English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Englishmen

Englishmen translate Turkish

194 parallel translation
No, I don't want to shoot any Englishmen.
Hayır, bir İngiliz vurmak istemiyorum.
Not the choice of a slave, but that of free Englishmen. "
Köle olarak değil, özgür İngilizler olarak. "
You see Englishmen, Chinese, Cubans... Hindus, Negroes, Hungarians... Finns and Egyptians like elsewhere.
Burada İngilizleri, Çinlileri, Kübalıları Hinduları, zencileri, Macarları Finlileri ve Mısırlıları görebilirsiniz.
"As Englishmen say :" The better " "the day, the better the deed."
İngilizlerin dediği gibi : "Gün ne kadar iyiyse, iş de o kadar iyidir"
I've called you here as freeborn Englishmen, loyal to our king.
Sizi buraya kralımıza sadık, özgür İngilizler olarak çağırdım.
And I pray that under my rule Normans and Saxons alike will share the rights of Englishmen.
Ve egemenliğim altında Normanlarla Saksonların eşit hakları paylaşmasını istiyorum.
India was a mighty nation then... while Englishmen still dwelt in caves and painted themselves blue.
O zamanlar Hindistan büyük bir devletti... İngilizler ise, hala mağaralarda yaşıyor ve kendilerini boyuyorlardı.
I always did say that Englishmen have strange tastes.
Her zaman söylerim, İngiliz erkeklerinin tuhaf zevkleri var.
Englishmen, do you still await your doom in your stupid, stuffy little clubs?
İngilizler, hala oturup küçük, sıkış tepiş kulüplerinizde korkunç akıbetinizi mi bekliyorsunuz?
Englishmen, the Fuhrer strikes you now as he pleases.
İngilizler, bundan böyle Führer sizi kendi yöntemleriyle ezecek.
I learned about the Germans and Norwegians and Poles and Jews and Englishmen.
Almanlar, Norveçliler, Polonyalılar Yahudiler ve İngilizleri öğrendim.
I tried to kill Englishmen in this uniform.
Ben bu üniformayla İngilizleri öldürmeye çalıştım.
- We're not training to fight Englishmen.
- İngilizlerle savaşalım diye eğitilmiyoruz!
In my day, it was Englishmen.
Benim zamanımda İngiliz beyefendileriyle birlikte olunurdu.
We tell the story in Ireland, about the two Englishmen... who were cast away on a desert island for 3 years... and never spoke to each other, because they hadn't been introduced.
Biz İrlanda'da, ıssız bir adaya düşen iki İngiliz'in öyküsünü anlatırız. 3 sene o adada kalmışlar ve kimse onları tanıştırmadığı için hiç konuşmamışlar.
But other Englishmen had, sir.
Ama diğer İngilizlerin vardı, bayım.
Englishmen tell it when they're feeling down in the mouth.
İngilizler moralleri bozuk olduğunda anlatır.
Englishmen are fond of them.
İngiliz erkekleri puroyu çok sever.
Please, do not let Englishmen come here.
Lütfen, İngiliz erkeklerin buraya gelmesine izin vermeyin.
She's forbidden to hunt Englishmen.
İngiliz adamları avlaması yasaktır.
I'm going to kill Englishmen... and kill and kill them... till there won't be any more.
İngilizleri öldüreceğim. Öldüreceğim de öldüreceğim, hepsi bitene kadar.
And all that money we been giving to them churches, when we need to be helping you all get liberated from them Englishmen and Frenchmen what done taken away your land.
Ve kiliselere vermiş olduğumuz tüm paralar topraklarınızı ellerinizden alan İngiliz ve Fransızlardan kurtulmanıza yardımcı olmak içindir.
Men with fair complexions, like Englishmen, were regarded as beautiful.
İngiliz'ler gibi açık ten renkli erkekler güzel kabul edildi.
What about one of those Englishmen who drop in here?
Peki buraya gelen şu İngilizlerden birine ne dersin?
- Well, mad dogs and Englishmen, eh? With Lawrence in Arabia, with Sherpa Tenzing up the Himalayas.
Lawrence'la Arabistan'da, Sherpa Tenzing'le Himalayalar'da.
Englishmen. Improved "D" class of Lambert and Holt.
İngiliz. "D" sınıfı geliştirilmiş Lambert ve Holt.
Englishmen.
İngiliz.
I'm sure you all know the story of the two Englishmen cast away on a desert island who never spoke to each other, because they hadn't been introduced.
Eminim hepiniz öyküyü biliyorsunuz iki İngiliz ıssız bir adaya brakılmışlar tanıştırılmadıkları için, birbirleriyle hiç konuşmamışlar.
All the best Englishmen have foreign names.
İngiliz'in iyisinin yabancı adı olur.
How about the Englishmen?
Ya şu İngilizler?
No. We dress like Englishmen.
Hayır, İngilizler gibi giyinmeliyiz.
He made slaves out of all you Englishmen.
Siz İngilizlerden köle yaptı.
I'd now like to do a few impersonations of some of my favourite Englishmen.
En beğendiğim birkaç İngiliz'in taklidini yapmak istiyorum.
There is an epic quality about the sea which has, throughout history, stirred the hearts and minds of Englishmen of all nations.
Denizlerin destansı özelliği tarih boyunca İngilizlerin kalbini ve aklını çelmiştir.
They would succeed with Germans, Englishmen or Russians. But we were failures and I was one of those failures.
Gerçek bir Direnişçi'nin ehliyetli bir bakan bir albay ya da bir iş adamı olduğunu hayal edemezsiniz.
- Many Englishmen who would more readily draw swords against the king.
- Krala kılıç çekmeye daha istekli pek çok İngiliz var.
- And they call themselves Englishmen?
- Ve kendilerine İngiliz mi diyorlar?
Yet, withal, they still be Englishmen.
Ama onlar yine de İngiliz.
If this be so, they will have been killed by Englishmen.
Onlar da İngilizler tarafından öldürülmüş olacaklar.
Should you adorn that inheritance, my lord all Englishmen would be proud to call you king.
Bu görevi şereflendirirseniz lordum İngiliz halkı size kral demekten gurur duyar.
- Neither are Englishmen in Sweden.
- Tıpkı İsveç'teki İngilizler gibi.
Where are the Englishmen?
İngilizler nerde?
My husband will think all Englishmen are lazy.
- Kocam tüm İngilizlerin tembel olduğunu düşünecek.
-... and have two Englishmen left over.
-... geriye iki İngiliz kalsın.
Are you Englishmen, please?
İngiliz misiniz?
Not gods, Englishmen, which is the next best thing.
Tanrı değil ama İngiliz'iz. Tanrı'dan sonra en üstün şey.
A spokesman for the campaign said the atomic plant and associated waste materials at Windscale constituted a threat to generations of Englishmen.
Kampanyadan bir sözcü Windscale'deki nükleer reaktör ve alakalı nükleer atıkların İngiliz nesli için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
From nothing, he built what he believed was enough to make true Englishmen of his sons.
O, oğullarını gerçek birer İngiliz gibi yetiştirmek için gereken her şeyi yaptı.
In the end you will walk out because 1 00,000 Englishmen simply cannot control 350 million Indians if those Indians refuse to cooperate.
Sonunda çıkıp gideceksiniz. Çünkü 100.000 İngiliz, 350 milyon Hintliyi kontrol edemez. Eğer o Hintliler işbirliğini reddediyorsa.
Englishmen!
İngilizler!
- Monsieur Rene, what are these Englishmen doing here?
Üniformalar birazdan gelir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]