English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Endeavoring

Endeavoring translate Turkish

34 parallel translation
I am endeavoring, ma'am, to construct a mnemonic memory circuit using, uh, stone knives and bearskins.
Taş bıçak ve ayı postu kullanarak anımsatıcı hafıza devreleri kurmaya çalışıyorum.
The youth used no concealment... but told him that, for three days... he had been vainly endeavoring with his utmost efforts... to find an exordium for a subject on which he had to write.
Arkadaşı saklamaz ve çok önemli bir konuda yazması gereken... yazısı için bir giriş bölümü aklına gelmediğini söyler.
A few of us are endeavoring to raise a fund to buy the poor some meat, drink, food and warmth.
Birkaçımız, yoksullara et, içecek yiyecek ve barınak sağlayabilmek amacıyla bir fon oluşturmaya çalışıyoruz.
Look, you... In my day, those even endeavoring to fly are accused of witchery.
Benim zamanımda sadece cadılar uçmaya kalkışırlardı.
It is she an innocent we are endeavoring to save from the clutches of this fiend.
Biz bu masum kızı, o şeytanın kıskacından kurtarmaya çalışıyoruz.
Some of us are endeavoring to raise a fund for the poor and homeless.
Bazılarımız, evsiz ve yoksullara fon oluşturmak için çaba harcıyor.
I am endeavoring to become more human.
Ben daha fazla insana benzemeye çalışıyorum.
It appears that endeavoring to obtain information now concealed behind the Iron Curtain, a flight over Soviet territory was probably undertaken by an unarmed civilian U2 plane.
Öyle görülüyor ki günümüzde Demir Perde ardında gizli kalmış Sovyet Bölgesine silahsız bir sivil uçak olan U2 ile bilgi edinme çabasıyla muhtemel bir uçuş icra edilmiştir.
And as the voluminous corporate automaton bulldozes it's way through bantam America, What will become of the endeavoring American family?
Ve devasa şirket otomatı minik Amerika'yı mahveylerken gayretkeş Amerikan ailelerinin sonu ne olacak?
Now tell me, you hideous little creature, were I endeavoring to purchase something rare and valuable in this... place, with whom would I wish to speak?
Söyle bakalım iğrenç küçük yaratık. Nadir bulunan ve değerli bir şey satın almak için kimle konuşmam gerek?
We're endeavoring to learn... as much as we can, Agent Doggett.
Öğrenmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, Ajan Dogget.
I got to think that, you know, you need to think about... what you had me endeavoring to accomplish.
Bunları düşündüm ve yani bilirsin beni neyin peşinden yolladığını falan yani.
We are endeavoring to raise some funds for the Betty Ford Clinic.
Betty Ford Kliniği için yardım kampanyası başlatmayı düşünüyoruz.
We are the youth of America, endeavoring against insurmountable odds, to eke out a living.
Bizler, Amerikan gençliğiyiz. Tüm olumsuz koşullara rağmen kıt kanaat geçinmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Mr. Palmer is presently endeavoring to reach the M.E. who made such a grievous oversight.
Bay Palmer bunu gözden kaçıran adli tabibe ulaşmaya çalışıyor.
Where I found Mr. Yule endeavoring to free a small child From his hiding place in a drainpipe.
Kendisinin bir lağım borusuna saklanmış... küçük bir çocuğu kurtarmaya çalıştığı sırada kesişti.
Is endeavoring to imprison your father.
... babanı hapsetmek için çabalıyor.
We are endeavoring to protect other homeless citizens, and we are pursuing the suspect with every means at our disposal.
Diğer evsiz vatandaşlarımızı korumak için çabalarken bir yandan da elimizdeki bütün kaynaklarla şüpheliyi bulmaya çalışıyoruz.
I am endeavoring to find a way to transmit single cell organisms using common pond scum from one location to another.
Tek hücreli organizmaları, yosun tabakasını kullanarak.. ... bir yerden bir yere geçirecek bir yol arıyorum.
Endeavoring to preserve the fauna and flora of our country... recently appointed president, Janio Quadros... has just signed decree number 50.455... dated April 14, 1961... authorizing the creation of the National Xingu Park.
Ülkemizin faunasını ve florasını korumayı kendine görev edinmiş.. .. yeni başbakanımız, Janio Quadros 50.455 numaralı ve 14 Nisan 1961 tarihli yönetmeliğe imzasını atarak Ulusal Xingu Parkı'nın kurulmasının yolunu açtı.
My sister and his nurse are endeavoring to compose my father to sleep now.
Kızkardeşim ve hemşiresi, şu anda babamı uyutmaya çalışıyorlar.
Mr. tompkins, what we are endeavoring to do here today is to use your client's mother's liver and kidneys to save three lives.
Bay Tompkins, bizim burada çabaladığımız şey müvekkilinizin annesinin karaciğer ve böbreklerini alarak üç hayatı kurtarmak.
I am endeavoring to decrease my opium consumption.
Haşhaş tüketimini azaltmaya çalışıyorum.
Someone has foolishly stepped upon my path... endeavoring to forge a tributary and force me down it.
Birileri aptalca yoluma adım atıp vergi ödeyen bir hükümet oluşturmaya ve beni alt etmeye çabalıyor.
Even though unattainably high, one can match that by endeavoring day and night..
Ne kadar yüksek olursa olsun istekle ve çok çalışırsak erişebiliriz.
Endeavoring to cure the wound which I'd received.
Yaramı iyileştirme çabasındayım.
Living with our mistakes and endeavoring to learn from them, to be better men because of them.
Hatalarımızla yaşamak ve hatalarımız sayesinde daha iyi bir adam olmaya gayret göstermek.
I'm endeavoring to make it so by looping a few security feeds.
Güvenlik görüntülerini sabitleyerek öyle olması için uğraşıyorum.
I shall be briefing the platoon on the patrol, stiffening their resolve, and endeavoring to inspire them in some small way, perhaps.
Askerlere devriye hakkında brifing verip kararlılıklarını pekiştireceğim ve belki de bir bakıma onlara ilham vermeye gayret edeceğim.
In all candor, Lieutenant, whilst you were away, I spent every waking hour endeavoring to bring you home.
Samimiyetle söylerim ki, Teğmen, siz burada yokken her saatimi sizi eve getirmek için harcadım.
We're endeavoring to resolve this without bloodshed.
Bu meseleyi kan dökmeden çözmeye çalışıyoruz.
What if, in endeavoring to save New York, we make things worse?
Ya eğer New York'u kurtaralım derken işleri daha kötü hale getirirsek?
Police are also endeavoring to locate Hurley's stepdaughter, Meghan Womack, who's been missing since Wednesday.
Ayrıca polis çarşamba gününden beri kayıp olan Hurley'in üvey kızı Meghan Womack'ın yerini bulmaya çalışıyor.
by the shots yesterday and Ellsworth butchered today... means her to understand Hearst will not cease endeavoring to do.
Yani, Hearst'ün bu işin peşini bırakmayacağını anlaması gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]