English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Entonces

Entonces translate Turkish

29 parallel translation
Entonces creo lo mejor hacerme cargo de aquello.
- O zaman çantayı bana vermelisin.
Entonces quiere decir que de ahora en adelante vas hacer buen muchacho.
Bu günden itibaren iyi bir çocuk olacağını söyleyebilirim yani.
Entonces. These are my savings.
İşte biriktirdiğim param.
Entonces dejaron de venir.
Sonunda gelmeyi bıraktılar.
Entonces dejó la foto en mi mano.
Sonra... elime fotoğrafını bıraktı.
- Entonces, they're on the bus to Rio... and she sticks out her head to say goodbye... to her mother who was crying there.
- Sonra, Rio'ya giden otobüse biniyorlar... hoşçakal demek için kafasını camdan çıkarıyor... ve annesini orada ağlarken görüyor.
Entonces, asegúrate. Que no se note nada.
- Hepsini yakın ve üstlerini örtün.
Sacamelo entonces.
Sacamelo entonces.
Entonces, no es el alma de ella lo que está buscando.
Aradığı o kızın ruhu değil.
Entonces, guillermo.
Entonces, Guillermo.
Entonces, guillermo, nothing bad is gonna happen to nancy, right?
Entonces, Guillermo, Nancy'nin başına kötü bir şey gelmeyecek, değil mi?
So after they found his partner dead, he asked for you to transfer over from patrol to the VCTF and become his partner?
Entonces despues de que encontraron a su partneri öldü, senden vardiyadan onun partnerliğine geçmeni istedi?
When his partner were found dead - - He requested the transfer for you, so that you can start to his paired.
Entonces despues de que encontraron a su partneri öldü, senden vardiyadan onun partnerliğine geçmeni istedi?
Yo no creà ­ a en fortunas, pero entonces me salià ³ una galleta...
Şansa inanmam ama sonra bir kurabiye aldım...
Primero no lo creà ­, pero entonces me caà ­ contra la mà ¡ quina de dulces, ay, ay, ay!
Başta inanmadım ama sonra kayıp şeker makinesine çarptım.
"entonces." - entonces.
"entonces."
I did not come aquí to talk to her. - devil came qué ¿ Entonces aquí P0R - sé not, I guess just to see it.
- Ben onla konuşmaya gelmedim
Y entonces no podà ­ a respirar.
Sonra nefes alamadı.
"Dice no se, entonces aprendes todo."
Eskiden, amcam Chavo "Dice no se, entonces aprendes todo." derdi.
Entonces? We get to know each other.
- O zaman birbirimizi tanıyacağız.
Si lo quiere ella, entonces me puedo olvidar del vuelo, y me quedo, eh?
Si lo quiere ella, entonces me puedo olvidar del vuelo, y me quedo, eh?
Pues entonces.
Öyle olsun.
Entonces... ¿ estamos bien?
O zaman, aramız iyi mi?
Pues entonces, good luck.
Peki o zaman, iyi şanslar.
Pues entonces ya conoces el sabor.
Tadını biliyorsun.
Entonces cásate conmigo.
O zaman evlenelim.
"Primero comemos, entonces lo demás." That means, "first we eat, then we do everything else."
Yani önce yiyelim, ne yapılacaksa sonra yaparız.
Entonces no debe preocuparse de nada.
- O zaman endişe edecek bir şey yok.
- ¿ Entonces will pick - ¿ Recogerlos?
Sonra toplarız

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]