English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Ensnare

Ensnare translate Turkish

43 parallel translation
Then he sent several men to ensnare you
Sonra seni yakalamak için bi kaç adam yolladı
How can I ensnare you?
Sizi nasıl tuzağa düşürürüm?
She begs him to forgive her... and promises to help ensnare his enemies.
Kendisini affetmesi için, ona yalvarıyor, ve düşmanları tuzağa düşürmede yardım için, söz veriyor.
Despite your efforts to ensnare me at the bus station, I have the money.
Otogarda beni tuzağa düşürme çabalarınıza rağmen parayı aldım.
No witches to scream and scare them or ensnare them
Ne çığlık atıp onları korkutacak cadılar
A man so heinous and without conscience... that I have taken time out of my busy schedule to ensnare and expose him.
Şaşılacak derecede kötü ve vicdansız bir adam... Onu ifşa etmek için programımı aksatıyorum.
With as little a web as this, will I ensnare as great a fly as Cassio.
Cassio gibi koca bir sineği incecik ağa düşüreceğim.
very sinister today. We believe that just as the Unimind connected all the L.G.M. S... uh, it could, um, hopefully allow you to reach out... and ensnare every innocent mind in the Galactic Alliance.
Biliyoruz ki Unimind tüm küçük yeşil adamlara bağlı... olarak masum insanların beynini etkileyip... galaksiyi ele geçirmek istiyorsunuz.
And then you used Alvarez's greed in order to ensnare him, and then orchestrated the attempted bank robbery in order to implicate him.
Ve sonra onu tuzağa düşürmek için Alvarez'in açgözlülüğünü kullandınız... sonra da onu işe bulaştırmak için banka soyma teşebbüsünü düzenlediniz.
Well, here's one Dwarf she won't ensnare so easily.
Fakat Burada Kolayca Kandıramayacağı Bir Cüce Var!
However, for those select few who possess the predisposition... ... I can teach you how to bewitch the mind and ensnare the senses.
Ancak sadece seçilmiş birkaç yetenekli öğrenciye beynin nasıl büyülenip, duyuların nasıl yanıltılabileceğini öğretebilirim.
You couldn't have me so you're trying to ensnare her!
Bana sahip olamadın, şimdi onu tuzağa düşürmeye çalışıyorsun!
I'm trying to settle not ensnare her.
Ben ona yerleşik bir hayat vermeye çalışıyorum tuzağa düşürmeye değil.
You suspected perhaps I invited you here to ensnare you?
Belki de sizi buraya ağıma düşürmek için çağırdığımdan kuşkulanmışsınızdır?
This could be the chance To ensnare our clever friend
Zeki dostumuzu tuzağa düşürme şansı olabilir bu.
If we want to capture Ethan, we have to ensnare him...
- Eğer Ethan'ı yakalarsak, Onu tutsak olarak alırız.
If we want to capture Ethan, we have to ensnare him, and the only way to do that is by giving him what he wants.
Ethan'ı yakalamak istiyorsak, onu tuzağa düşürmek zorundayız. Ve bunu yapmanın tek yolu, ona istediğini vererek olur.
These would have long tendrils that would ensnare you, and as you tried to get away from them you'd just become more and more ensnared by your own actions
Bunlar sizi tuzağa düşüren sülük dallar da olabilir. Ne kadar kurtulmaya çalışırsanız hareketlerinizle sülük dallara daha da dolanıyorsunuz.
A trap set by the devil to ensnare me.
Şeytan beni içine düşürmek için tuzak kurmuştu.
They try to ensnare you in their web of love.
Seni, aşk ağlarının tuzağına düşürmeye çalışıyorlar.
It Might Have The Power To Ensnare A Demon, But Come On, I'm The Man.
Belki bir zebaniyi hapsetme gücü olabilir, ama haydi, ben esas oğlanım.
You know, if you want to ensnare Dylan in some kinda test what would do is to get Niki to pretend that she is in this big movie and she is interested in having Dylan direct it.
Eğer Dylan'ı bir testle sıkıştırmaya çalışıyorsan... Niki, büyük bir filme başlamış ve Dylan'ın yönetmesini istiyormuş gibi yapabilirsin.
You are going to ensnare the whole of Europe in your progeny.
Bütün Avrupa'yı soyuna katacaksın.
♪ To ensnare our clever friend
Tuzağa düşürme fırsatımız olabilir
I was telling Sally about my plan to ensnare David.
Sally'ye David'i kafesleme planımı anlatıyordum.
How dare you come and claim me now invade my life, ensnare my voice?
Ne cüretle şimdi gelip bana sahip çıkarsın hayatımı istila edip sesime el koyarsın?
So this reunion, it's just a charade so that you can ensnare Mr. Greevy, isn't it?
Bu yeniden bir araya gelme sadece bir oyun böylece Bay Greevy'yi ağına düşürebileceksin, değil mi?
He spun a web to ensnare my son.
- Oğlumu kapana kıstıracak bir ağ ördü.
No one can ensnare them, not even the gods.
Onları kimse yakalayamaz, Tanrılar bile.
Ensnare him.
Kapana kıstır onu.
It's-it's like he was waiting to ensnare her.
Sanki onu kapana kıstırmayı bekliyormuş gibi.
Ensnare?
Kapana kıstırmak mı?
These laws were designed to ensnare high-level drug traffickers to get them to snitch on other traffickers in order to reduce their own sentence.
Bu yasalar üst düzey uyuşturucu satıcılarını kendi cezalarını indirmek için birbirlerine ispiyonlatarak yakalamak amacıyla tasarlandı.
You just want to ensnare them in your primitive superstition.
sen ilkel batıl inancınla onları tuzağa düşürmek istiyorsun.
Ma'am, we can ensnare them all with a case of smuggled arms from Nepal.
Onları tuzağa düşürüp, silah kaçaklığı yapıyorlarmış gibi gösterebiliriz.
The very sound of her voice can ensnare most.
Yalnızca sesi bile çoklarını ağına düşürür.
If you find none, then bring me something to ensnare the old Papist.
Hiçbir şey bulamazsan, yaşlı Katolik'i kapana kıstıracak bir şey getir bana.
Bring me something to ensnare the old Papist.
Yaşlı Katolik'i kapana kıstıracak bir şey getir.
Hope is something of a beacon for this new terror, and now that she's been cloaked, perhaps we could use something else to ensnare Dahlia.
Yeni beladaki işaret ateşi Hope olduğuna göre ve artık büyüyle gizlendiğine göre sanıyorum Dahlia'yı kapana kıstırmak için başka bir şey kullanabiliriz.
She'll use her sexuality to ensnare you.
- Seksiliğiyle sizi tuzağa düşürecek.
It senses its prey seismically, and employs three powerful, snake-like oral tentacles to ensnare its prey, and pull it into the Graboid's gullet.
Avını sismik olarak hisseder ve onu yakalayarak gırtlağından aşağı indirmek için üç adet güçlü yılana benzeyen dokunaçlarını kullanır.
She and her FBI colleagues have set out to ensnare an underworld Mandarin.
FBI'dan dostlarıyla birlikte yeraltı dünyasının sorununu çözüyor.
And plotting to ensnare our last four senators.
Ve son dört senatörümüzü es geçmek için plan yapmak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]