Epsom translate Turkish
81 parallel translation
- Your mother's Epsom, unmistakably.
- Annenizin Epson'lu olduğu şüphe götürmez.
I was brought up in Large Lady Park, near Epsom.
Large Lady Park'da büyüdüm, Epsom'ın hemen yanında.
All the way to Epsom.
Taa Epsom'a kadar gittim.
Somebody ought to put poison in her Epsom salts.
Birisi onun mide ilacına zehir karıştırmalı.
THE GENTLEMAN FROM EPSOM
DERBİLERİN EFENDİSİ
At the races in Epsom.
Ama, derbi günü Epsom tribününde olanları unutmuşsun.
I'm talking about Epsom.
Ben Epsom'dan söz ediyorum.
In Epsom or in Saratoga.
Epsom'da mı, yoksa Saratoga'da mı?
I made a fortune on the Epsom Derby.
Epsom Derbisi'nde bir servet kazandım.
And now we leave Lords and go over to Epsom for the 3 o'clock.
Şimdi Lord's stadından ayrılıyor, 3 : 00 haberleri için Epsom'a gidiyoruz.
Well here at Epsom we take up the running with 50 yards of this mile and a half race to go and it's the wash basin in the lead from WC Pedestal.
Burada Epsom'da bu 50 metrelik koşusunu gösteriyoruz. WC kaidesinden lavabo önde.
So let's go straight over to epsom and brian mcnulty.
Epsom ve Brian McNulty'ye gidiyoruz.
For those who want to make a good start in... Dentistry.
Epsom'da fırsat çok, kim başlamak isterse...
And it's not too built up, so you can have a nice garden.
EPSOM'DAN CANLI YAYIN Çok apartman yok, bahçeli ev bulunabiliyor.
And the people of epsom are a very nice class of person.
Epsom sakinleri de çok klas insanlar.
There are ample opportunities for all kinds of redevelopment.
Epsom'un ana caddesi geliştirmeye çok açık.
Well, in fact, there's still a few minutes to go
EPSOM'DAN CANLI
Money goes through you like Epsom salts.
Para elinin kiri olmuş.
Not to mention all the money I'd save on Epsom salts and Ace bandages.
Tuz ve yara bandına verdiğim paradan edeceğim tasarrufu söylemiyorum bile.
So your sister's husband works in Epsom?
Demek enişten Epsom'da çalışıyor.
Epsom, yes.
Epsom, evet.
Epsom's in Surrey... near London.
Epsom, Surrey'dedir.... Londra civarında.
You gotta put that foot in some epsom salts, get that swelling'outta there.
O ayağı İngiliz tuzuna bastır şişlik mişlik kalmaz.
OK, Daphne, let's get you home and soak your feet in Epsom salts.
Gel Daphne, eve gidip ayaklarını sıcak magnezyum sülfata sokalım.
We gotta fill this thing with Epsom salts and jam over to the old folks'home.
Kamyona İngiliz tuzu yükleyip..
And then the deputy, who vanished from a bathtub full of Epsom salts...
Şerif yardımcısının yattığı küvette de tuz paketi vardı.
I wonder if the guard would bring us some Epsom salts... if I asked politely.
Acaba gardiyen bize tuz getirir mi? Nazikce istesem.
Oh, beg pardon, my lord, my most southerly venture is Epsom.
Affedersiniz, lordum, en fazla Epsom'a gücüm yetti.
Epsom salts.
Magnezyum sülfat.
You think Epsom salt reduces swelling faster?
Magnezyum sülfat şişmesini daha çabuk mu önler?
Everybody's at the races in Epsom.
Herkes, Epsom'daki yarışlara gitti.
Also used in therapeutic baths. Reduces swelling, helps relieve sore muscles and whatnot. Epsom salt.
- Ayrıca terapi amaçlı banyolarda, şişliklerin indirilmesinde, adale ağrılarının tedavisinde ve daha birçok yerde kullanılır.
There's a horse running in the 5 : 05 at Epsom.
5 : 05 de bi at yarışacak Epsom da.
Next time you flame, just bend over the box like it was Epsom salts.
Bir daha ateş aldığında, sadece kutuyu çevir, aynı İngiliz tuzu gibi.
I'm so sorry I couldn't get off, um, but I, I picked you up some Epsom salts and a cold compress and...
Çıkamadığım için üzgünüm ama İngiliz tuzuyla soğuk tampon aldım ve...
You just happened to be in Epsom?
- Epsom'da mıydın?
I'll add some Epsom salts.
Biraz İngiliz tuzu da koydum.
What? Get off your ass and grab your uncle's Epsom salts.
Kıçını kaldır ve eniştenin İngiliz tuzunu getir.
At Epsom races.
Epsom yarışlarında.
I brought you some Epsom salts.
Sana Epsom tuzu getirdim.
Epsom salt?
- İngiliz tuzu mu? - Evet.
Epsom, Ascot...
Epsom'da, Ascot'da...
I better just take an epsom salt bath and go straight to bed.
Bir tuz banyosu yapıp yatayım iyi mi.
Epsom salt.
- Epsom tuzu.
Yeah, the Epsom Derby, Pol.
Evet, Epsom Derbisi Pol.
I'm going to train his racehorse... For Epsom.
Onun yarış atını eğiteceğim, Epsom için.
For what I'm paying you, Mrs Carleton, I want a horse that'll pay out at Epsom on an each-way bet.
Size ödeme yapmamın nedeni Bayan Carleton,... atımın Epsom yarışları için yapılan her bahiste kazandırmasını istemem.
How many of my bookies worked Epsom this last May?
Bu geçtiğimiz Mayıs ayında Epsom'da kaç tane bahisçim vardı?
Well, over here at epsom, there are chances aplenty
EPSOM'DAN CANLI
Well, here in high street, epsom
EPSOM'DAN CANLI
Well, a very exciting race there at epsom.
Epsom'da heyecan dolu bir yarış.