English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eradicated

Eradicated translate Turkish

198 parallel translation
This impertinent, ungoverned rascal must be eradicated.
Bu küstah, kendini bilmez hergele tamamen ortadan kaldırılmalı.
Man alive, you've eradicated the whole bottle.
Şişenin hepsini bitirdin, be adam.
Tom, you made an impression in this town that's gotta be eradicated right now.
Şu kasabada hemen yok edilmesi gereken bir intiba uyandırdın.
In many cases, cancer has been eradicated.
Birçok vakada, kanserli hücrelerin kökü kurutulmuştur.
The biggest Air Force of the world had practically been eradicated.
Dünyanın en büyük hava kuvveti neredeyse tuzla buz olmuştu.
The real reason for the anxiety must be found and eradicated.
Bu kadar kaygının kaynağı yok edilmeli.
Yoh Xi Hung, you've always eradicated your enemy but you left me alive
Yoh Xi Hung, her zaman düşmanlarını acımasızca katlederdin. Ama beni sağ bıraktın.
When the orgasm has been finally eradicated... the last remaining obstacle to the psychological acceptance... of the principles of Ingsoc, as applied to artsem, will be overcome.
Orgazmın kökü tamamen kazındığında İngsos prensiplerinin psikolojik kabulünün önünde kalan son engel de alt edilecek.
Eradicated.
Hiçbir yere gidemeyeceksiniz!
No efforts are to be spared... until this evil cult has been finally eradicated.
Bu şeytani inanç yok edilene kadar hiçbir masraftan kaçınılmayacak.
We've eradicated the infection.
Enfeksiyonun kökünü kuruttuk.
Because I have eradicated the pimple cream from my life.
Çünkü sivilce kremlerini hayatımdan ışınladım.
We have finally eradicated the Phyrox Plague on Cor Caroli V and will soon be proceeding to our next mission.
En sonunda Cor Caroli V'teki Phyrox vebasının... kökünü kazıyabildik... ve yakında yeni görevimize başlayacağız.
Back on Earth, every trace of the Skrull invasión plan must be eradicated.
Dünyaya dönmeden önce, her bir Skrull planının iptal edilmesi gerek!
That's because your memory circuits are being eradicated by the feedback loop.
Bunun nedeni, hafıza çevriminiz bağlantı tarafından etki altına alınmış durumda.
Her past has been eradicated. All her personal records were erased.
Geçmişi silindi.Bütün kişisel kayıtları da.
Obstacles obliterated, nuisances eradicated, bothersome limbs removed and tutelary dentistry.
Tecrübeli firma. Her türlü engel ortadan kaldırılır, belalar defedilir, can sıkıcı uzuvlar kopartılır, koruyucu dişçilik yapılır.
By the end of the 23rd century, they had been eradicated.
23. yüzyılın sonları geldiğinde, kökünden temizlenmişlerdi.
I've eradicated all traces of the mutant DNA from your system and restored your original genome.
Mutasyona uğrayan sisteminizde ki, bütün DNA'ları yok ettim ve orijinal genetik yapınıza kavuştunuz.
It's said if an Angel makes contact with Adam, who lies below here, humanity will be eradicated. The Third Impact.
buranın altında yatan Adem ile temas kurarsa Üçüncü Darbe'ye sebep olarak insanlığın sonunu getirecek diyorlar.
Her past has been eradicated.
Geçmişi silindi.
But there's never been an adult case and it was supposedly eradicated two centuries ago.
Ama asla bir erişkinde sorun olmaz, ve yaklaşık 200 yıl önce tedavi edildi.
All organisms and manmade objects have been eradicated.
Tüm organizmalar ve insan yapımı nesneler yokedildi.
Organisms and structures are being eradicated.
Organizmalar ve yapılar kökünden çözülüyor.
Had you actually eradicated that comet, all life within 50 light-years would never have existed.
