English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Endeavours

Endeavours translate Turkish

61 parallel translation
It was madness to interfere with your endeavours.
İşinizden alıkoymaya çalışmak delilikti.
The huge bull limpet, enraged by the rock, endeavours to encircle its sprightly opponent.
Kaya yüzünden öfkeli iri erkek minare neşeli rakibini çembere almaya çalışıyor.
I wish you every success in your academic endeavours.
Akademik çalışmalarınızda başarılar dilerim.
- Good fortune attend your endeavours.
- Talih senden yana olsun.
Please join me to pray to the Lord to guide them in their endeavours.
Hep birlikte Tanrıya dua edelim, Tanrının onlara bu çalışmalarında rehberlik etmesi için.
I'm satisfied that Dr Brown, an acknowledged expert on bite marks of humans, used his best endeavours to learn what he could of what had been, until this case, an unknown field.
İnsan vücudu üzerindeki ısırıklar konusunda tanınmış bir uzman olan Dr. Brown'ın bu davada neler olup bittiğini bulmak için..... elinden gelenin en iyisini yaptığına inanıyorum.
and I quote, "A witch is a person who, " though cognisant of the laws of God, "endeavours to act through the medium of a pact with the devil."
Size aktarıyorum : "Cadı, Tanrı'nın yasalarını bilmesine rağmen Şeytan'la bir anlaşma yapmak için bu yönde çaba sarf eden kişidir."
As you know, Andrew has earned a great deal of money from his endeavours.
Bildiğin gibi Andrew yaptıkları sayesinde çok para kazandı.
"We have been joined in our endeavours by Miss Agnes Cluny, " the Reverend Theo Kerr's niece.
Peder Theo Kerr'in yeğeni Bayan Agnes Cluny de turumuza katıldı.
Now I've been led to understand you've engaged in many other fascinating scientific endeavours.
Yeni ve büyüleyici bilimsel çalışmalarına engel olmak istemem.
So, take it easy... and best of luck with all your endeavours.
Öyleyse kendine iyi bak. Bütün işlerinde bol şans.
It would be best if you refrained from any foolish endeavours.
Aptalca hareketlerden kaçınmanız çok iyi olur.
And I'll tell Child Protective Services... about your little kiddie porn endeavours.
Ben de Çocuk Esirgeme Kurumuna senin çocuk pornosu çalışmalarını anlatırım.
He was employed there as a covert operation specialist by Global Endeavours, a UK subsidiary of the equity fund giant Manchurian Global.
Yatırım fonu şirketi Manchurian Global'ın İngiltere'deki yan kuruluşu Global Endeavours için orada gizli harekat uzmanı olarak görevliydi.
Or do you have a mind to raise it by your own endeavours?
Yoksa siz kendiniz mi kaldırmak istersiniz?
Instead of going public like you, they've been funding various secret endeavours aimed at controlling alien technology for their own purposes.
Senin gibi halka açıklamak yerine, pekçok gizli girişime para akıtıyorlardı, uzaylı teknolojilerini kendi amaçları için kullanmaya çalışıyorlardı.
They've funded secret endeavours, aimed at controlling alien technology for their own purposes.
Gizli çalışma gruplarını destekleyerek, uzaylı teknolojisini kendi amaçları doğrultusunda kontrol etmeyi hedefliyorlar.
" In those brave endeavours, be assured of my best hopes...
" Bu cesurca faaliyetlerinizde, en iyi dileklerimle, büyük bir saygıyla...
Mere childish endeavours
Daha çok çocukça bir heves.
The Prime Minister, fully vindicated in selling them the nuclear plants and carrying on with his valiant nation-building endeavours and we flushed out our sympathiser.
Başbakan'ın onlara nükleer fabrikalar satması tamamıyla onaylanıyor,... ve ulus kurma yönündeki cesur çabalarına devam ediyor ve biz de sempatizanlarımızın üzerine sifonu çekmiş olduk.
He challenged us to think, to push the limit of our scientific endeavours.
Bizi bilimsel sınırlarımızı aşmaya yöneltti.
I wish you luck in all future endeavours.
Sana gelecekteki işlerinde bol şans dilerim.
Even your earlier, theatrical endeavours.
Hatta ilk tiyatro çalışmalarınıza bile.
And in recognition of my humble endeavours to uphold a tone within these walls, it has become the not infrequent custom for my personal admirers to leave some small testimonial... in pecuniary form, generally speaking, in my child's name if not in my own.
Ve bu duvarların içinde bir sesi desteklemeye yönelik mütevazı çabalarımın bir takdiri olarak, kişisel hayranlarım için bazı önemsiz bonservisleri bırakmak nadir olmayan bir alışkanlık oldu... genel olarak, benimkine değilse de, çocuğumun adınadır.
The Balfour Declaration said the British would "view with favour the establishment in Palestine " of a national home for the Jewish people, and use their best endeavours to make it happen. "
Mektupta Filistinde Yahudi toplumuna verilecek ulusal bir yer konusuna Ingilizler tarafindan olumlu bakilabilecegini ve gerçeklesmesi için ellerinden ne geliyorsa yapilabilecegi yaziyordu
But to Archimedes, these endeavours were mere amusements in geometry.
diye devam edecek. Fibonacci sayıları doğanın gözde sayılarıdır.
