a tap on the phone, the house, the boat, the office, the car, everything- - the whole enchilada.
Telefonuna, evine, yatına, ofisine, arabasına, her bir deliğine, dinleme cihazı koymak için mahkeme kararına ihtiyacımız olacak.
Have an enchilada.
Bir dürüm ye. Dostum...
- The whole enchilada.
- Her şeyin görüyorum.
I want the whole enchilada.
Hepsini istiyorum.
In ancient Greece and Rome, the community, the city, was everything, the whole enchilada.
Antik Yunan ve Roma. Toplum, şehir, her şey şimdi tam ağzımıza layık.
It's got to be the whole enchilada in one shot.
Malı bütün olarak satıp, voliyi vurmalıyız.
Unfortunately, the pills don't set well with the enchilada combo plate she sadly chose as her last meal.
Ne yazık ki ilaçlar son yediği yemekle birleşince midesi bozuldu.
Chicken enchiladas.
Tavuklu enchilada.
Have just a little or the full enchilada?
Her gün spor yaparım, yediklerime dikkat ederim.
Raul Sota and Domingo Ka... 25 feet from the big enchilada.
Raul Sota ve Domingo Katz... Rüyalarına 25 metre kala. Hayaller diyarına 25 metre.
We ordered you an enchilada
Sana bir ençilada söyledik.
- Would you like an enchilada?
- Bir ençilada ister misin?
Enchilada!
Ençilada!
The big enchilada.
Burası herşey demek.
Where are my enchiladas?
- Bekle. Enchilada'larım nerede?
Chicken enchilada.
- Tavuklu enchilada.
He planned the whole enchilada.
Bütün planları sadece o yapar efendim.
- Tie, gown, the whole enchilada.
- Bildiğin telli duvaklı düğün işte.
Pie can also mean a whole, as in the pie of which we crave a piece, like the whole enchilada, the big salami, the grand prize.
Turta aynı zamanda "bütün" anlamına gelir, pay istediğimiz turta gibi, tıpkı büyük pasta, büyük salam, büyük ödül gibi.
I need drawings of the shuttle, front-page spread cross sections, burn areas, wing damage- - The whole enchilada.
Mekiğin çizimleri lâzım, tüm ön sayfa, çaprazdan, yanan yerler, kanattaki hasar, her şey.
Front page. Enchilada.
Ön sayfa, her şey.
Stakes, crosses, the whole enchilada.
Kazıklar, haçlar ve gereken her şeyle!
I will have the enchilada platter with two tacos, no guacamole.
Bir porsiyon ençilada alayım. İki takolu, avakadosuz.
I'll go to Lucy's and get a cheese enchilada and a strawberry shake.
Meksika restoranına gidip peynirIi enchilada ve çiIekIi sÜt aIacağım.
Because power pressurizes the whole enchilada.
Çünkü güç her yere basınç uyguluyor.
I'm trying to make an enchilada out of treebark.
Ağaç kabuğundan "enchilada" yapmaya çalıştım.
Bark enchiladas.
Ağaç kabuğundan "enchilada".
Yesterday in the cafeteria, I pointed to an enchilada, and it blew up.
Dün kafeteryada bir sandviç üzerinde denedim ve havaya uçtu.
You must get a lot of enchilada, Taquito.
Fazla enchilada almış olmalısın, Taquito.
Smells like onion enchilada!
Soğanlı pide gibi kokuyor.
Suzanne needs a stage manager, lighting, props, scenery, the whole enchilada.
Suzanne'ın sahne yönetmenine, ışıkçıya, yardımcıya, dekorcuya, herkese ihtiyacı var.
Enchiladas, baby.
Enchilada, bebek?
Then again, no one had ever made her enchiladas before.
Ve hiç kimse, daha önce ona enchilada yapmamıştı.
- 12 letters.
- 1 2 harfli. - Mavi enchilada. - 1 2 harfli.
If I answer that question you keep asking if I give you the name of the big enchilada then it's bon voyage, Deano.
O gün, Ordu İstihbaratından bazı adamlar Dallas'taymış. Kim neden oradaydı bilmiyorum. Ama Başkanı korumuyorlardı.
Finish your enchilada.
- Hadi, yemeğini bitir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]