Então translate Turkish

- You mean, if I could. - E então?

Yani, yazabilseydim mi?

Então talvez você devesse tentar algo mais...

Belki başka birşey deneyebilirsin.

- Então, o que queria o Cooper?

Ee Cooper ne istiyormuş?

Então sente isto, é tão molhado.

O halde bunu hisset, o kadar ıslak ki.

Why do not we all to the dining room, then the mother goes to show the great Leslie cake, made specially for her, ok então a mãe vai mostrar à Leslie o grande bolo, feito especialmente para ela, ok?

Çünkü ormanda canavarlar vardı. Neden hepimiz yemek odasına geçmiyoruz, ve siz annenizin Leslie'ye yaptığı özel kekleri göstermiyorsun çocuklar.

Então é a sua filha.

Yoksa kızın...

Então, a ovelha negra retorna.

- Kara koyun döndü demek.

Bem, então você deve saber o quanto isso é possível.

O zaman bunun mümkün olacağını bilmen gerekir.

Então o que eu faço quando vejo o coelho?

- Tavşan görünce ne yapıyordum?