Equinox translate Turkish
213 parallel translation
EQUINOX FLOWER
EKİNOKS ÇİÇEĞİ
The sun stands at the equinox.
Güneş gece ve gündüz eşitliğinde.
Isn't today the spring equinox?
Bahar dönümü değil mi bugün?
It's the equinox, and the anniversary of the death of the chief vassal, so he insists on holding a memorial service.
Bu gün bahar dönümü ve derebeyinin de ölüm yıldönümü. Bu yüzden anma töreni düzenlemek için ısrar ediyor.
It's always the first full moon after the spring equinox.
Bahar noktasından sonraki ilk dolunayda gelirler.
He's got till the equinox, damn fool.
Ekinoksa kadar bekledi, aptal.
Ifs the first day of spring, the spring equinox, which of course means...
Bugün baharın ilk günü. - Bahar gün dönümü.
The vernal equinox?
İlkbahar ekinoksu mu?
Sun and Mercury are in conjunction at the equinox... in the sign of Capricorn.
Güneş ve Merkür Oğlak burcunda ekinoksta birleşikler.
Some of the buildings of Chichen Itza were so constructed as to mark the equinox and solstices
Chichen ltza'da inşa edilen bazı binalar, gece gündüz eşitliğini işaret edecek şekilde yapılmışlardı.
He is an orphan of humble parentage born on the equinox.
Fakir bir ailenin gün eşitliği zamanında doğmuş ve öksüz kalmış çocuğu.
If you're interested, we're having a Wicca gathering for the Spring Equinox.
Eğer ilgilenirseniz, Güz dönümü için bir cadı toplantısı düzenliyoruz.
But because it falls on one of the most powerful Wiccan days of the year, the autumnal equinox.
Çünkü yarın en güçlü Cadı gününe denk geliyor, sonbahar ekinoksu.
- Celebrating the equinox.
- Ekinoksu kutluyoruz.
Because your anniversary falls on the equinox, which is a powerful day in and of itself.
Çünkü yıldönümünüz ekinoksa denk geliyor, ki bu gün kendi başına da çok güçlü.
That if we did, we'd be able to tap into the power of the equinox.
Eğer bunu yaparsak, ekinoksun gücüne erişebiliriz.
And we need to do this before the end of the equinox by sunrise tomorrow.
Ve bunu ekinoks bitmeden önce yarın güneş doğmadan önce yapmalıyız.
This is Captain Ransom of the Federation Starship Equinox.
Ben, Federasyon Yıldızgemisi Equinox'un Kaptan'ı Ransom. Saldırıya uğradık.
We need assistance. This is Captain Ransom of the Federation Starship Equinox.
Ben, Federasyon Yıldızgemisi Equinox'un Kaptan'ı Ransom.
Ransom. He was in command of a science vessel, the Equinox.
Bilim gemisi Equinox'a komuta ediyordu.
Perhaps it's searching for Voyager.
Belki de Voyager'ı arıyorlardır. Equinox, Nova sınıfı bir gemidir.
The Equinox is a Nova-class ship. It was designed for planetary research, not long-range tactical missions.
Gezegen araştırmaları için tasarlandı, uzun mesafeli taktik görevler için değil.
Assemble rescue teams.
Kurtarma timi oluşturun. Equinox'u emniyete alın.
Secure the Equinox. Tuvok, you're with me.
Tuvok, benimle gel.
The Equinox is secure, but its primary systems are still badly damaged.
Equinox emniyete alınmış durumda, ama birincil sistemleri ağır hasar görmüş durumda.
- See you on the Equinox. Well, "Turkey Platter,"
Pekâlâ, "servis tabağında ki hindi,"
I've been assigned to one of the repair crews on the Equinox, and I was wondering if I could join a different team...
Equinox'ta bulunan onarım timlerinden birisinde görevlendirildim, ve mümkünse başka bir timde belki de Voyager'da görevlendirilmek istiyorum.
In a few weeks, you won't even recognize the Equinox.
Bir kaç hafta içinde, Equinox'u tanıyamayacaksınız.
We could cut the time in half if we evacuate all personnel from the Equinox, and focus our efforts here on Voyager.
Eğer Equinox'ta ki personeli tahliye edersek süreyi yarıya düşürmek için, tüm enerjimizi Voyager üzerine yoğunlaştırabiliriz.
I don't want to force the issue, but I am prepared to return to the Equinox with my crew.
Bu konuyu zorlamak istemem, ama mürettebatımla birlikte geri dönmeye hazır durumdayım.
Before we abandon the Equinox, we should try to salvage any useful components.
Equinox'u terk etmeden önce, işe yarar malzemeleri kurtarmalıyız.
Report to the Equinox Bridge.
Hemen Equinox'un Köprüsüne geliniz.
The discrepancy is in the Equinox research lab.
Uyuşmazlık, Equinox'un araştırma laboratuarında.
Negative. I couldn't access the Equinox data files.
Olumsuz. Equinox'un veri dosyalarına giriş yapamadım.
The Equinox crew has been infected with a mutagenic virus.
Equinox mürettebatı mutejenik virüs kapmışlar.
It's the Equinox crew.
Bunlar, Equinox mürettebatı.
The Equinox? They've gone to warp.
Mürettebatın burada suç içeren deneyler yapıyordu.
Please state the nature of the...
Motorlarımız ağır hasar aldı. Equinox? Warp hızına geçtiler.
Infuse the enhanced warp drive with 20 isograms of the compound.
Yayımlayıcını Güverte 9'da bulduk. Equinox mürettebatı tarafından rehin alındım.
If she won't give us the codes, maybe we could extract them ourselves.
Equinox'un güvertesinde bulunan insanlar. Bu senin için çok önemli...
But once I've removed it, her higher brain functions, language, cognitive skills will be severely damaged.
Saptırıcımız güç kaybediyor ve elden çıktığında, savunmasız kalacağız. Endişelenmemiz gerek Voyager, Equinox değil.
Open a channel. Doctor to Equinox. Respond.
İki yıl sonra, bir Ramulan savaş kuşundan kaçabilmek için, gemisini bir gaz devinin atmosferinin içine sokmuş.
Computer, open a com - link to the Equinox.
Hatırladığım kadarıyla, tam orada bir yerde sincap ailesi yaşardı. Hemen ötesinde ki toprak parçasında da zehirli sarmaşık vardı.
Like my late Uncle Roy Bower, whose arthritic knee unfailingly predicted the onset of rain, yours truly, Chris in the Morning, is blessed with allergies... that herald the vernal equinox.
Benim amcam Roy Bower gibi. Onun romatizmalı diz mizacı vardı. Yağmur başlangıcını öngörüyordu.
- Who's jealous?
Equinox'ta görüşürüz.
Once I get out of Sick Bay, I'll lend him a hand. We should all be focusing our efforts on finding the Equinox. First things first - - we've got to stop these attacks.
STAR TREK TÜRK © 6.
I'd prefer the latter. I'd prefer the brig. You know, Janeway's not the only captain who can help you explore your humanity.
- Equinox Part 2.
We've got to find the Equinox.
Kalkanlarını indirmeyi deneyebilirsin, yoksa, senin için çok yalnız bir yolculuk olacak.
You of all people should understand.
Equinox'u bulmalıyız.
How was the beach?
Equinox'u bulmayı başaramadık.
Janeway's been tracking the Equinox...
Emredersiniz.