English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Enrol

Enrol translate Turkish

47 parallel translation
Were you there to enrol?
Kaydolurken sen de orada mıydın?
I didn't come here to enrol in a military school.
Askeri okula yazılmaya gelmedim buraya.
But you can still enrol.
Ama hala kayıt yaptırabilirsiniz.
I have to enrol in the Sorbonne or my parents stop sending money.
Sorbonne'a yazılmalıyım. Yoksa ailem para göndermez.
I'd be exceeding my authority but I'm prepared to enrol you as a chief scout.
Yetkilerimi aşacağım. Ama seni göreve alabilirim.
He'll take me along, will enrol me for Harvard, have me follow a PR-course, and employ me in one of his factories, as head chemical research.
Beni de götürecek beni Harvard'a kaydettirip bir Halkla İlişkiler kursu gördürecek ve kimyasal araştırma başkanı olarak fabrikalarından birinde bana iş verecek.
You should enrol - you'll find the Professor most interesting...
Kaydolmanı tavsiye ederim - Profesör'ü çok ilginç bulacaksın...
I'm here to enrol as a student.
Buraya öğrenci olarak kaydolmaya geldim.
Not unless you want to enrol and pay your membership fee.
Adınızı yazmadan ve üye ücretini ödemeden kusura bakmayın olmaz.
Then Biff just got very angry and he was ready to enrol in summer school. - He was?
Biff çok kızgındı ama yaz okuluna gitmeye hazırdı.
I could enrol you in the college, Ella.
Seni üniversite kaydedebilirim, Ella.
If he enjoys himself, he'll be free to enrol in my school in the fall.
Eğer hoşuna giderse, sonbaharda okuluma kayıt yaptırmakta özgür.
Why would I let you take my kid on some trip, let alone enrol him anywhere, huh?
Niye çocuğumu geziye götürmenize, onu bir yere dahil etmenize izin veriyim?
So, can we enrol Lorenzo in our trial?
Öyleyse, Lorenzo'yu deneyimize dahil edebilir miyiz?
I wish to enrol.
Kayıt olmak istiyorum.
I do now, of my own free will, after having been duly advised and warned, of the meaning and consequences of this oath., enrol in the Federal Service, for not less than two years,
Kendi özgür irademle... bu yeminin anlamı ve sonuçları konusunda... usulüne göre bilgilendirilip uyarıldıktan sonra... iki yıldan az olmamak üzere... ve gerekli olduğunda...
Enrol with the master.
Ustalık kursuna kaydol.
Josie geiler, you enrol Friday!
Cuma günü göreve çıkıyorsun.
- I want to enrol.
- Kaydolmak istiyor.
I want to enrol in this Italian class.
İtalyanca sınıfına "kaydolmak istiyorum".
I want to enrol Regina at school as soon as possible.
Regina'yı olabildiğince çabuk okula kaydettirmek istiyorum.
Excuse me, where do you enrol?
Pardon, nerede kayıt oluyorsunuz?
You really want me to enrol in this local college.
O yerel koleje gitmemi gerçekten çok istiyorsun, değil mi?
After my'N'levels, enrol into ITE.
Sınavları geçebilirsem teknik eğitim alacağım.
- Let's enrol in Turin.
- Torino'da okuyalım.
Unless you're going to enrol in Santa Monica Junior College, hurry.
Ben de Woody Allen sanıyordum. - Audrey, Santa Monica Yüksekokulu'na yazılmayı plânlamıyorsan acele et.
Wouldn't you Like to go away from here, maybe enrol in art school?
Buradan hiç gitmek istemedin mi, mesela sanat okuluna?
Pantaleo, José Mario Pantaleo. I've come to enrol.
Pantaleo, José Mario Pantaleo.
- What course would you like to enrol on, Father? - Psychology.
- Hangi kursa yazılmak istiyorsunuz, peder?
You could enrol on a training scheme, a basic literacy programme.
Bir eğitim planına, temel okuma yazma programına kayıt olabilirsin.
Rincewind, I've decided - You know, I think I might re-enrol.
Rincewind, Karar verdim - Biliyor musun, sanırım tekrar kaydolabilirim.
But if you could go one fifty more, I can enrol in the G.E.D. Program down B.C.C.C., then I could get my G.E.D. Without having to go back to Southwestern.
Ama elli daha çıkabilirsen Halk Eğitim'deki GED kursuna yazılır ve Kuzeybatı'ya gitmeme gerek kalmadan GED testini verebilirim.
He may re-enrol.
Tekrar kaydolabilir.
So tell me why you think you're suitable to enrol on this horticultural course?
Söyle bakalım, bahçıvanlık kursuna neden... katılabileceğini düşünüyorsun?
I do now, of my own free will... after having been duly advised and warned... of the meaning and consequences of this oath... enrol in the Federal Service for not less than two years... and as much longer as may be required... by the needs of the Federation.
Şimdi, ettiğim yeminin anlamı ve sonuçları konusunda usulüne göre bilgilendirilip uyarıldıktan sonra,... kendi özgür irademle,... iki yıldan az olmamak kaydıyla ve gerek duyulduğunda Federasyon'un ihtiyaç duyduğu süre boyunca Federal Servis'te kalmayı kabul ederim.
If I enrol in the a.c. school, they'll help us.
Havalandırma okuluna yazılırsam, bize yardımcı olacaklar.
I was thinking we could enrol you in some sort of Finishing School.
Seni bir bitirme okuluna yazdırabiliriz diye düşünüyordum.
I... I've got to go enrol and take pictures and that.
Fotoğraf falan çektirip kayıt olmam gerekiyor.
Didn't you tell me that you would enrol at the Technion? Yeah.... but I don't know...
Teknik üniversiteye kaydolacağını bana söylemedin ben de bilemiyorum...
I didn't even enrol myself at the Technion in Haifa for his sake....
Onun hatırı için Hayfa'da Teknik Üniversite'ye kaydımı bile yaptırmadım...
He wants to enrol here, and his counsellor has declared him fit to do so.
Buraya kayit olmak istiyor ve oglumun danismani okulun tam ona gore oldugunu onayladi.
I'd love to, man. It's just hard to find time to enrol in 7th grade and cut off my nuts.
Çok isterdim, ama önce ortaokula yazılmak ve taşaklarımı kestirmek için vakit gerek.
To enrol.
- Kaydolmak için.
If you want to enrol, you'll have come back then.
Kayıt olmak isterseniz 4'ten sonra gelmelisiniz.
To enrol?
Kayıt mı?
I'm here to enrol.
Kayıt olmak için gelmiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]