Gerçekten bu kuyrukluyıldızı yok etseydin, 50 ışıkyılı içersinde herkes yok olacaktı.
The defeatism and the bug-out fever and so forth that had afflicted the 8th Army before was eradicated.
Bozgunculuk, yağmalama ve benzeri durumlar 8. orduyu her zamankinden daha fazla etkiliyordu.
The smallpox virus was eradicated ages ago.
Çiçek hastalığı virüsü yıllar önce yok edildi.
Diane, smallpox has been eradicated from this planet, I mean, for 20 years.
Diane, çiçek hastalığı bu dünyadan silineli 20 yıl oldu.
As a result, feral cats are now being eradicated in Mangawhai Park.
Sonuç olarak yaban kedileri artık Mangawhai Park'ında... neredeyse tamamen yok edildiler.
The good news is, the radiation seems to of completely eradicated the virus. - What's the bad news?
İyi haber, radyasyon virüsün kökünü kuruttu.
I thought I'd eradicated it...
O yönümü söküp attığımı sanıyordum...
A germ which grows from nothingness which cannot be eradicated even from the darkest of hearts.
Evrenin sonsuz kaynağından doğmuştu. Yokluktan var olan bir mikrop gibiydi. Kalbin en karanlık bölgesinden bile söküp atılamazdı.
Being optimistic... illiteracy will be eradicated in 6 years.
İyimser olursak 6 yıl içinde okuma yazma bilmeyen kalmayacak.
I had them destroyed, eradicated... all but one - my secret in the abbey.
Onların hepsini öldürebilir, yok edebilirim. Yalnızca biri. Manastırımdaki sır da buydu.
The chemotherapeutic agents eradicating my cancer have also eradicated my immune system.
Kemoterapik maddeler kanseri yok ediyor... aynı zamanda bağışıklık sistemimi yok ediyor.
I had a small confrontation at the checkpoint... but don't worry. I kept a cool head... and I eradicated any possible suspicions.
Girişte üzerimi aradılar ama endişelenmeyin telaşlanmadım ve benden şüphelenmelerine izin vermedim.
I am happy to report that all remaining traces of the alien menace have been eradicated using the selenium shampoo formula developed right here.
Uzaylı tehlikesinin bütün izlerinin... burada geliştirilen selenyum şampuanıyla... yok edildiğini bildirmekten mutluyum.
Now, more than that, the Jew himself must be physically eradicated from our living space.
Onun dışında, Yahudiler yaşam alanlarımızdan fiziksel olarak silinmeliler.
Ferrin should be eradicated.
Ferrin yok edilmeli.
Instead, the Sebacean race will be... eradicated
Bunun yerine, Sebasyalı ırkı yok edilecek
And, detective just make sure that this problem is permanently eradicated.
Bir şey daha var bu sorunun kökünden çözülmesini temin edin.
- Yeah, it was eradicated back in 1973.
Evet. 973'de yok edilmişti.
Won't you starve when mankind has been eradicated?
İnsanlık yokolduğunda açlıktan ölmeyecek misin?
Smallpox has been eradicated.
Luka haklı. Çiçek hastalığının kökü kazındı.
Hope has been eradicated.
Umut denen şey yok olmuştur.
Its every living inhabitant terminated, its entire existence eradicated.
ıçindeki bütün canlılar ölecek, tüm varlığı silinecek.
In Italy he had already eradicated.
Bitler kalmamıştı İtalya'da, yok edilmişlerdi.
The infected organism must be eradicated before the virus can spread.
Virüs daha fazla yayılmadan önce enfekte olmuş organizma yok edilmeli.
They " re to be eradicated.
Yok edilmeliler.
You can see the region where l eradicated the first cluster of parasites.
Yok ettiğim ilk parazit kümesinin bölgesini görebilirsiniz.
Eradicated tumors, for Chrissakes!
Tümörleri defettiler, Tanrı aşkına!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]