If that is true, then my whole life's endeavours have been wrong too.
Eğer doğruysa, o zaman tüm hayatımda yanlış yapmış olurum
If one advances confidentially in the directions of his dreams and endeavours to live the life which he has imagined he will meet with a success unexpected in common hours.
Eğer ki gösterdiği ilerleme, tereddüt etmeden o kişinin hayâlleri yönünde ilerliyor ve önceden düşlediği hayatı yaşamaya gayret gösteriyorsa hiç beklenmeyen bir zaman diliminde başarıya ulaşacaktır.
I can guarantee that I will satisfy you in every way possible, and I shall not stop until I'm certain that you are completely happy with my endeavours.
Mümkün olan her şekilde seni tatmin edeceğimi garanti edebilirim ve çabalarımdan tamamen mutlu olana kadar durmayacağım.
'Emma felt, just for one moment,'a strange sensation,'that maybe,'through her own endeavours, she was about to lose something that might never be recovered.'
'Emma bir anlığına garip bir şey'hissetti,'belki de,'onca çabasından sonra, asla tamir edilemeyecek bir şeyi kaybetmek üzereydi.'
Annie's nudity is, in fact, confirmation of the absolute innocence of our endeavours.
Aslında, Annie'nin çıplaklığı çalışmalarımızın tam bir masumiyet içinde geçtiğinin de kanıtı.
And then I think after that endeavours were made to introduce us to each other.
"Bu evde onun hakkında konuşmuyoruz!" mu dedi. Sanırım ondan sonra bizi birbirimizle tanıştırma çabaları başladı.
You may not have won many battles yet but in time your endeavours and dedication will be acknowledged.
Henüz fazla bir başarı kazanmamış olabilirsiniz ama çabalarınız ve adanmışlığınız zaman içinde hak ettiği başarıyı kazanacaktır.
With your endeavours, change the world...
# Çabanla dünya değişti #
Of all human endeavours, science has had the greatest impact on our lives, on how we see the world, on how we see ourselves.
Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır.
Of all human endeavours, science has had the greatest impact on our lives - on how we see the world, on how we see ourselves.
Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır.
Of all human endeavours, science has had the greatest impact on our lives, on how we see the world and how we see ourselves.
Bilim, insan uğraşları içerisinde hayatımız üzerinde dünyaya ve kendimize bakışımız üzerinde en büyük etkiye sahip olanıdır.
Please join me in keeping them in our prayers that our Lord will guide them in their endeavours.
Lütfen onlar için hep birlikte dua edelim. Tanrı onlara rehberlik etmekten vazgeçmesin.
We wish you all the best in all your future endeavours "...
Gelecekteki tüm girişimlerinizde başarılar dileriz ".
If Joseph Fryer had been involved in illegal prize fighting, perhaps he was also active in other unsavoury endeavours?
Joseph Fryer kaçak bahis için dövüşmüşse belki başka kirli işlerde de parmağı olabilir. - Böldüğüm için kusura bakmayın.
He dedicated himself to this city through his philanthropic endeavours and his newspaper, The Daily Sentinel a shining beacon of truth.
Yaptığı hayırlar ve çıkardığı gazetesi doğruluk rehberi Daily Sentinel ile kendisini bu şehre adamıştı.
The Office of Public Works has been emptied of funds by your charitable endeavours.
Bayındırlık İşleri Makamı'nın bütçesi, hayır işlerinizden ötürü suyunu çekti.
Tony Norman is continuing with his... my endeavours, despite the client's protestations.
Tony Norman müşterisinin karşı çıkmasına rağmen çalışmalarına... çalışmalarıma devam ediyorum.
I've a reward for all your charitable endeavours.
- Ne geri kafalı!
Hi, Alan, just wanted to say bye, and good luck with future endeavours.
Selam Alan, veda etmek ve ilerisi için sana bol şans dilemek istedim.
In all creative endeavours, there are moments of...
Tüm yaratıcı eylemlerde, böyle anlar vardır...
A man who will not only bring you Drew Thompson, but who will also continue to make sure that your Kentucky endeavours run smoothly long after this unfortunate series of events have passed.
Size sadece Drew Thompson'ı getirmekle kalmayıp, aynı zamanda da bu talihsiz olaylar zinciri bittikten sonra Kentucky'deki işlerinizi güzel bir şekilde yürütecek birisi lazım.
Lord, we pray for our father, for success in his endeavours.
Tanrım, babamız girişiminde başarılı olsun diye dua ediyoruz.
She wasn't having to work so hard just to make ends meet, so she had some free time for her photographic endeavours.
Geçinmek için çok ağır şartlarda çalışması gerekmiyordu. Böylece fotoğraf için de vakit ayırabiliyordu.
Now, the Holy Father calls upon us all to give what we can to support his endeavours.
Kutsal Baba'mız onun gayretlerini ne kadar desteklediğimizi göstermemiz için bizi bir araya topladı.
Conrad would go on to donate a large portion of his wealth to various charities and philanthropic endeavours.
Conrad mal varlığının büyük bir kısmını çeşitli hayır kurumlarına ve hayırsever girişimlere harcamak istese de

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]